Cilt 6 : Sayı 1https://hdl.handle.net/11630/3742024-03-29T15:02:50Z2024-03-29T15:02:50ZThe Influence of Water Content on the spt-n30 Values in the Vadose Zone, a Case Study of Torbali Settlement AreaEftelioğlu, MustafaŞimşek, Celalettinhttps://hdl.handle.net/11630/6362019-06-24T20:46:10Z2006-01-01T00:00:00ZThe Influence of Water Content on the spt-n30 Values in the Vadose Zone, a Case Study of Torbali Settlement Area
Eftelioğlu, Mustafa; Şimşek, Celalettin
The SPT-N30 test is widely used for the geotechnical investigation as well as cohesive soil. In this study, the SPT-N30 applications were performed on the unconsolidated clayey and silty alluvium soil and then, water content effectiveness on the SPT-N30 values at the vertical soil profile were investigated. As a result, it is concluded that the SPT-N30 value affects the water content values. The increments of the water content values cause the decrements of the SPT-N30 values. On the other hand, the water content values should be considered on the determination of the SPT-N30 and qu (unconfined compression strength) values to obtain more realistic results.
The influence of the water content on the SPT-N30 and qu (unconfined compression strength) values are compared with the literature. It is concluded that the SPT-N30 values are influenced by the water content values of the soil profiles. As a results of this study, about 100-150 kN/m2 less qu (unconfined compression strength) values are calculated on the SPT-N30 test for the similar clays. The water content values of the cohesive soil are increased at the rainy seasons, because of that, the high bearing capacity values are used during the construction, therefore, some of the structures had damaged and also some of them are evacuated. If the equation developed from this investigation is utilized during the construction on the Torbali’s settlement area, the damage will be reduced to minimum level.; SPT-N30 testi geoteknik araştırmalarda çok yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada, SPT-N30 testi konsolide olmamış killi ve siltli alüvyonlu zeminler üzerinde uygulanmış ve su içeriğinin düşey zemin profilinde SPT-N30 değerlerinin etkileri araştırılmıştır. Sonuç olarak, SPT-N30 değerlerlerinin su içeriği değerlerini etkilediği belirlenmiştir. Artan su içeriği değerleri, SPT-N30 değerlerinin azalmalarına sebep olmaktadır. Bu nedenle, gerçeğe uygun SPT-N30 ve qu değerlerinin elde edilebilmesi için su içeriği değerleri gözönüne alınmalı gerekmektedir.
Aynı zamanda, su içeriği miktarının SPT-N30 ve qu değerleri üzerine etkileri literatüre çalışmalarıyla mukayese edilmiştir. Zemin profilinde SPT-N30 değerlerinin su içeriği tarafından önemli ölçüde etkilendiği belirlenmiştir. Bu çalışma sonucunda diğer araştırmacıların elde ettiği değerler mukayese edildiğinde, 100-150 kN/m2 daha az SPT-N30 ve qu değerleri edildiği saptanmıştır. Yağışlı mevsimlerde, kohesiv zeminlerde su içeriği değerleri doğal olarak arttığından inşaatlarda yüksek taşıma gücü değerleri kullanılmaktadır, bu nedenle, bazı yapılarda önemli ölçüde hasarlar oluşmakta ve bazı yapıların boşaltılmak zorunda kalınmakta olduğu söz konusu olmaktadır. Eğer bu çalışma kapsamında geliştirilen eşitlik Torbalı yerleşim alanındaki yürütülen inşaatlarda uygulandığı takdirde oluşabilecek zararın minimum düzeye inebileceği düşünülmektedir.
2006-01-01T00:00:00ZTaşıtlarda Kullanılan Alternatif YakıtlarBayrakçeken, HüseyinKuş, Recaihttps://hdl.handle.net/11630/6352021-05-12T09:49:58Z2006-01-01T00:00:00ZTaşıtlarda Kullanılan Alternatif Yakıtlar
Bayrakçeken, Hüseyin; Kuş, Recai
20. yüzyılın başlarında petrol ürünleri motor yakıtı olarak kullanılmaya başlanmış ve motor tasarımları da petrol ürünleri ile çalışabilecek şekilde geliştirilmiştir. Petrol ürünleri kolay elde edilebildiği için motor sanayii petrole bağımlı hale gelmiştir. Petrol rezervlerinin belirli bölgelerde bulunması ve bu rezervin belli bir süre sonra tükenecek olması sebebiyle, mevcut motor teknolojisinde önemli değişiklikler yapmadan ve ekonomik krizlere de sebep olmadan, petrole alternatif olabilecek yeni motor yakıtlarının araştırılması zorunlu hale gelmiştir [1]. Üzerinde ağırlıklı olarak çalışılan yakıtlar; alkol (metanol, etanol), doğal gaz (CNG), sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG), hidrojen ve bio-kütle olarak sıralanabilir.
