Demokrat Parti Döneminde Kıbrıs Sorunu
Özet
Kıbrıs sorunu on yıllardır Türk dış politikasının temel problematik alanlarından birisini teşkil
etmektedir. Lozan Barış Antlaşması’na göre Kıbrıs, İngiltere’nin hâkimiyetinde kalmış ve bu nedenle
Türkiye daha sonraki vetirede Kıbrıs’a müdahale etmeyi düşünmemiştir. İkinci Dünya Savaşı’ndan
sonra, İngiltere’nin politikasını değiştirip hâkimiyetindeki topraklardan yavaş yavaş çekilmeye
başlaması üzerine, Kıbrıs’ta Türkiye ve Yunanistan’ın da yer aldığı bir nüfuz mücadelesi başlamıştır.
İngiltere’nin Adayı tahliye planı gündeme gelince Türkiye tarihsel, kültürel, demografik, coğrafi ve
stratejik unsurların etkisi çerçevesinde Kıbrıs sorunuyla daha yakından ilgilenir hale gelmiştir.
Demokrat Parti döneminin en önemli dış politika konularından birisi kuşkusuz Kıbrıs sorunudur. Söz
konusu dönemde, Kıbrıs’ta iki toplumlu devlet yapısının temelleri atılmıştır. Türkiye öncelikle
statükoyu devam ettirmek istemiştir. Bu olmazsa adanın tamamının kendisine verilmesi gerektiği
görüşünü savunmuştur. 1955’ten sonra da Adanın taksimi tezi ön plana çıkmıştır. Özellikle Londra
Konferansı sonrasında Türkiye Kıbrıs sorununda resmen taraf haline gelmiştir. Lozan Barış
Anlaşması ile Kıbrıs’ı İngiltere’ye bırakmak zorunda kalan Türkiye’nin, Demokrat Parti’nin izlediği
dış politika ile Kıbrıs’ta tekrar hak sahibi haline geldiği görülmüştür. Makalede dönemin gazete
arşivinden ve dönemle ilgili belli başlı telif ve tetkik eserlerden yararlanarak Demokrat Parti
iktidarının Kıbrıs politikası incelenecektir.
Kaynak
Sosyal Bilimler DergisiCilt
20Sayı
2Koleksiyonlar
- Cilt 20 : Sayı 2 [19]