Cilt 17 : Sayı 1https://hdl.handle.net/11630/14212024-03-29T15:15:17Z2024-03-29T15:15:17ZTurizm Öğrencilerinin Sendika Algısı: Üniversite Öğrencileri Üzerine Bir AraştırmaAkgün Tekin, ÖmerTüfekçi, Ömer Kürşadhttps://hdl.handle.net/11630/41752019-06-24T20:46:17Z2015-01-01T00:00:00ZTurizm Öğrencilerinin Sendika Algısı: Üniversite Öğrencileri Üzerine Bir Araştırma
Akgün Tekin, Ömer; Tüfekçi, Ömer Kürşad
Türkiye, son 30 yıl içerisinde dünya turizminde dikkat çekici bir başarı elde
etmiştir. Şüphesiz, bu başarıda en önemli rollerden biri de sektör çalışanlarınındır.
Ancak elde edilen bu başarının sektör çalışanlarının yaşam koşullarına yansıdığını
söylemek güçtür. Bu konuda, turizm iş kolunda faaliyet gösteren sendikaların önemli
sorumlulukları bulunmaktadır. Fakat turizm sektöründe sendikal örgütlenme son
derece zayıftır. Sendikal örgütlenmenin zayıf olmasında sendikaların imajlarının da
etkisi vardır.
Bu çalışmada, turizm öğrencilerinin sendika algısı incelenmiştir. Araştırma
bir devlet üniversitesinin farklı turizm programlarında öğrenim görmekte olan 253
üniversite öğrencisi üzerinde yapılmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin sendika
algılarının, yeterince olumlu olmadığı ve öğrencilerin sendika algılarının çeşitli
demografik özelliklerine göre farklılaştığı tespit edilmiştir.; Within the last thirty years, Turkey has acquired a remarkable success in
world tourism. Undoubtfully, tourism sector employees have an essential role in this
success. But it is more likely to say that this success is failed to be reflected into life
conditions of tourism employees.,In this respect, trade unions which are active in
tourism sector have important responsibilities. However, unionization is very
ineffective in tourism industry and trade unions’ image has impact on weak
unionization.
In this study, undergraduate tourism students' trade union perceptions have
been examined. The research was implemented on 253 undergradute students, from
different tourism programs in any state university. At the end of the research, it has
been acquired that undergraduate students' trade union perception is not positive
enough and their perceptions differ depending on their diverse demographic
characteristics.
2015-01-01T00:00:00ZTürk Yönetim Anlayışında Bir Değişim: Siyasal Temsilin Doğuşu ve GelişimiNacak, Osmanhttps://hdl.handle.net/11630/41742019-06-24T20:51:29Z2015-01-01T00:00:00ZTürk Yönetim Anlayışında Bir Değişim: Siyasal Temsilin Doğuşu ve Gelişimi
Nacak, Osman
Siyasal iktidar ile halk egemenliği arasındaki ilişkinin temsil sistemi
aracılığıyla gerçekleştirildiği düşünüldüğünde, temsil kavramının kökenlerinin
araştırılmasının önemi açıkça ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda çalışmanın
sorunsalı Avrupa’da, gelişen hak kavramının sonucu olarak ortaya çıkan siyasal
temsilin Osmanlı’da, düşünsel ve yapısal zemini oluşturulmadan, modernleşme
çalışmalarıyla birlikte Avrupa’dan ithal edildiği ve bu durumun günümüzdeki
temsile ilişkin sorunların da temelini teşkil ettiği yönündeki yaklaşımdır. Bu
sorunsaldan hareketle çalışmanın temel amacı; Türk yönetim anlayışını derinden
etkileyen temsil kavramının, ülkemizde hangi şartlar altında ve ne şekilde ortaya
çıktığının incelenmesi olduğu söylenebilir. Çalışmada öncelikle literatür taraması
yöntemiyle siyasal temsil kavramı ve egemenlikle ilişkisi ele alınmaktadır.
