Bioindirgenir nanoenkapsülasyon yapılmış yumurta yağının etkinliğinin ratlarda sırtta yara iyileşmesinde biyometrik ve histolojik yönden değerlendirilmesi
Abstract
Yara, canlı vücudunda dış etkiler ve benzeri nedenlerle doku ve yapıların bozulması olarak tanımdır. Tarihte yaraların tedavisinde birçok ilaç ve ilaç niteliğindeki maddelerden faydalanıldığı görülmektedir. Doğal ilaçların yanında 1800’lü yıllardan sonra sentetik ilaçların üretimine başlanması ile çok çeşitli maddeler geliştirilerek yara tedavisinde kullanılmıştır. Sentetik ilaç üretiminde birçok kimyasal kullanılmaktadır ve gerek yararlı gerekse iyileşmeyi geciktiren birçok etkileri vardır. Bu etkilerinde antibakteriyel özellik ve hücre yenilenmesi gibi faydaları yanında ilaçların yan etkileri de bulunur. Yarada kullanılabilecek pansuman materyalleri çok çeşitlidir. Bu araştırmada doğal bir ürün olan yumurta sarısından çeşitli yöntemlerle elde edilen yumurta yağı nanoenkapsüle edilerek yara pansuman malzemesi olarak kullanılmıştır. Her bir ratın sırtında 1x1 cm alanında kranialinde 1 adet tam kat kalınlıkta, kaudalde 1x1 cm alanında olmak üzere iki adet tam kat kalınlıkta yara oluşturuldu. Kontrol grubunda (n=10) steril serum fizyolojikle yıkama, Nanoenkapsüle edilmiş yumurta sarısı yağı deney grubunda (n=10) steril serum fizyolojikle yıkanma sonrasında yumurta sarısı yağı içeren nanoenkapsüle ajan, Yumurta sarısı yağı deney grubunda (n=10) steril serum fizyolojikle yıkanma sonrasında nanoenkapsüle edilmemiş yumurta sarısı yağı kullanılırken, Nitrofurantoin merhem grubunda (n=10) ise steril serum fizyolojikle yıkanma sonrasında nitrofurantoin merhem (furacin merhem) kullanılmıştır. Tüm gruplara 21 gün boyunca, günde 1 defa lokal olarak uygulanarak pansuman yapıldı. Tüm rat gruplarının 1., 7., 14. ve 21. günlerde ağırlıkları ölçülüp; yaralarının fotoğrafları çekildi ve yaraların alan hesaplamaları yapılarak iyileşmeleri izlendi. Yara alanlarının ölçülmesinde her bir kare 1 mm2 olan kare çizgili şeffaf asetat kağıt kullanıldı. Yirmi bir gün boyunca yara değerlendirmeleri yapıldıktan sonra ratlar yüksek doz anestezi verilerek sakrifiye edildi ve histolojik inceleme amacı ile her bir yara kenarı ve yüzeyini içeren doku parçalarının eksizyonel biyopsisi yapıldı. Yara ölçümlerinin zaman ve gruplara göre karşılaştırılmasına yönelik varyans analiz sonuçlarına ilişkin p değerleri incelendiğinde tüm gruplarda zamanlar arasında anlamlı bir fark görülmüştür (p<0,05). Yirmi birinci günde Kontrol, Nitrofurantion merhem, Yumurta sarısı yağı ve Nanoenkapsüle edilmiş yumurta sarısı yağı gruplarının kranial yara ölçüleri sırası ile 10,30; 6,62; 25,37; 0,90 mm2 kaudal yara ölçüleri ise sırası ile 8,30; 4,00; 2,62; 3,20 mm2 ölçülmüştür. Yumurta sarısı yağı ve Nanoenkapsüle edilmiş yumurta sarısı yağı gruplarının yara iyileşmesini hızlandırdığı görülmüştür. Histopatolojik bulgularda Kollagen, Re-epitelizasyon oluşumu yönünden her dört grup arasındaki fark istatistiki olarak anlamlı bulunurken (p<0,05) Neovaskülarizasyonun istatistiksel olarak anlamlı olmadığı görülmüştür (p>0,05). Wound is the definition given to the deterioration of tissues and structures due to various reasons caused by both internal or external effects. In the past, many drugs and medicinal agents were defined for the treatment of wounds. After 1800’s, the production of synthetic drugs was gained attraction and frequently used in the wound treatment. Many chemicals are introduced in the production of synthetic drugs and many of them have beneficial effects as well as side effects such as delayed healing. Besides having side effects, these drugs have benefits such as antibacterial properties and promoted cell regeneration. Wound dressing materials are countless today.
In this study, the egg oil obtained from egg yolk was nanoencapsulated (NEYO group) and used as a wound dressing material as a test material. Full-thickness square shaped dermal wound was created on the cranial-dorsal side and another full-thickness wound on the caudal-dorsal side with the dimension of 1x1 cm in all study groups. In both control (C) (n=10) and experimental groups, wounds were washed with sterile saline at first. In the NEYO experimental groups (n=10) a nanoencapsulated agent containing egg yolk oil was used as wound dressing material. In the egg yolk oil (EYO) experimental group (n=10), egg yolk oil was used as bare substance for wound dressing. In the nitrofurantoin (N) group (n=10), a commercial wound dressing nitrofurantoin ointment was used. All wound ointments was applied topically over the dermal wounds for 21 days and closed with sterile bandages till wound scab formation seen for consecutive 3 days at the beginning The weights of all rat groups were measured on the 1st, 7th, 14th and 21st days. Macroscopic photographs of the wounds were taken and the area calculations of the wounds were made for the healing follow up. Millimeter scribed transparent acetate paper was used on wounds for through-view photographs of wounds with each square of 1 mm square to measure wound areas. After the healing period, rats were sacrificed by giving high-dosed anesthesia on the 21st day and excisional biopsy of wound edges and surface was performed for histological examination. In results, there was a significant difference between all groups (p<0.05). The cranial wound measurements of the C, N, EYO and NEYO groups were 10.30; 6.62; 25.37; 0.90 mm2 and caudal wound measurements were 8.30, 4.00; 2.62; 3.20 mm2 respectively. EYO and NEYO groups were found to have accelerated wound healing. In histopathological findings, the difference between four groups in terms of collagen and re-epithelialization formation was statistically significant (p<0.05), while neovascularization was not (p>0.05).
Collections
- Yüksek Lisans Tezleri [635]