Acıgöl Havzasının sayısal topografik analiz yöntemleri ile morfometrik jeomorfolojisi
Künye
Bahadir, M., & Özdemİr, M. A. (2011). Acıgöl Havzası'nın Sayısal Topoğrafik Analiz Yöntemleri İle Morfometrik Jeomorfolojisi. Uluslararası Sosyal Arastırmalar Dergisi, 4(18), 323-344.Özet
Bu çalısmada, jeomorfoloji çalısmalarında yeni kullanılmaya baslanan sayısal
yükseklik analizi ve terrain analiz tekniklerinden yararlanılmıstır. Çalısmaya,
Türkiye’nin güneybatısında Göller Bölgesi’nin güneybatı ucunda yer alan ve Acıgöl ile
karakterize, Acıgöl Havzası’nın morfometrik özellikleri konu edinilmistir. Yapılan
çalısmalar sonucunda ilk asamada Acıgöl Havzası’nın yapısal özellikleri ve olusum
mekanizması açıklanmıs, sonraki asamalarda morfometrik özellikleri belirlenmis,
morfolojik sekilleri ve morfometrileri irdelenmistir. Yapılan analizlere göre havzada
yüksekligin özellikle Yandag ve Maymundagı’nda arttıgı ve her iki dagda ortalama
yükseltinin 1500 metreden fazla oldugu görülmüstür. Havzada 1500 m’den yüksek
kesimler yaklasık olarak % 10 oranında alan kaplamaktadır. Havzada plato alanları ise
havza tabanından sonra gelmekte olup, yaklasık olarak %35 oranında alan
kaplamaktadır. Plato alanlarının yükseklik kademeleri 1000 ile 1500 metreler
arasındadır. Havzanın büyük bir bölümünde (% 55) yükselti 800 ile 1000 metre
arasında degismekte olup depresyon tabanına karsılık gelmektedir. Yandag ve
Maymundagı’nın zirve ve yamaç kesimlerinde egim degerleri % 45’ in üzerinde olup,
oran olarak havzanın % 20’sini kaplamaktadır. Egim degerlerinin % 36-45 oldugu
kesimler ise daglık alanların etek kısımlarına karsılık gelmekte, çok genis bir alan
kaplamamaktadır. Egim degerlerinin %10 ile % 30 arasında degistigi alanlar plato
alanlarına karsılık gelmekte, toplam alanın % 25’ni olusturmaktadır. Egim degerlerinin
az oldugu sahalar ise depresyon tabanına karsılık gelen alanlardır (% 5). Havzaya ait
bakı analizlerine göre ise, topografyanın çok parçalanmıs olması, egim ve yükseklik
degerlerinin birden bire artması gibi faktörlere baglı olarak, bakı yönünün çok kısa
mesafelerde degistigi görülmüstür. Ayrıca havzadaki morfolojik sekiller ana morfolojik
üniteler ve olusum süreçlerine göre sınıflandırılarak açıklanmıstır. Digital elevation analysis and terrain analysis techniques, which have only
recently started to be used in geomorphological works were utilized in this study. The subject of this study was the characterization of Acıgöl, particularly the morphometric
characteristics of Acıgöl Watershed, which is a lake located at the southwestern tip of
the Lakes Region in the southwest of Turkey. As a result of the study, the first phase
revealed the structural characteristics of Acıgöl Watershed and its formation
mechanisms, the following phases defined the morphometric characteristics,
morphological shapes and morphometrics. According to the analysis results the
watershed height, especially at Yandağ and Maymundağ had increased and in both
mountains the average elevation was over 1500 meters. Watershed areas over 1500 m
elevation cover approximately 10 % of the areas. The plateau areas follow the
watershed floor and cover approximately 35% of the area. The height levels of the
plateau areas are between 1000 and 1500 meters. In a significant part of the watershed
(55%) the elevation varies between 800 and 1000 meters and correspond to the
depression floor. The gradient values at the summit and slope sections of Yandağ and
Maymundağı are in excess of 45% and cover 20% of the watershed area. Segments with
36-45% gradients correspond to the foot segments of the mountainous areas which do
not cover very large areas. Areas with gradient values varying between 10% and 30%
correspond to the plateau areas covering 25% of the total area. Areas with low gradient
correspond to the depression floor areas (5%). According to watershed exposure
analysis, it was observed that the exposure direction varied at very short intervals due
to factors such as the fragmentation of the topography and abrupt increases in gradient
and elevation values. In addition, the morphological forms were classified according to
main morphological units and formation processes and interpreted.
Kaynak
Uluslararası Sosyal Arastırmalar DergisiCilt
4Sayı
18Bağlantı
https://hdl.handle.net/11630/8163Koleksiyonlar
- Makaleler [38]