Cilt 6 : Sayı 1https://hdl.handle.net/11630/6052024-03-29T11:29:14Z2024-03-29T11:29:14ZKeban Barajından su kaçakları ve sunduğu doğal potansiyelÖzdemir, Mehmet AliÖzgen, N.https://hdl.handle.net/11630/81902021-06-12T08:35:50Z2004-01-01T00:00:00ZKeban Barajından su kaçakları ve sunduğu doğal potansiyel
Özdemir, Mehmet Ali; Özgen, N.
Dünyanın ve Türkiye’nin sayılı büyük barajlarından biri olan Keban barajı, Doğu Anadolu’nun Yukarı Fırat havzasında, Elazığ’ın 40 km kuzeybatısında Fırat nehrinin dar ve derin boğazında, Permo-Karbonifer yaşlı kalk şistler ile mermerlerin kontağı üzerine inşa edilmiştir. Tektonik hareketlere bağlı olarak mermerleri parçalayan çatlaklar ve faylar karstlaşmayı hızlandırmış ve yönlendirmiştir. Paleokarst nedeniyle mermerler her yönde yeraltı suyu taşımaktadır. Bu durum etüt ve inşa aşamasında baraj rezervuarında suyun tutulup tutulamayacağı endişesini ortaya çıkarmıştır. Barajda 4 Kasım 1973 yılında su tutulmaya başlanmış, ancak 1974 ve 1975, özellikle yağışlı geçen 1976 yılında rezervuarda yer alan mermerlerin paleokarstik boşluklarında su kaçakları ortaya çıkmış ve endişeler gerçeğe dönüşmüştür. Su kaçaklarını önlemek amacıyla yapılan masraflar barajın maliyetini neredeyse ikiye katlamıştır. Baraj gölünden kaçak sular, baraj ve gölüne ek olarak turizm, elektrik üretimi ve balıkçılık için, yeni bir potansiyel ortaya çıkarmıştır.
Bu çalışmada, Fırat vadisinde karstik arazide yapılan Keban barajının su kaçakları ile ilgili durumu belirtilmiş, inşaatın sağladığı bilgi ve tecrübe birikimine değinilmiş, inşaat ve sonrası gelişmelerin olumlu ve olumsuz yönleri, turizm potansiyeli değerlendirilmiştir.; Keban dam, which is one of big dams in Turkey and World, was built on the river Euphrates in Upper Euphrate basin on a epigenetic gorge and Permo - Carboniferous old calc schists and marbel contact. Because of the tectonic movements, joints and faults which break up marbels, formated, and made faster the karstifıcation. Because of the paleokarst, marbles contain ground water in every side. This condition construct an anxiety about whether the water is captured or not. Water was started to be blocked or captured in 4 November 1973, water fountains were seen in kar Stic holes of the marbles in reservoirs in 1974-1975 and especially in 1976 which was a rains year. Thus anxiety turned into reality. In addition to Keban dam and lake, the water leakage gave an additional opportunity for tourism, electric and fishing.
In this study, it was reported the condition of the water leakage of Keban dam which was built in Euphrate valley on karstic land and also it was indicated that knowledge and experiment which come from constructions. In addition to this, the tourism potential and the positive and negative sides of the developments during and after the constructions was discussed.
2004-01-01T00:00:00ZSon 5000 yıllık dönemde meydana gelen sıcaklık salınımları ile güneş lekeleri arasındaki ilişkilerÖzdemir, Mehmet AliBozyurt, Okanhttps://hdl.handle.net/11630/81852021-06-12T08:35:52Z2004-01-01T00:00:00ZSon 5000 yıllık dönemde meydana gelen sıcaklık salınımları ile güneş lekeleri arasındaki ilişkiler
Özdemir, Mehmet Ali; Bozyurt, Okan
Dünya ikliminde degisime neden olan faktörler arasında atmosferokyanus
iliskisi, volkanik aktiviteler, planeter faktörler, cografi konum
belirtildigi halde, günes aktiviteleri ve onun sonucu olan günes lekelerindeki
degisiklikler üzerinde yeterince durulmamıstır. Günes aktivitelerinde
meydana gelen degisiklikler ve bunların global iklim üzerindeki etkisi
Degisken Yıldız Hipotezi ile açıklanmaya çalısılmıs, ancak bu iliski tam
olarak açıklıga kavusturulamamıstır. Ayrıca 20. yüzyılda, küresel ısınma ve
nedenleri ile ilgili pek çok görüs ortaya atılmıs olmasına ragmen günes
aktivitelerinin iklim degismelerine etkisi üzerinde yeterince durulmamıstır.
