Türkiye’de Leasıng Sözleşmesi ve Bir Uygulama
Özet
Leasing ilk kez, 1930’lu yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde ekonomik bunalım sonrası yaşanan finansman güçlüklerini gidermek amacıyla ortaya çıkmış ve II.Dünya Savaşı sonrası diğer Avrupa ülkelerine hızla yayılmaya başlamıştır. Leasing’in Kıta Avrupası ülkelerine yayılması 1960’lı yıllara rastlamaktadır. 1970 sonrası petrol şoku ile beraber birçok firma finansman darboğazı ile karşı karşıya kalmıştır. Bu gelişmeler işletmeleri mülkiyet yerine kullanım olanağı veren leasing müessesesine yöneltmiştir.
Leasing, zenginliğin mala sahip olmakta yattığına ilişkin klasik düşüncenin günümüz ekonomik anlayışına uygun olarak zayıflaması sonucu ortaya çıkmıştır. Artık günümüzde zenginlik, malların mülkiyetine sahip olmakla ölçülmemektedir. İşletmeler, tam rekabet ortamında pazar paylarını korumak, piyasada söz sahibi olmak ve gelişen teknolojiye paralel olarak yeni yatırımlar gerçekleştirmeyi hedeflerler. Bu hedefleri yakalamak yeni sermaye kaynaklarının gereksinimini ortaya çıkarır. Bunu sağlamanın en önemli yollarından biriside leasing’dir. Leasing ile işletme, sabit değeri hiç harcama yapmadan elde etmekte ve işletip gelir sağladıktan sonra birçok döneme dağıtılmış ödemelerle, nakit sıkıntısına düşmekten kurtulabilmektedir.
1985 yılında 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu’nun çıkması, 1986 yılında ilgili mevzuatın yürürlüğe girmesi ile batıda çok yaygın bir finansman yöntemi olarak uygulanmakta olan leasing Türkiye’de finans enstrümanları arasında yerini almıştır.
Leasing sözleşmesinin tez konusu olarak seçilmesindeki neden; leasing’in yeni bir finansman türü olması ve Türkiye’de yeni bir sektör olmasına karşın kısa sürede gerek işlem hacmi gerekse finansal kiralama şirketlerinin sayısı bakımından büyük bir gelişme göstermesidir. Leasing firstly appeared in United States of America in 1930 to overcome the financing problems coming after economic depression and it diffused in other European countries after World War II. Diffusing of Leasing in continent Europe occurs in 1960’s. After 1970, along with oil shock many firms came across difficult situations in terms of financing. These developments directed many organizations to the Leasing which gives right of using instead of property right.
Leasing has appeared as a result of wekeaning of the clasical thought, in comformity with today’s economic insight, that relate to wealth comes with property. Wealth is not measured according to property no more. Organizations’ aims are: maintaining market share in the perfect competition environment, being dominant in market and realising new investments with parallel to developing technology. To reach these aims requires new capital resources. One of the major way of providing this is Leasing. By the leasing, organization get fixed value without any expenditure and after getting revenue operating it, can get rid of problem of liquid via allocating payments into many term.
In 1985, leasing which is being used in Europe, took place seat among financial instruments in Turkey along with enacting of Leasing law and coming into force of related laws .
The reason of choosing Leasing Contract as a thesis study is becoming of it as a new financial method and its developing in terms of both transaction capacity and in terms of number of leasing firms, although it is a new sector in Turkey.
Bağlantı
http://hdl.handle.net/11630/2920Koleksiyonlar
- Yüksek Lisans Tezleri [1638]