2007Sosyal Bilimler Dergisi'nin 2007 yılı cilt ve sayıları bu alt bölümde listelenir.https://hdl.handle.net/11630/5892024-03-28T19:34:06Z2024-03-28T19:34:06ZThe ‘Transatlantic Rift’: How Did the Security Perception Change Between Europe and the United States?Ongür, Hakan Övünçhttps://hdl.handle.net/11630/37032019-06-24T20:46:14Z2007-01-01T00:00:00ZThe ‘Transatlantic Rift’: How Did the Security Perception Change Between Europe and the United States?
Ongür, Hakan Övünç
In this article, the dramatic shift occurred in the aftermath of the
Cold War within the European security perception and the consequences of
the rupture from the American-oriented security understanding will be
handled. Within the historical framework of the evolution of the concept of
security since its emergence in the seventeenth century, the ‘Europeanized
security understanding’ appeared in the Continent as well as institutionalized
in the European Union will be explained with certain instances in order to
demonstrate the ‘rift’ between the two sides of the Atlantic. The heart of the
study will compromise the reasons of this particular resolution and possible
future projections upon the world-wide security. Drawing from the paper,
the conclusion will attempt to position itself in favor of a more promising
post-Cold War European security perception with respect to the traditional
American model and its imminent failures on global security.; Bu çalışmada, Soğuk Savaş sonrası Avrupa güvenlik anlayışında
meydana gelen dramatik değişim ve Amerika merkezli güvenlik
anlayışından kopuşun yarattığı etkiler üzerinde durulacaktır. Güvenlik
kavramının gelişmeye başladığı on yedinci yüzyıldan günümüze tarihsel bir
çerçeve içerisinde Avrupa güvenlik anlayışının evrimi üzerine kurulan
makalede, Soğuk Savaş sonrası hem Avrupa kıtasında hem de Avrupa Birliği
kurumlarında ortaya çıkan ‘Avrupalılaşan güvenlik anlayışı’ örneklere
dayandırılarak, Atlantik’in iki yanındaki ‘çatlak’ gözlemlenecektir. Bu
durumun ortaya çıkış nedenleri ve küresel güvenlik üzerindeki olası etkileri
ise tartışmanın ana konularını oluşturacaktır. Çalışmanın sonucunda, dünya
güvenliğinin bugünkü durumu ele alınacak ve Amerikan güvenlik anlayışının denenmiş bir başarısızlığı temsil ettiği örneklenerek, Soğuk
Savaş sonrası Avrupa güvenliğinin geleneksel Amerika tekeline nazaran
daha çok ümit verdiği gösterilmeye çalışılacaktır.
2007-01-01T00:00:00ZElazığ’da Kurtlar Vadisi Dizisinin AlımlanmasıKula Demir, Nesrinhttps://hdl.handle.net/11630/37022019-06-24T20:46:14Z2007-01-01T00:00:00ZElazığ’da Kurtlar Vadisi Dizisinin Alımlanması
Kula Demir, Nesrin
Bu makale, Kurtlar Vadisi dizisinin izleyiciler tarafından bu
kadar çok izlenmesinin ardındaki nedenleri araştırmayı hedeflemektedir.
Niteliksel araştırma yöntemlerinden olan derinlemesine mülakat ve
katılımcı gözlem yöntemleri bu çalışmada kullanılmaktadır. Kültürel
Çalışmalar, medya kültürü ve simulasyon kuramı çalışmanın kuramsal
çerçevesini oluşturmaktadır. “Elazığ’da insanlar diziyi neden bu kadar
çok sevmekte ve izlemektedir” sorusu çalışmanın temel sorunsalını
oluşturmaktadır. Çalışmanın sonunda, Elazığ’daki izleyicilerin diziyi
“Türkiye’nin gerçeği” olarak alımladıkları ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak,
izleyiciler bir televizyon metnini simulasyon olarak görmek yerine,
gerçek olarak algılamaktadırlar. Bu nedenle, televizyondan gelen
mesajlara sadece egemen okuma yapabilmekte, karşıt veya müzakereli
okuma yapamamaktadırlar.; This article aims to reveal the reasons behind watching the
Kurtlar Vadisi serial by audiences. In-depth interview and participant
observation which are qualitative techniques have been used in this
study. Cultural Studies, media culture and simulation theory constituted
the theoretical frame of this article. The main question of the research is
“why the people like and watch the serial so much in Elazığ”. As
consequence, the audiences in Elazığ interpret the serial as the “reality of
Turkey”. In conclusion, the audiences perceive the television texts as real
life, instead of a simulation. Because of this, they can not decode the
television messages oppositional or negotiated but only dominanthegemonic.
