Kutbüddin İznikî (öl. 821/1418) ve Telfîkâtü’l Mesâbîh adlı eserindeki hadis şerh metodu
Künye
AKBAŞ, M. Y. (2022). Kutbüddin İznikî (öl. 821/1418) ve Telfîkâtü’l-Mesâbîh Adlı Eserindeki Hadis Şerh Metodu. Kocatepe İslami İlimler Dergisi, 5(1), 158-181. https://doi.org/10.52637/kiid.1086734Özet
Osmanlı medreselerinde okunan önemli eserlerden birisi Ferrâ’ el-Begavî’nin (öl. 516/1122)Mesâbîhü’s-Sünne isimli hadis kitabıdır. Begavî bu eserinde güvenilir hadis kaynaklarındanseçtiği rivayetleri bir araya getirmektedir. Yazıldığı günden itibaren ulemanın ilgi gösterdiğieser hakkında çok sayıda şerh kaleme alınmıştır. Osmanlı döneminde Mesâbîh hakkında şerh,haşiye ve tercüme çalışmaları bulunmaktadır. İznik’te kurulan ilk medreseninmüderrislerinden Kutbüddin İznikî (öl. 821/1418) de Mesâbîh’i şerh eden âlimlerdendir.Tefsir, hadis, fıkıh ve tasavvuf alanında eserler kaleme alan İznikî, Osmanlı Devleti’nde fetretdevrinin etkilerinin devam ettiği bir dönemde önemli âlimlerin yaşadığı İznik’te hayatınısürdürmüştür. İznikî Mesâbîh’teki bütün hadisleri şerh etmek yerine hadisler arasında yeralan zahiri tearuzu gidermeye yönelik Telfîkâtü’l-Mesâbîh’i telif etmiştir. Eserin SüleymaniyeYazma Eserler Kütüphanesindeki Fatih (no. 1125) ve Ayasofya (no. 476) yazma nüshalarıgünümüze ulaşmıştır. Farklı isimlerle anılan eserin müellife nispetinde şüphebulunmamaktadır. Oğlu Kutbüddinzâde’nin bizzat babasından yaptığı nakiller bunu teyitetmektedir. Kendi dönemindeki ilim taliplerinin alet ve aklî ilimlere yönelerek tefsir vehadisten uzaklaştıklarını belirten müellif, hadisler arasındaki tearuzu gidermeye yönelikküllî kaideler belirlemeye çalışmış ve rivayetler arasındaki zahiri tearuzu gidermeye çabagöstermiştir. Muhaddislerin hadisler arasındaki ihtilafı gidermede takip ettikleri usûlüaktaran İznikî, hadisler arasında hiçbir durumda tearuz bulunmayacağını belirtmektedir.Tearuz bulunduğu düşünülen rivayetlerin farklı durum veya ortamda söylendiğini, zahirveya mecaza hamledilmesine dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan müellif eser boyuncarivayetleri cem‘ etmeye yönelik bir çaba göstermektedir. Tercih yönteminde derivayetlerden birisini diğerine tercih etmek yerine manalarından birisine hamledilenrivayetin diğeri ile arasındaki tearuzu gidererek aslında yine cem‘ yöntemini kullanmaktadır.Telfîkât’ta Mesâbîh’in bütün bölüm-bâb ve rivayetleri bulunmamaktadır. İznikî, sadeceihtilafa konu olan rivayetleri ele almaktadır. Bu yönüyle Mesâbîh’in tam bir şerhi olmayanTelfîkât’ta, ele alınan rivayetler hakkında geniş değerlendirmeler bulunmaktadır. Müellif budeğerlendirmelerinde temel Mesâbîh şerhlerinden yararlanmakta, hadislerin manalarınıortaya koymaya çalışmaktadır. Ancak hadisin söylenme sebebi, râvi ve isnad tenkidi, hadisintahrici, nüsha ve rivayet farklılıkları, garip lafızların açıklanması gibi rivâyetü’l-hadîs bilgilerinadir yer almaktadır. Bunun yerine Hz. Peygamber’in (s.a.s.) muradını ortaya koymayayönelik dirâyetü’l-hadîs türünden sayılabilecek bilgiler öne çıkmaktadır. Bunun için dil vemantık ilminden sıklıkla yararlanan müellif, kelâmî ve tasavvufî yaklaşıma ağırlıkvermektedir. Hanefî mezhebine mensup Mesâbîh şarihlerinden olmakla birlikte eserde fıkhîmeselelere değinmemektedir. Hadisle alakalı ulemanın yaklaşımlarına yer verip itikâdîmeselelerde Mâturîdî çizgideki yorumlara öne çıkaran İznikî, uygun görmediği yorumlarıeleştirmekten geri durmamaktadır. Tevillerin ardından uygun gördüğü yoruma işaretetmesinde ve tenkid ettiği yaklaşımlardaki asıl çabası, talebelerin zihinlerindeki karışıklığınve kalplerindeki şüphenin izale edilmesidir. Bunun için kaideler belirleyen müellif, bukaideler ile eserde ele alınmayan hadisler hakkındaki tearuzun da giderilebileceğini ifadeetmekte ve eser boyunca bu kaidelere atıf yapmaktadır. Telfîkât merkeze aldığı Mesâbîh ilemüellifin takip yöntem ve yer verdiği bilgiler sebebiyle muhtelefu’l-hadîs alanında yazılmışeserlerden ayrılmaktadır. Ancak bir eserdeki rivayetlerin tearuz yönüyle ele alındığı tek eserolarak da literatürde yer almaktadır. İznikî alet ve aklî ilimlere yönelen öğrencilere yönelikeleştirisine rağmen muhataplarının ilmî seviyesi, dönemin telif ve tedris anlayışı, Mesâbîh’inözellikleri veya sadece tearuza konu olan rivayetleri ele alması sebebiyle şerhlerde yaygınbiçimde görülen bilgilere yer vermemektedir. Ancak kaynaklarının genişliği, yaptığıtenkidler ve ortaya koyduğu görüşler sebebiyle bilinçli bir tercih olarak eserinde bu yöntemitakip ettiğini söyleyebiliriz. Kuruluş devri Osmanlı müderrisi İznikî’nin eleştirileri, telif ettiğieserler, Telfîkât’ta takip ettiği yöntem ve verdiği bilgiler erken dönem Osmanlı âlim tipiniyansıtması yönüyle dikkat çekmektedir. [Please purchase a license if using Phras One of the important works read in Ottoman madrasas is al-Farrāʾ al-Baghawī's (d.516/1122) hadith book named Masābīh al-Sunnah. In his work, Baghawī brings together thenarrations he has