Sıçanlarda yanık yarasının murt ağacı ekstresi, amnion sıvısı ve gümüş sülfadiazin ile sağaltımının karşılaştırılması
Özet
Yanıklar; iyileşme süreçleri ve bu süreç boyunca ortaya çıkan komplikasyonlar, hasta ve hasta sahibi açısından uzun, psikolojik ve ekonomik yönden zorlu bir sağaltım dönemi içerir. Yanık şekillendikten sonra teşekkül eden enflamatuar yanıt ve yüksek immun aktivite, salgılanan birçok sitokin ve mediatörce yönetilen oldukça karmaşık bir olaylar bütünüdür. Lokal yaralanmanın yanı sıra, derin sistemik etkilere sebep olabilir.
Sıradan sağaltımlara alternatif olarak bitkisel tedaviler, yıllardır halk tıbbında fazlaca kullanılmaktadır. Bu çalışmada; yanık yaralarının tedavisinde tüm dünyada sıklıkla tercih edilen, kimyasal içeriğe sahip gümüş sülfadiazine (Silverdin) karşı, bitkisel ajan olarak murt ağacı ekstresi (Myrtus communis) ve biyolojik olarak da amnion sıvısının etkileri karşılaştırılmıştır.
Sprague-Dawley cinsi ratlar, ksilazin-ketamin kombinasyonuyla anestezi altına alınarak sırt bölgeleri traş edildi. Dört noktanın koordinatları belirlenerek, 100 C°’de kaynamakta olan su içerisinde 5 dakika boyunca ısıtılmış, 1 cm çapındaki demir çubuk ile kendi ağırlığınca temas ettirilerek 4 adet yanık yarası elde edildi.
Yanık yaralarının oluşturulmasını takip eden 6 gün boyunca 2 no’lu yara bölgesi gümüş sülfadiazin, 3 no’lu yara bölgesi amnion sıvısı ve 4 no’lu yara bölgesi de murt ağacı ekstresi ile tedavi edildi. Bir no’lu yara bölgesi ise, hiçbir müdahale edilmeden doğal iyileşmeye bırakıldı. Tedavi süresince 6 gün ve sonrasındaki 9, 14, 21, 24, 27 ve 30. günlerde fotoğraflanarak, AUTOCAD programında alan hesaplamaları yapıldı. Otuzuncu günün sonunda tedavi uygulanan ratlardan anestezi altında doku örnekleri alınarak, servikal dislokasyon ile uyutuldu.
Histopatolojik analizler sonucunda; murt ağacı ektresi uygulamasıyla, yanık bölgelerinde yara iyileşmesinin en önemli fazı olan proliferatif fazda şekillenen reepitelizasyon ve kollajenizasyonun sağlıklı ve daha hızlı bir şekilde tamamlandığı ve bölgedeki iyileşme alanlarının diğer ajanlara oranla daha hızlı küçüldüğü görüldü. Ayrıca immunohistokimyasal analizler sonucunda tespit edilen damarların, yara iyileşmesinin son evrelerine daha çabuk ulaşıldığı için bölgeden çekildikleri ve sayılarının azaldığı gözlendi.
Çalışmamız, rutinde kullanılan yanık yarası sağaltım planlarına, murt ağacı ekstresinin fitoterapötik alternatif bir ajan olabileceği sonucuna varmıştır. Burns; contain compelling long, psycological and economical treatment period for the patient and the owner in terms of healing process and complications associated with this process. After burn occurred, the inflammatory response and high immune activity are compilation of rather comlicated events that orchestrated by secreted several cytokines and mediators.
Beside local injuries it may cause deep systemic effects.
Alternative to ordinary treatments, herbal therapies have been used by public for years. In this study, it was compared effects of silver sulphadiazine (Silverdin) containing chemical component preferred worldwide, a herbal agent myrtus tree extract (Myrtus communis) and a biological amnion fluid in burn wounds.
Sprague-Dawley rats were anesthetized with a xylazine-ketamine combination and their dorsum areas were shaved. The coordinates of the 4 points were determined and 4 burn wounds were achieved by contacting it with its own weight with a 1 cm diameter iron rod heated for 5 minutes in boiling water at 100°.
During the 6 days following the creation of the burn wounds, the wound area number 2 was treated with silver sulfadiazine, the wound area number 3 with amniotic fluid and the wound area number 4 with murt tree extract. Number 1 wound area was left for natural healing without any intervention. Area calculations were made in the AUTOCAD program by taking photographs during the 6 days of treatment and on the 9th, 14th, 21st, 24th, 27th and 30th days afterwards. At the end of 30 days, tissue samples were taken from the treated rats under anesthesia and were sacrifisized with cervical dislocation.
As a result of histopathological analysis; with the application of the murt tree extract, it was observed that the reepithelization and collagenization formed in the proliferative phase, which is the most important phase of wound healing in the burn areas, was completed in a healthy and faster way, and the healing areas in the area shrank faster than other agents
In addition, it was observed that the vessels were withdrawn from the area and their number decreased detected by immunohistochemical analysis indicating that the last stages of wound healing were reached faster.
Our study concluded that murt tree extract could be a phytotherapeutic alternative to routine burn wound treatment plans.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11630/8411Koleksiyonlar
- Yüksek Lisans Tezleri [635]