İtibarın yönetilememesi ve yıkıma götüren süreç: Soma maden kazası örneği
Künye
Aydemir, A. (2021). İtibarın Yönetilememesi ve Yıkıma Götüren Süreç: Soma Maden Kazası Örneği . Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi , 23 (3) , 1104-1127 . DOI: 10.32709/akusosbil.882011Özet
Teknolojik gelişmelerin çok hızlı bir şekilde ilerlediği günümüz koşullarında bilgi paylaşımı ve dolaşımı, kişilerin kurumların sorumluluklarını yerine getirip getirmediklerini sorgulamalarını kolaylaştırmaktadır. Bu durumda yaşanan olumsuz bir durum karşısında ya da bir kriz anında kurumların itibarları zarar görebilmektedir. Kriz anında “kriz tepki stratejileri”nin doğru bir şekilde uygulanması kurumların itibarlarının zarar görmemesi açısından hayati bir öneme sahiptir. Bu kapsamda örnek olay olarak 2014 yılında Soma’da yaşanan maden faciasında maden ocağı sahibi Soma Holding’in kriz iletişimi ve yönetimi süreci ele alınarak Durumsal Kriz İletişimi Kuramı çerçevesinde krizin ilk anında geliştirilen kriz tepki stratejisinin kurumların itibarı için ne denli önemli olduğunu ortaya kayabilmek amaçlanmıştır. Bu amaç çerçevesinde yapılan analiz, Coombs’un “kriz yönetiminin evreleri” varsayımları, önerileri dâhilinde ve Harrison’un “Krizi İletişiminin Temel Koşulları” prensibinden faydalanılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmada Coombs’un kriz yönetimi evlerinden biri olan “kriz öncesi evrede” Soma Holding’in hazırlamış olduğu herhangi bir kriz yönetimi planı olmadığı gibi kriz tepki evresinde de “kriz tepki stratejileri”nden “reddetme (inkar)” stratejisini kullanarak krizin varlığını ve sorumluluğunu kabul etmediği görülmüştür. Aynı zamanda kriz döneminde kendini iletişime kapatan Soma Holding’in kriz anı iletişim araçlarını kullanmadaki başarısızlığı ve iletişimsizliğin de krizin daha da büyümesine yol açtığı bunun sonucu olarak da kriz sonrası dönemde itibar kaybının kaçınılmaz olduğu ortaya konulmuştur. In today’s conditions, where technological developments are progressing very rapidly, sharing and circulation of information make it easier for people to question whether institutions are fulfilling their responsibilities. In this case, the reputation of institutions can be damaged in the face of a negative situation or during a crisis. The correct implementation of “crisis response strategies” during a crisis is vital to ensure that institutions' reputations are not damaged. In this context, it is aimed to reveal how important the crisis response strategy developed at the first moment of the crisis is for the reputation of the institutions within the framework of Situational Crisis Communication Theory, by discussing the crisis communication and management process of Soma Holding, which owns the mine in the mining disaster in Soma in 2014, as a case study. The analysis performed within the framework of this aim was conducted within the assumptions and suggestions of “stages of crisis management” of Coombs and by benefiting from Harrison’s “Basic Conditions of Crisis Communication” principle. In this study, it is seen that there is no crisis management plan prepared by Soma Holding in the “pre-crisis phase”, which is one of the crisis management stages of Coombs. At the same time, it was observed that the firm did not accept the existence and responsibility of the crisis by using the “rejection (denial)” strategy from the “crisis response strategies” during the crisis response phase. At the same time, it has been understood that Soma Holding, which closed itself during the crisis, failed to use communication tools during the crisis and the lack of communication caused the crisis to grow further. As a result, it has been demonstrated that loss of reputation is inevitable in the post-crisis period.
Kaynak
Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler DergisiSayı
3Bağlantı
https://dergipark.org.tr/tr/pub/akusosbil/issue/64981/882011https://hdl.handle.net/11630/10546
Koleksiyonlar
- Cilt 23 : Sayı 3 [25]