Ailenin kurucu unsurları karı-kocanın sorumlulukları
Künye
Seyhan, Ahmet Emin, “Ailenin Kurucu Unsurları Karı-Kocanın Sorumlulukları”, İslam’da Aile, Editörler, İrfan Görkaş/Emin Uz, Sonçağ Akademi, Ankara 2023, 37-56.Özet
SONUÇ
“İdeal müslüman ailede” muttakî koca, Yüce Allah’a, kendine, tüm insanlara ve mahlûkata karşı sorumluluk bilinciyle hareket eder, hassasiyet, farkındalık ve duyarlılık sahibidir.
Muttakî koca, evlenirken her şeyden önce mü’mine ve iffetli bir hanım seçer; güzelliği değil “gerçek dindarlığı” önceler; evlilik sözleşmesine sadık kalır; karısının “örfe uygun” ev, giyecek, yiyecek başta olmak üzere tüm ihtiyaçlarını karşılar. Kurduğu yuvayı sahiplenir; hanımını gözü gibi korur; ona eşya/mal muamelesi yapmaz; onu Yüce Allah’ın bir emaneti, can yoldaşı ve din kardeşi olarak görür.
Muttakî koca, adaletli, ahlâklı, dengeli, ilkeli, kararlı ve tutarlıdır; şahsiyeti, kişiliği, karakteri, duruşu, asaleti ve dürüstlüğüyle hanımına güven verir; ona değerli ve biricik olduğunu hissettirir; haklı olduğu her durumda yanında yer alır; anne, baba, kız kardeş veya yakın akrabalarının onu ezmesine/üzmesine/strese/depresyona sokmasına asla izin vermez.
Muttakî koca, karısıyla iyi geçinir; ona nezaketle davranır; çocuklarını yetiştirecek karısının iyi bir eğitim almasına imkân hazırlar; kendisini geliştirmesine destek olur; çalışma şartları ve ortamını da dikkate alarak fıtrata uygun işlerde çalışmasına müsaade eder.
Muttakî koca, sudan bahanelerle nikâh akdini bozmaz; dedikodulara, iftiralara, yalanlara inanarak yuvasını dağıtmaz; şakadan dahi olsa karısına boşanmaktan söz etmez; karısını tedirgin edip huzurunu bozmaz ve eşinin kendisine olan güvenini sarsmaz.
Muttakî koca, karısını asla dövmez, küfür etmez, kötü söz söylemez, küçümsemez, hakaret etmez, bağırmaz, aşağılamaz, kalbini kırmaz.
Muttakî koca, işyerindeki sorunları eve taşımaz; iş hayatındaki rolüyle evdeki rolünün farklı olduğunu bilir; karısına karşı cimri davranmaz; onun meşrû ve makul taleplerini yerine getirir; kendini işine adayıp sırf para kazanmayı öncelemez; karısına ve çocuklarına “nitelikli zaman” ayırır ve onları ihmal etmez.
Müslüman ailede muttakî bir hanım ise kocasına karşı güler yüzlü ve tatlı dilli olur; evde güzel yemekler yapar ve sofrayı en güzel şekilde hazırlar; evinin temizliği konusunda hassastır; ayrıca kocasının kıyafetlerinin temiz, düzenli ve ütülü olmasına özen gösterir.
Muttakî hanım, sevilme, beğenilme ve takdir edilme isteğini kocasına fark ettirecek şekilde yumuşak ve sevecen davranır; bu tür duygulara hiçbir ihtiyacı olmadığını gösterecek şekilde soğuk, itici ve asık suratlı olmaz; bu yaptığının kendi aleyhine olabileceğini/dönebileceğini hesaba katar.
Muttakî hanım, aile bütçesini zorlayacak, yuvayı borç yükü altına sokacak ölçüsüz isteklerde bulunmaz; kocasına lüzumsuz sözler söylemez; eski defterleri açmaz; sürekli aynı şeyleri tekrarlayıp eşini kendisinden soğutmaz; doğum yaptıktan sonra kendini çocuklarına adayarak kocasını ihmal etmez.