Bu çalısmada M.Ö. 3000 ile M.S. 2000 yılları arasında günes lekeleri
ile sıcaklık verileri arasındaki iliskiler incelenmis, sıcaklık degisimleri ve
onun bir göstergesi olan buzul ilerleme ve gerilemeleri karsılastırılmıstır.
Günes lekeleri sayısı M.Ö. 3000-1600, M.Ö. 100-M.S. 300, M.S. 900-1300
(Ortaçag sıcak dönemi veya rönesans), M.S. 1850-2000 yılları arasındaki
dönemlerde artmıs bunun paralelinde sıcaklıklar da artmıs, buna karsılık
buzullar gerilemis ve incelmistir. Günes lekeleri sayısı M.Ö. 1600-200,
M.S. 300-800 ve 1350-1850 (Küçük Buzul Çagı) yılları arasındaki
dönemlerde azalmıs, sıcaklıklar düsmüs, buzullar kalınlasmıs ve ilerlemistir.; Altough many toughts were discussed about global warming in 20 th
century, climatologists didn’t give importance to the role of sunspots and
solar activities which is the one of factors about climatic changes in the earth
in climatological studies. These important factors are atmosphere-ocean
relations, volcanic activities, planetar factors, geographical position. The
changes in solar activities and the effects of these changes on global climate
are explained by means of the title which is called variable star hypothesis.
However, the relations between climatic changes and sunspots can not be
explained clearly.
In this study, the relations of the data of temperature and sunspots are
analysed, the number of sunspots and the changes of temperature are
comparisoned with each other. At the same time glacial activities are also
discussed in terms of retreat and advance between the years B.C. 3000 and
2000. The number of sunspots were maximum in B.C. 3000- B.C.1600,B.C.
100-A.C. 300, A.C. 900-1300 (Medieval warm period) and in the years
1850-2001. On the other hand, because of the fact that the number of
sunspots decreased, temperatures declined, seriously, glaciers advanced,
steadily in B.C.1600-B.C.200, A.C. 300-800 and 1350-1850 (Little Ice Age)
2004-01-01T00:00:00ZOkulöncesi Eğitim Kurumlarında Aile Katılımının Önemi: Öğretmen- Aile - Çocuk ve KurumCömert, DilfiruzGüleç, Havisehttps://hdl.handle.net/11630/33022019-06-24T20:46:11Z2004-01-01T00:00:00ZOkulöncesi Eğitim Kurumlarında Aile Katılımının Önemi: Öğretmen- Aile - Çocuk ve Kurum
Cömert, Dilfiruz; Güleç, Havise
Okulöncesi dönemde çocuklarımızın eğitim hedeflerini saptarken
çocuğu tek başına düşünmek mümkün değildir, çocuk ailesi ile bir bütündür.
Eğitimci olarak başarılı bir okulöncesi eğitimini amaçlıyorsak içine annebabayı
da alan, aile eğitimini kapsayan, önem veren hedefler oluşturmak
zorundayız.
Okulöncesi eğitime anne-babanın katılabilmesi için, okul tarafından
ailelerin program hakkında bilgilendirilmeleri hatta yazılı olarak programın
verilmesi gerekmektedir. Program hakkında verilen yazılı bilgiler aile ve
okul arasında iyi bir iletişim ve anlaşma için sağlam bir temel oluşturur.
Okulda verilecek eğitimin yararlı olabilmesi için öncelikle aileleri
önemseyerek onlarla olumlu iletişim içine girilmesi gerekmektedir. Ailelerle
olumlu iletişim sağlama bir anda gerçekleşmeyip, her ailede farklı sürede
gerçekleşebilir. Programda diğer ailelerle etkileşim ve iletişim içinde
olmaları da veliler için destek ve teşvik oluşturabilir. Aile destek programları
yoluyla anne-babaları bilgilendirmek, yeni beceriler kazandırmak ve
sorunlarına danışmanlık yapmak, aile içi ilişki dinamiğini geliştirmekte ve
çocuğun gelişimini hızlandırmaktadır.