chosen from reliable hadith sources. Since the day it was written, manycommentaries have been written on the work that has attracted attention. There arecommentaries, annotations and translations of the scholars about Masābīh from the Ottomanperiod. Qutb al-Din al-Izniqī a forerunner scholar of the first madrasa established in Nicaea,is one of the scholars who commented on Masābīh. Izniqī, who authored many works in thefields of tafsir, hadith, fiqh and tasawwuf, continued his life in Nicaea, where importantscholars lived in a period when the interregnum problems socially felt. Instead of annotatingall the hadiths in Masābīh, Izniqī compiled Talfīqāt al-Masābīh in order to eliminate theapparent disagreement among the hadiths. The manuscripts of Fatih (no. 1125) and HagiaSophia (no. 476) have survived to the present day. There is no doubt about the author of thework, which is known by different names. The narrations of his son Qutb al-Din zādā fromhis father confirm this. The author, who stated that the aspirants of knowledge in his ownperiod turned away from tafsir and hadith by turning to the non-religious sciences, tried todetermine universal rules to eliminate the conflict between the hadiths and the apparentconflict between the narrations. Izniqī, who cites the method followed by the muhaddiths toresolve the conflict between the hadiths, states that there will be no conflict between thehadiths in any case. Emphasizing that the narrations that are thought to be offensive are saidin different situations or environments, and attention should be paid to the apparent ormetaphorical expression, the author makes an effort to gather the narrations throughout thework. In the method of preference, instead of preferring one of the narrations to the other, heactually uses the jam' (combining) method by eliminating the conflict between the narrationattributed to one of its meanings and the other. There are not all chapters, headings andnarrations of Masābīh in Talfīqāt. Izniqī deals only with conflicting narrations. In this aspect,Talfīqāt, which is not a complete commentary on Masābīh, contains extensive evaluationsabout the narrations discussed. In these evaluations, the author makes use of the mainMasābīh commentaries and tries to reveal the meanings of the hadiths. However,information on the hadith such as the reason for saying the hadith, criticism of the narratorand the isnad, the extraction of the hadith, the differences in the copy and the narration, theexplanation of strange words are rare. Instead, information that can be considered as dirayatal-hadīth, which aims to reveal the will of the Prophet (PBUH), comes to the fore. For thisreason, the author, who frequently makes use of the science of language and logic, focuses onthe theological and mystical approach. Although he is one of the Masābīh commentators whobelong to the Hanafi School, he does not mention fiqhi issues in the work. While giving placeto the approaches of the scholars related to the hadith, Izniqī, who emphasizes theinterpretations in line with Maturidī on theological issues, does not refrain from criticizingthe interpretations that he does not see appropriate. His main purpose in pointing out theinterpretation that he deems it appropriate or the approaches he criticizes is to remove theconfusion in the minds of the students and the doubt in their hearts. The author, who sets therules for this, states that the disagreement about these rules and the hadiths that are notcovered in the work can be eliminated, and he refers to these rules throughout the work.Talfīqāt differs from the works written in the field of mukhtalaf al-hadith due to its focus onMasābīh, and the method that the author followed. However, it is also included in theliterature as the only work in which the narrations in a work are discussed in terms ofcontroversy. Despite his criticism of his students who gravitate towards instruments andmental sciences, Izniqī does not include the information commonly seen in the commentariesdue to the scientific level of his interlocutors, the understanding of copyright and teaching ofthe period, the characteristics of Masābīh or only the narrations that are the subject ofcontroversy. However, we can say that he followed this method in his work as a consciouschoice due to the breadth of his sources, his criticisms and the views he put forward. Thecriticisms of Izniqī, the Ottoman scholar of the establishment period, the works he wrote, themethod he followed in Talfīqāt and the information he gave draws attention as an earlyOttoman scholar and especially a muhaddith. [Please purchase a license if using PhraseExpress for non-personal tasks]
Kaynak
Kocatepe İslami İlimler DergisiCilt
5Sayı
1Bağlantı
https://doi.org/10.52637/kiid.1086734https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2305398
https://hdl.handle.net/11630/11383
Koleksiyonlar
- Cilt 5 : Sayı 1 [10]