Muttakî karı-kocaya gelince nikâh kıyılırken birbirine verdikleri “evet” sözünün arkasında durur; iffetlerini korur; evlilik sözleşmesine sadık kalır; Yüce Allah’a kulluğu tam yapar; cennette de sonsuz dek birlikte yaşamak için dünyadaki yuvalarını cennete çevirir.
Muttakî karı-koca, mutlu ve huzurlu olmak için evliliklerine yatırım yapar; ömür boyu birbirine sevgi ve saygı gösterir; aile değerlerini yaşatır ve çocuklarına da bu değerleri aşılar.
Muttakî karı-koca, birbirine karşı sorumluluk, farkındalık, hassasiyet ve duyarlılık sahibidir; hatalarından dersler çıkartır; her zaman dürüst, açık ve şeffaf olur; ortaya çıkan sorunları büyütmeden etkili iletişimle çözer.
Muttakî karı-koca, birbirini karşılık beklemeden sever; eşinin gelişimine kendini adar; aralarındaki sevgi bağını güçlendirir; daha huzurlu ve sağlıklı bir ömür sürmek için duygudaşlığı içselleştirir; eşine kendisine davranılmasını istediği gibi davranır.
Muttakî karı-koca, istişareye önem verir; bireysel tepki yerine ortak tepki geliştirir; “eşimle beraber bu konuda ne yapabiliriz” düşüncesini hep aklında tutar.
Muttakî karı-koca, birbirini makul ölçüde kıskanır, ancak işi “patolojik kıskançlığa” kadar da götürmez; her şeye karışarak ve güvensizlik sergileyerek eşine hayatı zindan etmez.
Muttakî karı-koca, birbirine teşekkür eder; özeleştiri yapar; hataları olduğunda özür diler; birbirinin pişman olup tekrarlamadıkları hatalarını affeder.
Muttakî karı-koca, birbirine yakın ilgi gösterir; duygusal ve cinsel ihtiyaçlarını meşrû ölçüler içinde karşılar; şakalaşır, sürprizler yapar ve evliliği tekdüzelikten kurtarır.
Muttakî karı-koca, birbirinin hak ve hukukunu her yerde savunur; ailenin şeref ve haysiyetini korur; birbirinin sırlarını saklamasını bilir.
Muttakî karı-koca, her zaman mütevazı, tatlı dilli, güler yüzlü, nazik, anlayışlı, fedakâr, sabırlı, merhametli, şefkatli ve hoşgörülü olur.
Muttakî karı-koca, birbirinin menfî/negatif yönlerine değil müspet/pozitif yönlerine odaklanır; ailenin hedeflerini ve birliğini korur; evlilik bağlarını güçlendirir.
Muttakî karı-koca, birbirinin dinî ve ahlâkî gelişimine destek olur; bilgi ve tecrübelerinin artmasına imkân sağlar.
Muttakî karı-koca, günahlardan uzak durur, günah işledikleri zaman Allah Teâlâ’ya istiğfar ve tövbe eder; ibadetlerini severek, isteyerek ve huşû içinde yapar; “içlerinde onlara sürekli vesvese veren sinsi ayartıcı şeytan” ile dış dünyadaki “şeytanlaşmış insanların” sahte vaatlerine aldanmaz, bunları alt etme konusunda birbirine ve yavrularına destek olur.
Muttakî karı-koca, kendilerine sayısız nimetler veren Allah Teâlâ’nın kadrini bilir, insanlarla ve tabiatla ilişkilerinde Yüce Allah’ın rızasını önceler, asli kulluk görevlerinden olan yeryüzünde fitne ortadan kalkıncaya, İslâm tüm dünyada gerçek anlamda bilininceye, İslâm’ın hak din ve üstün, diğer tüm dinlerin batıl olduğu insanlığa gösterilinceye kadar Allah yolunda mücadeleye, dini doğru tebliğ ve temsile devam eder.
Muttakî karı-koca, vakitlerini iyi değerlendirir; anlamsız dizi, program, film gibi aktiviteleri hayatlarından çıkartır ve sürekli faydalı işlerle meşgul olur.
