Cilt 16 : Sayı 1https://hdl.handle.net/11630/14192024-03-28T20:51:52Z2024-03-28T20:51:52ZTürkçede Belirtme-Yönelme Hâli Ekleri ve Güneybatı Anadolu Ağızlarındaki KullanımlarıDemir, İmdathttps://hdl.handle.net/11630/36322019-06-24T20:46:14Z2014-01-01T00:00:00ZTürkçede Belirtme-Yönelme Hâli Ekleri ve Güneybatı Anadolu Ağızlarındaki Kullanımları
Demir, İmdat
Güneybatı Anadolu ağızlarında belirtme ve yönelme hâl eklerinin
birbirlerinin yerine kullanıldığı belirtilmektedir. Bu durum genellikle hâl eki
nöbetleşmesi, derin yapı-yüzey yapı, fiil-tamlayıcı ilişkisi/ istem, Eski Türkçenin
kalıntısı gibi sebeplere dayandırılmaktadır. Öncelikle her iki hâl ekinin lehçelerde
ve ağızlarda değişiklik arz ettiği görülmektedir. Bu yönüyle iki hâl ekinin aynı
işlevde kullanıldığı örneklere rastlamak mümkündür. Öte yandan çekimli fiil
tabanının istemi, hâkim ağız konuşucusu tarafından bilinir ve ölçünlü dilde anlam
ayırt edici olan herhangi bir unsur, ağız alanlarında belirli bir işlevde
kullanılmayabilir. Bu çalışmada, belirtme ve yönelme hâlleriyle nöbetleşme kavramı
üzerinde durulacak, Güneybatı Anadolu ağızlarında ortaya çıkan bu tür
karışıklıkların sebeplerine dair görüşler ileri sürülecektir.; It is stated that accusative and dative case suffixes are interchangeable in
southwest Anatolian dialects. This feature is generally attributed to various reasons
such as case suffix alternation, deep structure-surface structure, verb-reaction
relation/valence and residual of Old Turkish. First of all, it is seen that both case
suffixes show a change in dialects and local dialects. Therefore, it is possible to
encounter some examples where these two case suffixes are used for the same function. On the other hand, the valence of the finite verb is known by the local
dialect speaker and any meaning distinctive factor in standard language may not be
used for a specific function in dialect areas. This study will emphasize alternation
with accusative and dative case suffixes and put forward opinions about the reasons
of such confusions that come up in southwest Anatolian dialects.
2014-01-01T00:00:00ZKültürel Bir Gösterge Olarak Gelenek ve Modernlik İkilemi: “Sıla” Televizyon Dizisi ÖrneğiÖzkan, Devrimhttps://hdl.handle.net/11630/36312019-06-24T20:46:14Z2014-01-01T00:00:00ZKültürel Bir Gösterge Olarak Gelenek ve Modernlik İkilemi: “Sıla” Televizyon Dizisi Örneği
Özkan, Devrim
Türk toplumu, kültürel ve toplumsal dönüşüm süreçlerinde, gelenekleri ile
modern yaşamın getirmiş olduğu yaşam kalıpları arasına sıkışmıştır. Gelenekçi ve
modernist olarak tanımlanabilecek iki farklı söylemin, kültürel kodlar üzerinden
tartışılması ve toplumsal kökenlerine dair tartışmalara daha az rastlanması, dikkat
çekici bir olgudur. İncelenmesi gereken bu söylemlerin içerikleri politik ve kültürel
kökenlere sahiptir. Ayrıca, gelenekçi ve modernist olarak ayrılan bu iki söylem,
medyada, farklı biçimlerde, sunulmaktadır. Çalışmamızda, 15.09.2006 tarihinde
ATV’de yayınlanmaya başlayan, yapımcılığını FM Yapım’ın üstlendiği,
yönetmenliğini Gül Oğuz’un yaptığı, senaryosu Sema Ergenekon ve Eylem
Canpolat’a ait olan Sıla adlı dizi film incelenmektedir. Bu dizi film aracılığıyla
oryantalist ve modernleşmeci söylemin çeşitli formları bizlere sunulmaktadır. Ortak
belleğimizdeki karşılıklı bilgimizi derinden etkileyerek, oryantalist ve modernist bir
içerik çerçevesinde inşa edilmesi Sıla dizinin, inceleme nesnesi olarak seçilmesine
sebep olmuştur.; Turkish society gets stuck in the dilemma between their traditions and the
life patterns of modern life. It is also salient that the two different discourses as
modernism and traditionalism have been discussed based on cultural codes;
however, the discussions based on social principles have rarely been encountered.
Two different contents of discourses that should be analysed have political and
cultural roots. Furthermore, these two discourses as traditionalism and modernism
are presented differently in the media. This study scrutinized Sıla TV series which
starts to be broadcasted on 15th, September, 2006 on ATV. The TV series was
produced by FM Production, directed by Gül Oğuz, and written by Sema Ergenekon
and Eylem Canpolat. The different forms of the orientalist and modernist discourse
were presented to us with the mediator role of this TV series. The reason why Sıla
TV series were chosen as analysis object was that it was framed within an orientalist
and a modernist content affecting our mutual knowledge in our collective conscience
deeply.
