Birinci Dünya Savaşı’nda Bursa esir kampı
Özet
Birinci Dünya Savaşı döneminde ve sonrasında birçok subay ve asker esir edilmiştir. Osmanlı Devleti bu esirler için birçok kamp inşa etmiştir. Bu esir kampları: Samatya, Bursa, İzmir, Eskişehir, Ankara esir kamplarıdır. Esir alınan bu askerlerin bir kısmı cephelerde yapılan ilk tedavilerinin ardından memleketlerine iade edilmişlerdir. Diğer esirler ise Anadolu’nun iç kısımlarına doğru sevk edilmişlerdir. Gönderilen kamplarda daha çok İngiliz, Fransız, Rus, Ermeni asker ve subaylar bulunmaktadır. Osmanlı Devleti’nin bir dönem başkentliğini yapan Bursa’da da bir esir kampı kurulmuştur. Bursa Esir Kampı’nda Kut’ül Amare’de esir alınan General Towshend’ın maiyetindeki İngiliz ve Fransız esir subaylar, Hint asıllı İngiliz erler ve Rus erler muhafaza altına alınmıştır. Bursa Esir Kampı’nda, esirlerinin günlük yaşamları, iaşeleri, verilen ücretler, nasıl esir oldukları, firar eden esirlerin durumları dikkat çekicidir. Osmanlı Devleti, elindeki imkânlar ölçüsünde en iyi muameleyi göstermeye çalışmıştı hatta cephelerde savaşan Osmanlı askerlerinden çok daha iyi şartlara sahip olan esirler vardır. 1916 yılında Bursa Esir Kampı’na gelen Salib-i Ahmer heyetinin hazırlamış olduğu rapora bakıldığında subayların kaldıkları yerlerden gayet memnun olduğu bildirilmiştir. 28 Aralık 1917 tarihinde Bern Antlaşması ve 3 Mart 1918 tarihinde Brest Lıtovsk Antlaşması imzalanmıştır. Mütekabiliyet esasıyla esirlerin mübadelesi yapılmıştır. Bu doğrultuda Salib-i Ahmer ve Hilal-i Ahmer Cemiyeti destek olmuştur. During the World War I and afterwards, a lot of army officers and soldiers had been taken prisoner. Many encampments had been constructed by Ottoman Empire for the prisoners. These encampments called as Samatya, Bursa, İzmir, Eskişehir, Ankara. A part of prisoners have been restored to liberty to their hometowns after the first aid at the theater of war. Other parts of prisoners have been dispatched through the inner parts of Anatolia. The prisoners who had dispatched were mostly British, French, Russian and Armenian army officers and soldiers. One of the encampment was built in Bursa, where was a capital city of Ottoman Empires once upon a time. Prisoners of war, who General Towshend’s side at was, British and French officers and British soldiers origin from India and Russian soldiers were taken prisoner during Kut’ül Amare at Bursa Prisoner of War Camp. Daily life of prisoners, their feding and wages how to captured as a prisoner and the prisoners who escaped from the camp is attract attention ar Bursa Prisoner of War Camp. The gavernment of Ottoman tried to act their best through the prisoners as for as possible furthermore there are some prisoners at camp who have beter canditions than Ottoman saldiers who fight at military Frent. The report prepared by Salib-i Ahmer Committe in 1916 pointed out that the officers pleased to be in their places at Bursa Prisoners of War Camp. Bern Solemn Agreement signed on 28 December 1917 and Brest-Litovsk Solemn Agreement signed on 3 March 1918. The prisoners of war were exchanged depends on reciprocity. Salib-i Ahmer and Hilal-i Ahmer Committees supported on this issue.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11630/9507Koleksiyonlar
- Yüksek Lisans Tezleri [1638]