Perkütan nefrolitotomi deneyimimiz
Özet
Amaç: Bu çalışmada kliniğimizde üst üriner
system taşı nedeniyle perkütan nefrolitotomi (PNL) uygulaması
yapılan hastaların sonuçlarının değerlendirilmesi
amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Mart 2006 ile Eylül 2008 tarihleri arasında
154 renal üniteye PNL yapıldı. Olguların 126’sına
subkostal, 24’üne interkostal giriş uygulandı. Perkütan girişim
C kollu floroskopi altında hastalara yüzüstü pozisyon
verilerek yapıldı. Amplatz dilatatörler kullanılarak giriş
yolu oluşturulduktan sonra 26F rijid nefroskop ile girilerek
taşlar alındı. Bir hastaya bilateral eşzamanlı, diğerlerine
tek taraflı PNL yapıldı. İki hastaya tüpsüz PNL yapılırken diğerlerine işlem sonrası nefrostomi katateri yerleş-
tirildi. Olgular ilk yapılan 77 (Grup 1) ve son yapılan 77
(Grup 2) renal ünite olarak 2 grupta incelendi.
Bulgular: Ortalama taş yüzey alanı 559 (min:156-
mak:2958) mm2
ve ortalama ameliyat süresi 112±44
(min:40-mak:250) dakika idi. Tüm hastalar için taşsızlık
oranı %71.1, 4 mm.den küçük taşalr klinik olarak önemsiz
kabul edildiğinde %86.6 idi. Kısmi ve komplet staghorn
taşların sırasıyla %28.6 ve %42.8’inde başarısızlık gözlendi.
Atnalı böbrek anomalisi olan hastalarda taşsızlık
oranı %85.8, çocukluk yaş grubunda ise %100 olarak gerçekleşti. Toplam 19 hastada (%12.3) transfüzyon gerektiren
kanama ve 4 hastada uzamış drenaj gözlendi. Ciddi
komplikasyon olarak 1 hastada perirenal hematom ve 1
hastada hidrotoraks gelişti. Grup 2 hastalarda interkostal
girişin anlamlı ölçüde fazla yapıldığı, hastanede kalış süresinin daha kısa olduğu ve komplikasyon oranının anlamlı
ölçüde daha az olduğu gözlendi.
Sonuç: PNL böbrek taşlarının tedavisinde güvenli ve etkin
bir yöntemdir. Uygun hasta seçimi ile birlikte kazanılan
deneyim ile başarı oranı artmaktadır. Objective: The aim of this study was to
evaluate the outcome of patients with upper urinary tract
stones who had undergone percutaneous nephrolithotomy
(PNL) at our institution.
Material and Methods: Between March 2006 and
September 2008, PNL was performed to 154 renal units. Of
those, 126 had subcostal and 24 had intercostals access.
Percutaneous renal access was done under C armed
fluoroscopy with patients in prone position. The stones were
extracted using 26F rigid nephroscope after performing an
access site with Amplatz dilatators. One patient underwent
bilateral simultaneous PNL and the others underwent
unilateral PNL. Two patients had tubeless procedures while
a nephrostomy tube was inserted to the others. The outcome
was evaluated in two groups as the first 77 renal units
(Group 1) and the next 77 (Group 2).
Results: The mean stone surface area and the mean
operation time were 559 (range, 156-2958) mm2 and
112±44 (range,40-250), respectively. The stone free rate
was 71.1 % and when residual fragments of <4 mm were
considered as insignificant success rate was 86.6 %. Fort
he incomplete and complete staghorn Stones, there were a
failure arte of 28.6 % and 42.8 %. The stone free rates of
patients with horseshoe kidneys and children were 85.8%
and 100 %. After PNL 19 patients required transfusion an
4 had prolonged drainage. One patient had perirenal
hematoma an done had hydrothorax. Intercostal Access
rates were significanly high in Group 2. Also the mean
hospital stay and complications were significantly lower in
Group 2.
Conclusion: PNL is a safe and effective treatment for
kidney stones. Increasing experience and proper patient
selection increase the success rates.
Kaynak
Afyon Kocatepe Üniversitesi, Kocatepe Tıp DergisiCilt
9Sayı
2Bağlantı
http://hdl.handle.net/11630/1913Koleksiyonlar
- Makaleler [452]