Cilt 4 : Sayı 1https://hdl.handle.net/11630/5602024-03-29T07:09:26Z2024-03-29T07:09:26ZTüketicilerin Genetiği Değiştirilmiş Gıdalara Karşı Tutumlarının ve Bilgi Düzeylerinin BelirlenmesiÖzmert, SemaYaman, Hilmihttps://hdl.handle.net/11630/22792019-06-24T20:59:03Z2011-01-01T00:00:00ZTüketicilerin Genetiği Değiştirilmiş Gıdalara Karşı Tutumlarının ve Bilgi Düzeylerinin Belirlenmesi
Özmert, Sema; Yaman, Hilmi
Genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) ile ilgili olarak yapılan bu anket çalışmasına farklı yaş grubu, eğitim düzeyi ve mesleklerdeki kişiler katılmıştır. 207'sl bayan, 233'ü bay olmak üzere toplam 440 kişi çalışmaya dahil edilmiştir. Araştırmanın amacı tüketicilerin GDO'lar hakkındakl bilgi düzeylerini ve GDO'lu ürünlere karşı tutumlarını değerlendirmektir.Tüketicilere yirmi üç soruya cevap vermeleri istenmiştir. Sorular tüketicilerin GDO'lu ürün tüketimine olan tutumları, bu ürünlerin sağlığa ve çevreye muhtemel etkileri, ve ülkemizdeki yasal durumla ilgilidir. Yapılan çalışma, tüketicilerin GDO'lu ürünler hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığını göstermektedir.Tüketicilerin eğitim düzeyi arttıkça bilgi düzeylerinin de arttığı görülmüştür. Ancak genel olarak tüketiciler bu teknoloji ile üretilen ürünlere karşı olumsuz bir yaklaşım sergilemektedirler.; A total of 440 people (207 women, 233 men) in different age groups, having different education levels and with different occupations were involved in this study about genetically modified organisms (GMO).The aim of study was to evaluate the knowledge levels of consumers about GMO and their attitudes towards GMO products. Consumers were asked to answer twenty three questions. The questions were about the awarness of consumers on GMO, the effects of these products to health and environment, and the state of official legislations in our country. The study showed that the consumers do not have enough relevant knowledge about GMO products. It was observed that the knowledge of consumers increased as their education levels increased. But, in general the consumers displayed negative attitudes towards GMO products.
2011-01-01T00:00:00ZJapon Bıldırcınlarında [Coturnix Coturnixjapónica) Farklı Işık Kaynaklarının Büyüme Dönemi Performansına EtkisiDereli Fidaivf, EvrimNazlıgül, Ahmethttps://hdl.handle.net/11630/22782019-06-24T20:59:03Z2011-01-01T00:00:00ZJapon Bıldırcınlarında [Coturnix Coturnixjapónica) Farklı Işık Kaynaklarının Büyüme Dönemi Performansına Etkisi
Dereli Fidaivf, Evrim; Nazlıgül, Ahmet
Bu araştırma, farklı ışık kaynaklarının (halojen ampul, LED ampul ve tungsten telli ampul) Japon bıldırcınlarında büyüme dönemi performans özelliklerine etkilerini ortaya koymak amacıyla düzenlenmiştir. Araştırmada, İki haftalık yaştaki karışık cinsiyette 165 adet Japon bıldırcını kullanılmış olup, hayvanlar oluşturulan üç deneme grubuna (beş tekerrür) rastlantısal olarak dağıtılmışlardır. Gruplar havalandırma, sıcaklık ve ışık bakımından kontrol edilebilen, aynı özelliklere sahip üç farklı odaya konulmuştur. Deneme grupları, sarı ışık veren, halojen ampul, LED ampul ve tungsten telli ampul (akkor) kullanılarak düzenlenmiştir. Altı hafta süren çalışmada, hayvanlara yem ve su ad llbltum olarak sağlanmıştır. Araştırmada altı haftalık yaş döneminde canlı ağırlık ortalaması halojen ampul, LED ampul ve tungsten telli ampul gruplarında sırasıyla 185,80, 173,22 ve 176,80 g olarak bulunmuş olup, gruplar arası farklar İstatistiksel bakımdan önemli (P<0,01) çıkmıştır. Ortalama günlük canlı ağırlık artışına üç, dört ve beşinci haftalarda ışık kaynağının etkisi İstatistiksel açıdan önemsiz bulunmuştur. Işık kaynağının yem tüketimi üzerine etkisi beşinci ve altıncı haftada, yemden yararlanma oranına etkisi İse beşinci haftada İstatistiksel olarak önemli (P<0,05) bulunmuştur. Yaşama gücü bakımından ışık kaynağı grupları arasındaki fark İstatistiksel açıdan önemsiz olarak belirlenmiştir. Araştırma bulgularına göre, genel aydınlatma kaynağı olarak kullanılan tungsten telli ampule alternatif olarak, daha fazla enerji tasarrufu sağlayan ve daha uzun süre kullanım ömürleri olan halojen ve LED ampullerin de Japon bıldırcınlarının yetiştirilmesinde büyüme döneminde kullanılabileceği