Analysis of DNA damage using the comet assay in female patients treated with phenytoin for epilepsy
Özet
Women with epilepsy have been encouraged to consider marriage and child bearing in recent years. Antiepileptic drugs are mostly used such as phenytoin, but its effect on fetus health and its long term effects on DNA have not been enough clear yet. The decision to continue or initiate pharmacotherapy for epilepsy during pregnancy becomes complicated. Therefore it was aimed to determine the potential toxic effects of long term phenytoin monotherapy on the peripheral blood lymphocytes of female patients with epilepsy using the comet assay. Twenty- three female patients on a long-term treatment of phenytoin monotherapy for 2-6 years were studied. The epileptic female patients who had normal menstrual cycles, and who were in, otherwise, good health were accepted. They were also nonsmokers. Control group consisted of 23 healthy, nonsmoker female patients, who had normal menstrual cycles and did not use any long¬term drugs. The blood samples were taken from the control and patient groups within 20th and 27th days following the beginning of their menstrual bleeding. As a result, the statistical comparison of the comet scores of two groups demonstrated that there is a significant difference in number of damaged cells. Damaged (limited and extensive migrated) cells in the epileptic women who were taking phenytoin were higher than the control group (p<0,0001). Epilepsili kadınların son yıllarda evlilik ve çocuğa bakmayı düşünmeleri teşvik edilmiştir. Antiepileptik ilaçlar çoğunlukla fenitoin gibi kullanılır, ancak fetus sağlığı üzerindeki etkileri ve DNA üzerindeki uzun vadeli etkileri henüz yeterince açık olmamıştır. Gebelik sırasında epilepsi için farmakoterapiyi sürdürme veya başlatma kararı karmaşık hale gelir. Bu nedenle uzun dönem fenitoin monoterapisinin, kuyrukluyıldız tahlili kullanılarak epilepsili kadın hastaların periferik kan lenfositleri üzerindeki potansiyel toksik etkilerini belirlemek amaçlandı. Uzun süredir 2-6 yıl boyunca fenitoin monoterapisi tedavisi alan 21 kadın hasta çalışmaya alındı. Adet kanaması normal olan ve aksi halde sağlığı iyi olan epileptik kadın hastalar kabul edildi. Ayrıca içmeyenlerdi. Kontrol grubu 23 sağlıklı, Menstrüel siklusları normal olan ve uzun süreli ilaç kullanmayan sigara içmeyen kadın hastalar. Kan örnekleri, adet kanamalarının başlamasından sonraki 20. ve 27. günlerde kontrol ve hasta gruplarından alınmıştır. Sonuç olarak, iki grubun kuyruklu yıldız puanlarının istatistiksel olarak karşılaştırılması, hasarlı hücre sayısında anlamlı bir fark olduğunu göstermiştir. Fenitoin alan epileptik kadınlarda hasarlı (sınırlı ve yoğun göç eden) hücreler kontrol grubundan daha yüksekti (p <0,0001). İki grubun kuyruklu yıldız puanlarının istatistiksel olarak karşılaştırılması, hasarlı hücre sayısında anlamlı bir fark olduğunu göstermiştir. Fenitoin alan epileptik kadınlarda hasarlı (sınırlı ve yoğun göç eden) hücreler kontrol grubundan daha yüksekti (p <0,0001). İki grubun kuyruklu yıldız puanlarının istatistiksel olarak karşılaştırılması, hasarlı hücre sayısında anlamlı bir fark olduğunu göstermiştir. Fenitoin alan epileptik kadınlarda hasarlı (sınırlı ve yoğun göç eden) hücreler kontrol grubundan daha yüksekti (p <0,0001).
Kaynak
Afyon Kocatepe Üniversitesi, Kocatepe Tıp DergisiCilt
2Sayı
1Bağlantı
https://hdl.handle.net/11630/1595Koleksiyonlar
- Makaleler [452]