2007-01-01T00:00:00ZEbeveynlerin Televizyon Reklam İçeriklerinin Çocuklar Üzerindeki Etkilerini Etik Açıdan Algılamalarına Yönelik Bir AraştırmaKaraca, YusufPekyaman, AsumanGüney, Haticehttps://hdl.handle.net/11630/37012019-06-24T20:46:14Z2007-01-01T00:00:00ZEbeveynlerin Televizyon Reklam İçeriklerinin Çocuklar Üzerindeki Etkilerini Etik Açıdan Algılamalarına Yönelik Bir Araştırma
Karaca, Yusuf; Pekyaman, Asuman; Güney, Hatice
Reklamlar satışları artırma ve hedef kitlenin firma ve ürünleri lehine
olumlu davranışta bulunması amacı ile yapılır. Bununla beraber reklamlar
hazırlanırken bazı ilkeleri de göz önünde tutmak gerekir. Özellikle çocuklara
yönelik yapılan reklamlardan çocukların olumsuz bir şekilde etkilenmemesi
için verilecek mesaj ve uygulanacak reklam tekniklerinin iyi seçilmiş olması
gerekir. Bu çalışmanın amacı, 4-13 yaş arası çocuk sahibi ailelerin
televizyon reklamlarının çocuklar üzerindeki etkilerini algılamalarını etik
açıdan değerlendirmektir. Genellikle toplumda ailelerin, televizyon
reklamlarının çocukları olumsuz etkilediği yönünde bir görüş vardır. Bu
görüşün etik açıdan boyutlarını tespit etmek amacıyla bir anket çalışması
yapılmıştır. Elde edilen veriler SPSS paket program yardımı ile frekans
analizi ve faktör analizine tabi tutulmuştur. Bulunan sonuçlara göre
genellikle ailelerin görüşü; reklamların çocuklara zarar verdiği ve
reklamların etik açıdan problemli olduğu yönündedir.; Advertisements aim to increase sales and to encourage development
of positive attitudes in the target groups in favor of firms and their products.
However, in seeking for these goals, advertisements should take certain
principles into account. Particularly, when the target group is children, in
order not to affect the children negatively, the message and the techniques of
the advertisements should be chosen carefully. This study examines the
ethical perceptions of parents of children in 4-13 years of age group on how
the content of the advertisements on TVs affect their children. In general, parents perceive the effect of TV advertisements on their children
negatively.
2007-01-01T00:00:00ZÖğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Görüşlerinin DeğerlendirilmesiÖzbek, RamazanKahyaoğlu, MustafaÖzgen, Nurettinhttps://hdl.handle.net/11630/37002019-06-24T20:46:14Z2007-01-01T00:00:00ZÖğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine Yönelik Görüşlerinin Değerlendirilmesi
Özbek, Ramazan; Kahyaoğlu, Mustafa; Özgen, Nurettin
Bu araştırmanın amacı, Eğitim Fakültesi öğrencilerinin, Öğretmenlik mesleğine olan görüşlerinin incelenmesidir. Öğretmen adaylarının görüşleri kişisel, ekonomik ve sosyal özellikler bakımından incelenmiştir. Araştırma iki bölümden oluşturulmuştur. Birinci bölümde, öğretmen adaylarının okudukları bölüm, sınıf, cinsiyet, ailelerinin gelir düzeyi ve babalarının eğitim düzeyleri incelenmiştir. Sonraki bölümde ise öğretmen adaylarının bireysel özelliklerine bağlı olarak öğretmenlik mesleğine olan görüşleri bireysel özelliklerle karşılaştırmalı olarak test edilmiştir. Aday öğretmenlerin görüşlerini almak için betimleme-tarama yöntemi kullanılmıştır. Veri toplama aracı olarak anket uygulanmıştır. Sonuçlar, bilgisayar ortamında SPSS programında istatistiksel çözümleri yapılarak değerlendirilmiştir. Araştırmaya, Siirt Eğitim Fakültesinde okumakta olan Sınıf Öğretmenliği, Matematik Öğretmenliği, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği ile Fen Bilgisi Öğretmenliği bölümü öğrencileri katılmışlardır. Araştırmaya birinci sınıflardan 228 ve dördüncü sınıflardan 242 öğrenci katılmıştır.; The purpose of this research is observing the attitudes of educational
science faculty's students related with their professions. Their behaviors are
observed according to their personal economical and social properties. This
research has two main categories. At the first category, candidates' majors,
departments, genders and their families' economical statuses are observed; at
the latter category, teachers’ professional behaviors related with their
personal properties are tested. Descriptive scanning method has been used for gathering candidate teachers’ attitude. A questionnaire has been used out
as data collection instrument. Results have been evaluated via SPSS
computer program. The students of math department, social science
department, science department and primary school education department
participated to this research. The sample group of the research covers 228 1st
class and 242 th class students.
2007-01-01T00:00:00Z