2014-01-01T00:00:00ZOrtaöğretim Öğrencilerinde Görülen Madde Bağımlılığı Alışkanlığı ve Yaygınlığı: Bartın İli ÖrneğiErdamar, GürcüKurupınar, Abdülhamithttps://hdl.handle.net/11630/36292019-06-24T20:46:14Z2014-01-01T00:00:00ZOrtaöğretim Öğrencilerinde Görülen Madde Bağımlılığı Alışkanlığı ve Yaygınlığı: Bartın İli Örneği
Erdamar, Gürcü; Kurupınar, Abdülhamit
Bu araştırmanın amacı, ortaöğretim öğrencilerinde görülen madde
bağımlılığı alışkanlığı ve yaygınlığı düzeyini saptamaktır. Araştırmanın çalışma
grubunu, Bartın ilindeki ortaöğretim kurumlarında öğrenim gören her sınıf
seviyesindeki öğrencilerden tesadüfi seçilen toplam 545 öğrenci oluşturmuştur. Veri
toplama aracı olarak, araştırmacılar tarafından geliştirilen bir anket kullanılmıştır.
Araştırmada elde edilen bulgulara göre, Bartın ilindeki ortaöğretim öğrencilerinin
% 61.8’sinin (n=337) şimdiye kadar hiç sigara kullanmadığı, % 10.8’inin (n=59)
bir kez denediği, buna karşın % 27.4’ünün (n=149) sigara kullanmaya devam ettiği
tespit edilmiştir. Aynı zamanda grubun % 35.2’sinin (n=192) en az bir kez alkol
kullandığı ve bunların da % 24.4’ünün (n=131) halen belli aralıklarla alkol
kullanmaya devam ettiği belirlenmiştir. Ayrıca sigara ve alkol kullanma ile cinsiyet,
sınıf düzeyi ve madde bağımlısı arkadaşı olması arasında; sigara kullanma ile okul
türü ve kendinden memnun olma arasında anlamlı fark bulunmuştur.; The aim of this study was to determine the prevalence level of drug
addiction habit seen in the secondary school students. The study group was a total
of 545 students attending in secondary schools in Bartın who were randomly selected from each grade level. A questionnaire developed by the researchers was
used as data collection tool. According to the results obtained in this study, it was
identified that 61.8% (n=337) of the secondary school students in Bartın never
smoked, 10.8% of the students(n=59) tried smoking only once; whereas 27.4% of
the students (n=149) were continuous smokers. Also, it was determined that 35.2%
of the students (n=192) used alcohol at least once, and 24.4% of them (n=131) still
continued to use alcohol at regular intervals. Additionally, a statistically significant
difference was found between smoking and alcohol use and gender; grade level and
having friends who are addicted to drugs; smoking and the school type and being
self-satisfied.
2014-01-01T00:00:00ZKüreselleşmeden Maduniyete: Asef Bayat PerspektifiTürköz, Elif Nagihanhttps://hdl.handle.net/11630/36272019-06-24T20:46:14Z2014-01-01T00:00:00ZKüreselleşmeden Maduniyete: Asef Bayat Perspektifi
Türköz, Elif Nagihan
Küreselleşme dünya üzerindeki her toplumu farklı biçimde etkilemektedir.
Küreselleşme sonucunda dünya ölçeğinde küçük bir azınlık küreselleşmenin
nimetlerinden faydalanırken, büyük bir çoğunluğun yoksullukları artarak devam
etmektedir. Maduniyet çalışmaları resmi tarih yazımı tarafından görmezden gelinen,
dışarıda bırakılan büyük çoğunluğun tarihini yazmayı amaçlamıştır. İranlı sosyolog
Asef Bayat ise bir maduniyet sosyolojisi yaparak Ortadoğu’daki madunların
küreselleşme karşısındaki tutumlarını ele almaktadır. Bu tutumlarda bir direnişin
varlığı dikkati çekmektedir ve bu direniş, sıradan, gündelik hayat pratikleri ile
gerçekleşen bir direniştir. Bu çalışmada Asef Bayat’ın nasıl bir madun sosyolojisi
yapmış olduğu, küreselleşmenin olumsuzlukları karşısında insanların nasıl bir
direniş mekanizması geliştirdiği betimsel bir biçimde ele alınacaktır.; Globalization affected each society on the world in different ways. As a
result of globalization, while a small minority benefit from the globalization, a great
number of people have continued to live in poverty. Subaltern studies are aimed to
write the history of great majority of whom were excluded and ignored by the
official historiography studies. Asef Bayat, as a subaltern sociologist, have studied
on the attitudes of subalterns in the Middle-East against the effects globalization. In
these attitudes an element of resistance can be observed and this resistance is realized through daily life practices. In this study, Asef Bayat’s way of doing
subaltern sociologies, will be analyzed descriptively.
2014-01-01T00:00:00Z