Muttakî karı-koca, hayâlı, cömert, kanaatkâr, mütevazı ve kadirşinastır; hâdiseleri sebep ve sonuçlarıyla birlikte analiz eder, hakîm/bilge insan olma yolunda ilerler.
Muttakî karı-koca, yuvalarında sağlam, sıcak ve samimi bir atmosfer oluşturur; kendine, ailesine, dinine, devletine, vatanına ve tüm insanlığa faydalı evlatlar yetiştirmek için ortak hareket eder, yuvalarında yavrularına güzel örnek olur.
Muttakî karı-koca, eşinin anne-babasına, kardeşlerine ve yakın akrabalarına kibar, nazik ve saygılı davranır.
Muttakî karı-koca, başkalarının yanında birbirini eleştirmez; küçük düşürücü ve iğneleyici sözler söylemez; öfkelenmez; öfkelenseler bile öfkelerini kontrol eder.
Muttakî karı-koca, kendilerini hatasız, eksiksiz, kusursuz ve mükemmel görmez; şiddetin her türlüsünden sakınır, birbirine bağırarak konuşmaz; kaba, kırıcı ve sert olmaz.
Muttakî karı-koca, alınganlık göstermez; karşı tarafın en ufacık bir yanlışında “Hemen boşanalım” demez; evlilik sözleşmesinin sona ermesi demek olan boşanmayı aklına dahi getirmez; eşinin eski hatalarını sürekli sopa gibi kullanıp başına kakmaz; eşinin yaptığı yanlışa tavrını koyar ama konuyu devamlı gündemde tutup evliliklerini de dinamitlemez.
Muttakî karı-koca, zorluklarla karşılaştıklarında vakar, itidal, ciddiyet ve sükûnetlerini bozmaz; sabır ve teenniyi elden bırakmaz; sıkıntıları soğukkanlılıkla çözmeye çalışır; sorunları çözerken haktan, adaletten ve insaftan ayrılmaz.
Muttakî karı-koca, nemelazımcı ve vurdumduymaz olmaz; yeryüzündeki tüm zalimlere tepki gösterir; mazluma sahip çıkar; haksızlığı ortadan kaldırmak için eliyle ve diliyle mücadele eder; problemler karşısında pes etmez; inandığı değerler uğruna bıkmadan ve usanmadan çaba sarf eder; hayata gerçekçi ve iyimser bakar, karamsar ve kötümser olmaz.
Muttakî karı-koca, dağınık ve düzensiz olmaz; disiplinli, planlı, programlı, tertipli, gıpta edilen örnek insanlar olur; her türlü lüks, israf, gösteriş, ihtişam ve şatafattan kaçınır.
Muttakî karı-koca, birbirine uzun süre küs kalamaz; inatlaşamaz; uzlaşmasını ve bir an önce barışmasını bilir; başına buyruk hareket etmez; bencilce davranmaz; kibirli olamaz; kendini beğenmişlik yapamaz; birbirine maddî ve manevî sıkıntılarında destek olur.
Sonuç olarak, tüm dünyaya örnek olabilecek müslüman ailede karı-koca Kur’ân’da ifade edilen “muttakî (sorumluluklarının bilincinde olan), muhsin (yaptığı işi mükemmel yapan), muhlis (inancını saf, berrak, arı, duru hâle getiren), muslih (iyilikleri yaygınlaştıran, kötülüklerle mücadele eden), salih (erdemli davranışlar sergileyen) ve sadıklardan (ilkeli, kararlı, dürüst, cesur ve güvenilir)” olmaya çalışır. Zira ailenin iki kurucu unsuru olan karı-koca imanlı, ahlâklı, adaletli, merhametli, dürüst, ilkeli, tutarlı, erdemli olmak ve bu özelliklere sahip kızlar/erkekler yetiştirmek zorundadır. Kadına yönelik şiddet başta olmak üzere dünyadaki tüm sorunları çözmek veyahut en aza indirmek için ihtiyaç duyulan şey, ancak ve ancak “Yüce Allah’a ve ahiret gününe gönülden inanmış âdil erkekler” ile “Yüce Allah’a ve ahiret gününe gönülden inanmış âdil kadınlardır.”



