Sonrasında siyasal temsilin ülkemizde ortaya çıkışı ve ilk temsil uygulamalarına
yönelik sorunlara yer verilmektedir. Çalışmanın sonucunda ulaşılan bulgular;
temsilin Osmanlıda, batılılaşma hareketleri içerisinde ortaya çıkmaya başladığını,
yasal ve yapısal dayanaktan yoksun olmasının ötesinde, halk tarafından bilinmeyen
ve desteklenmeyen bir olgu olduğunu ve bu nedenle başlangıcından günümüze kadar
birçok sorun alanlarıyla karşılaştığını ortaya çıkarmaktadır.; Considering the relationship between political power and popular
sovereignty carried out through a representational system, importance of studying
the origins of the representation concept becomes more salient. In this sense, the problematic of this study has been an argument that political representation derived
from the concept of political right was internalized in the Ottoman Empire from
Europe under the process of modernization without having an intellectual and
structural basis and brought about a frame for problems related with the current
account of political representation. With reference to this problematic, main
purpose of this study is to examine under which conditions the representation
concept arose and what forms it took. In this article, firstly, the concept of political
representation and its relations with sovereignty are discussed via critical literature
survey method. Thereafter, the emergence of political representation in Turkey and
problems related with the first implementations has been investigated. Findings
obtained as a result of this study reveal that representation in the Ottoman Empire
started to emerge within the Westernization movement, beyond the lack of legal and
structural basis, this concept is unknown and unsupported case by people and for
this reason representation has faced many problem areas from the beginning until
today.
2015-01-01T00:00:00ZMaden Projelerinin Değerlendirmesinde Optimum Üretim Miktarının BelirlenmesiDemirbugan, Alperhttps://hdl.handle.net/11630/41732019-06-24T20:51:29Z2015-01-01T00:00:00ZMaden Projelerinin Değerlendirmesinde Optimum Üretim Miktarının Belirlenmesi
Demirbugan, Alper
Maden projelerinde maden yatağının etkin biçimde işletilmesi büyük önem
taşımaktadır. Üretim miktarı(ÜM), madencilik projelerinin karlılık düzeyini
etkileyen en önemli faktörlerden birisidir. Maden projelerinin karlılığını etkileyen
proje maliyetleri, sınır tenör ve rezerv miktarıyla ilişkili olarak yıllık üretim miktarı
tarafından belirlenir. Optimum üretim miktarı paranın zaman değerini göz önünde
bulundurarak proje karını maksimize eden üretim miktarıdır. Bu çalışmada
indirgenmiş nakit akımlarını kullanan optimum üretim miktarı yöntemleri ve kar
fonksiyonu davranışı kuramsal olarak ele alınmakta ve konu bir maden yatağına
uygulanmaktadır; Exploitation of mine deposits with efficiency way has great importance.
Production rate is one of the most important factors effecting the profitability level
of mine projects. Projec costs affecting the profitability are determined as related
with cutoff grade and reserve by yearly production rate. Optimum production
amount is a rate at which project profit is maximized taking account time value of
money. In this study, methods of optimum production rate using discounted cash
flows and behavior of profit function are investigated with an application of a mine
deposit.
2015-01-01T00:00:00ZSadrazam İbrahim Hakkı Paşa’nın Hayatı ve Avrupa SeyahatiDördüncü, Muharremhttps://hdl.handle.net/11630/41722019-06-24T20:46:15Z2015-01-01T00:00:00ZSadrazam İbrahim Hakkı Paşa’nın Hayatı ve Avrupa Seyahati
Dördüncü, Muharrem
İbrahim Hakkı Paşa 1863-1918 yılları arasında yaşamış, Mekteb-i Mülkiye, Mekteb-i
Hukuk gibi okullarda hocalık yapmış bir ilim adamıdır. Bab-ı Âli Hukuk Müşavirliği görevinde
bulunmuş, bu görevi sırasında yurtiçi ve yurtdışında siyasî, hukûkî ve malî konularda çok sayıda
komisyonda görev almıştır. Ayrıca Dâhiliye ve Maarif nazırlıklarından sonra Roma ve Berlin
büyükelçilikleri görevlerinde bulunmuştur. 1910’da sadrazamlığa getirilmiş ve sadrazamlığı
sırasında dinlenme ve tedavi maksadıyla Avrupa seyahatine çıkmakla, farklı bir sadrazam portesi
çizerek dikkatleri üzerine çekmiştir. 1918’de Berlin Büyükelçiliği görevindeyken vefat etmiştir.
Cenazesi İstanbul’a getirilerek Yahya Efendi Mezarlığına defnedilmiştir.; Ibrahim Hakki Pasha lived between the years 1863 and 1918. He was a scientist who
lectured in the schools such as The Faculty of Political Sciences and The Faculty of Laws. He
served as a legal advisor to the Ottoman Government and during this mission, he took charge in a
lot of commissions dealing with political, judicial and financial issues. Besides, he served as an
ambassador at Rome and Berlin after he ran The Ministry of Internal Affairs and Education. In
1910, he was appointed as Grand Vizier and during his office, he travelled to Europe with the
intention of recovery and treatment which attracted attention as a different portrait of a Grand
Vizier. He died while he was ambassador at Berlin in 1918. He was burried in the Cemetery of
Yahya Efendi.
2015-01-01T00:00:00Z