Bu çalışmada gaz yakıtların motorlu taşıtlarda alternatif yakıt olarak kullanılması araştırılmıştır. Yaygın olarak kullanılan LPG ve CNG ile birlikte taşıtlarda yakın gelecekte oldukça fazla miktarda kullanılacağı tahmin edilen hidrojen ve biogaz’da incelenmiştir.
2006-01-01T00:00:00ZKutu konstrüksiyonlu mobilyada lambalı - kinişli köşe birleştirmelerin eğilme moment dirençleriEfe, HasanKasal, AliDiler, Harunhttps://hdl.handle.net/11630/6342019-07-09T05:54:23Z2006-01-01T00:00:00ZKutu konstrüksiyonlu mobilyada lambalı - kinişli köşe birleştirmelerin eğilme moment dirençleri
Efe, Hasan; Kasal, Ali; Diler, Harun
Bu araştırmada, ağaç malzeme ve odun esaslı levhalardan hazırlanmış örnekler üzerinde kutu tipi mobilya lambalı - kinişli köşe birleştirmelerin eğilme moment direnci özellikleri karşılaştırılmıştır. Masif ağaç malzeme olarak; Doğu kayını (Fagus orientalis Lipsky), Sarıçam (Pinus sylvestris L.) ve Amerikan Kavağı (Populus x eureamericana), odun esaslı malzeme olarak ise Okume (Aucoumea klaineana) kontrplak, Amerikan Kavağı (Populus x eureamericana) kontrplak ve orta yoğunlukta lif levha (MDF) kullanılmıştır. Her malzemeden 10 adet olmak üzere, toplam 120 örnek statik diyagonal çekme ve basınç yükleri altında test edilmiştir. Deneyler sonucunda, en yüksek eğilme direnci okume kontrplakta, en düşük eğilme direnci değerleri ise sırasıyla masif çam ve kavakta elde edilmiştir.; In this research, bending moment resistance properties of the dado and rabbet corner joints on the case construction of furniture prepared from solid wood and wood based materials have been compared. Turkish beech (Fagus orientalis Lipsky), scots pine (redwood) (Pinus sylvestris L.) and American poplar (Populus x eureamericana) were used as the solid wood materials; okoume (Aucoumea klaineana Pierre) plywood, American poplar (Populus x eureamericana) plywood and medium density fiberboard (MDF) were used as the wood based materials. On condition with 10 replications from each material groups, a total of 120 specimens have been tested under static diagonal tension and compression loads. At the end of the tests, the highest bending strength has been obtained from okoume plywood, while the lowest bending strength values have been obtained with solid pine and poplar, respectively.
2006-01-01T00:00:00ZKutu Konstrüksiyonlu Vidalı Mobilya Köşe Birleştirmelerde Eğilme Moment DirençleriEfe, HasanDiler, HarunKasal, Alihttps://hdl.handle.net/11630/6332021-05-14T12:29:10Z2006-01-01T00:00:00ZKutu Konstrüksiyonlu Vidalı Mobilya Köşe Birleştirmelerde Eğilme Moment Dirençleri
Efe, Hasan; Diler, Harun; Kasal, Ali
Denemeler, tabla tipi vidalı (tutkalsız) ve tutkallı vidalı mobilya köşe birleştirmelerinin eğilme moment dirençlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Deney numuneleri, sentetik reçinelerle kaplanmış yonga levha (Suntalam) ve lif levha (MDF Lam)’dan hazırlanmıştır. Birleştirme işlemlerinde, 4x50 ve 5x60 olmak üzere iki tip vida kullanılmıştır. Tutkallı birleştirmelerde poliüretan tutkalı kullanılmıştır. Deneyler sonucunda; tutkalsız birleştirmeler tutkallı birleştirmelerden, lif levhalar yonga levhalardan, 4x50 vidalar 5x60 vidalardan daha iyi sonuçlar vermişlerdir.
2006-01-01T00:00:00Z