söylenilebilir.; This research was carried out to determine the effects of different light sources (halogen bulb, LED bulb and Incandescent bulb) on growth period performance traits of Japanese quails. In this research, 165 sexually mixed two weeks old birds were randomly allocated to each experiment group as five replication (3 x 5). Groups were placed to the three similar rooms In which ventilation, temperature and light schedule can be controlled.Treatment groups were designed with using Incandesent lamps, LED bulbs and halogen bulbs which each gives yellow colour. Feed and water were provided as ad libitum during six weeks. In the study, the average live weight at six weeks were found as 185,80,173,22 and 176,80 g for halogen, LED and Incandescent bulb groups, respectively and differences between bulb groups were found statistically significant (P<0,01).The effect of light source on average dally live weight gain was found nonsignificant In the third, fourth and fifth weeks. However, the effect of light source on feed consumption was found as significant In the fifth and sixth weeks, while the effect of light source on feed conversion ratio was found as significant In the fifth week (P<0,05). It was determined that liveability was found statistically nonsignificant for all light source groups. According to the results of this study, halogen and LED bulbs which are saving energy and have long life than ordinary Incandescent bulbs that using as a general lighting material In the hens can be also used In Japanese quail breeding during growing period.
2011-01-01T00:00:00ZDNA Damage of Cumulus Cells in a Cow With BrucellosisYeni, DenizBaki Acar, DuyguAvdatek, FatihGündoğan, Mustafahttps://hdl.handle.net/11630/22772019-06-24T20:59:03Z2011-01-01T00:00:00ZDNA Damage of Cumulus Cells in a Cow With Brucellosis
Yeni, Deniz; Baki Acar, Duygu; Avdatek, Fatih; Gündoğan, Mustafa
The purpose of this study was to determine the effect of Brucellosis on DNA integrity in cow cumulus cells by comet assay. The DNA damage was determined using by comet assay method in cumulus cells separated from Grade A and B oocytes aspirated from the ovaries of a Hollsteln cow referred to local abattoir for conditional slaughtering. The DNA damage in cumulus cells seperated from Grade A and B oocytes rates were detected as 59% and 47%, respectively. In conclusion that the presence of B.abortus infection in a cow was concerned to be common DNA damage in cumulus cell.; Sunulan çalışmada Brusella tanısı konmuş ve şartlı kesim için mezbahaya getirilmiş olan Holstein ırkı bir inekten alınan ovaryumlardan asplrasyon metodu İle toplanan A ve B kalite oositlere ait kumulus hücrelerinde Comet assay yöntemi ile DNA düzeyindeki hasarın belirlenmesi amaçlandı. Sonuç olarak A ve B kalite cumulus hücrelerinde sırasıyla %59 ve %47 oranlarında DNA hasarı tespit edildi. Sonuç olarak Brusellozis'li bir inekte kumulus hücrelerinde DNA hasarının yaygın olduğu kanaatine varıldı.
2011-01-01T00:00:00ZDiabetes Mellitus'ta serbest Radikallerin RolüTürkmeıvf, RuhiÖzdemir, Mehmethttps://hdl.handle.net/11630/22762019-06-24T20:59:04Z2011-01-01T00:00:00ZDiabetes Mellitus'ta serbest Radikallerin Rolü
Türkmeıvf, Ruhi; Özdemir, Mehmet
Diabetes mellitus (DM); yaşam boyu süren, sürekli izlem ve sağaltım gerektiren, akut ve kronik komplikasyonları nedeniyle hastanın yaşam kalitesini oldukça azaltan, morbiditesi, mortalitesi ve topluma ekonomik yükü yüksek, kronik metabolik bir hastalıktır. Serbest radikaller, DM'nin ve komplikasyonlarının patogenezinde önemli bir rol oynar. Bu nedenle DM'nin patogenezinin aydınlatılması önem taşımaktadır. Bu derlemede serbest radikallerin DM'dekl rolü İncelenmiştir.; Diabetes mellitus (DM) is a chronic metabolic disease which lasts for whole life, requiring continuous follow-up and therapy. With its acute and chronic complications, it decreases patient's lifespan and quality, causes a high morbidity and mortality rate and is a huge economic burden. Free radicals play a crucial role in the pathogenesis of DM and its complications. Therefore clarifying its pathogenesis has a great value. In this review, the role of free radicals in DM is discussed.
2011-01-01T00:00:00Z