Okulöncesi eğitim; planlı ve programlı yapıldığında bir eğitim
sürecidir. Eğer verilen eğitimin evde de devam etmesi amaçlanıyor ise;
okulöncesi eğitim programı hazırlanırken sadece çocuk değil, ailesi de
program içinde düşünülmelidir.15. Milli Eğitim Şurası’nda alınan ““Aile
Katılım Programları” ve “Ana-Baba Okulları” yaygınlaştırılmalı” kararı ile
aileyi de hedef almanın gerekliliği belirtilmiştir. Ayrıca, MEB 2002
Okulöncesi Eğitim Programında, programın uygulanması ile ilgili ilkelerden
ailenin çocuğun eğitimine katılımının sağlanması zorunlu hale getirilmiştir.
Bu nedenle okul-aile işbirliğinin sağlanmasının çocukta istenen davranışların
geliştirilmesi açısından önemli olduğu belirtilmiştir. Ailelerin planlama ve uygulamalara etkin katılımlarının sürekliliğinin sağlanması için, ailelerin
okulda yapılanlar hakkında sürekli olarak bilgilendirilmelerinin gerekliliği
de vurgulanmıştır.; It is impossible to think a child alone while attaching the education
objectives of our children in pre-school period, a child is a whole with his /
her parent. If we have the objective of a successful pre-school education we
have to compose targets that includes parents, and attach importance to the
family education.
In order to join parents in pre-school education, the parents have to be
acknowledged about the programme by the school administration, even it is
necessary to be given the programme on paper. The written information
about the programme plays an important role for communication and
agreement between family and school administration. For a beneficial
education in schools, it is essentially important that the parents have to be
cared, and we have to get in positive communication with them. However,
providing a positive communication with parents cannot realize suddenly, it
may realize in different duration for each family. Interacting and getting
communication with other parents in the programme can also be encouraged
and supported them. Acknowledged the parents by parent supporting
programme, gaining new capabilities and advising their problems are
developing communicative dynamic in the family, and they accelerate the
child’s development.
Pre-school education is an education process if it is organized in a
programme. If education is aimed to be continued at home, it will be thought
not only the child but also his/her parents while preparing a pre-school
education programme. It is emphasised the necessity of attaching the
importance of the family in the decisions “ Family Participation
Programmes” and “Parents Schools must be spreaded”, which are taken in
the 15th Counsil of Minister of National Education. Furthermore, in the
2002 Pre-school Education Programme of Ministry of National Education,
providing the joining of the family to the children’s education is obligated.
For this reason it is stated that providing the coordination between school
and family is essentially important for developing the expected behaviours
of the child. It is also mentioned that in order to provide the continuity of an
effective joining of families to the plans and applications,it is necessary to
acknowledge the families about the education programme.
2004-01-01T00:00:00Zİlköğretim 1. Kademe Ders Kitaplarının Öğrenci Düzeyine UygunluğuYapıcı, Mehmethttps://hdl.handle.net/11630/33012019-06-24T20:46:09Z2004-01-01T00:00:00Zİlköğretim 1. Kademe Ders Kitaplarının Öğrenci Düzeyine Uygunluğu
Yapıcı, Mehmet
Bu çalışmada, Uşak Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Anabilim
Dalında vermiş olduğum “Konu Alanı Ders Kitabı İncelemesi” dersinde,
öğrencilerin, ders kitaplarını “hermeneutik” ve “içerik analizi” yöntemlerini
kullanarak değerlendirdikleri; ders kitaplarına ilişkin raporları irdelenerek,
öğretmen adaylarının ders kitaplarına ilişkin görüşleri belirlenmeye
çalışılmaktadır.
Araştırmada; ilköğretim 1. kademe ders kitaplarının; çocukların
bilişsel düzeyine uygun olup olmadığı, ders kitaplarının çocukların duyuşsal
düzeyine uygun olup olmadığı, ders kitaplarının biçimsel özelliklere uygun
olup olmadığı sorularına yanıt aranmaktadır.
Öğrencilere göre; incelenen ders kitapları biçimsel açıdan uygun
görülmemekte, bilişsel ve duyuşsal düzeye uygunluk açısından da önemli
eksiklikler taşımaktadır.; In this study, students in the Subject Area Textbook Examination
Course I was teaching in the Department of Elementary Education, Usak
Collage of Education, reviewed textbooks, using hermeneutic and content
analysis technique. Pre-service teachers’ views on textbooks were researched
by examining their review reports.
In the research study, answers of the following questions were
determined: Whether first level elementary textbooks are appropriate for
students’ cognitive and affective level, and whether those textbooks have
appropriate format.
2004-01-01T00:00:00Z