MakalelerMakale, olgu sunumu, editöre mektup vb.https://hdl.handle.net/11630/67412024-03-29T13:10:08Z2024-03-29T13:10:08ZDoçentlik süreci ve bazı akademik kadrolardaki düzenlemelere yönelik öğretim elemanlarının görüşlerinin değerlendirilmesiTuncer, MuratDikmen, MelihTanaş, RamazanBahadır, FerdiTemur, MehmetUluğ Hikmethttps://hdl.handle.net/11630/82742021-06-12T08:36:11Z2018-01-01T00:00:00ZDoçentlik süreci ve bazı akademik kadrolardaki düzenlemelere yönelik öğretim elemanlarının görüşlerinin değerlendirilmesi
Tuncer, Murat; Dikmen, Melih; Tanaş, Ramazan; Bahadır, Ferdi; Temur, Mehmet; Uluğ Hikmet
Bu araştırmanın amacı 7100 Sayılı Yükseköğretim Kanunu ile bazı
kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılması
sonucunda resmi gazetede yayınlanan yeni doçentlik kriterlerine yönelik
akademisyenlerin görüşlerini belirlemektir. Araştırma nitel yönteme
dayalı yürütülmüştür. Bu kapsamda çalışmaya Fırat Üniversitesi, Bitlis
Eren Üniversitesi, Afyon Kocatepe Üniversitesi, İnönü Üniversitesi ve
Erzincan Üniversitesindeki 244 akademisyen katılmıştır. İlgili yasa
düzenlemesine dayanarak araştırmacılar tarafından veri toplamak
amacıyla yapılandırılmış ve yarı yapılandırılmış görüşme formu
kullanılmıştır. Veriler içerik analizi ve betimsel analiz kullanılarak
çözümlenmiştir. Ayrıca bazı özgün ifadelere yer verilmiştir. Sonuç olarak
doçentlik ile ilgili yasal düzenlemeye yönelik görüşlerin oldukça dağınık
olduğu, birçok akademisyenin görüş belirtmekten kaçındığı
gözlenmektedir. Araştırma bulguları yabancı dil puanı açısından yasal
düzenleme ile örtüşmemektedir. Akademisyenler doçentlik sözlü ve
atama süreçlerinin üniversiteler tarafından yürütülmesine yönelik bazı
endişeler taşımaktadırlar. Katılımcılar doçentlik ile ilgili bazı
düzenlemelerin bu süreci suiistimale açık hale getirdiğini ifade etmişlerdir. Gerek bilimsel çalışmalar ve gerekse atama süreçlerinde
objektif olmayan durumların söz konusu olabileceği görülmüştür. Ancak
edinilen nihai intiba yasal düzenlemenin eksik olduğu yönündedir.
Doçentlik ve profesörlük kadro tahsisleri şartlar oluştuğunda merkezi bir
biçimde yapılması önerilmektedir. Yabancı dil becerileri akademisyenler
açısından olmazsa olmaz durumundadır. Ancak mevcut sınavlar yabancı
dil becerilerini bütün yönleriyle test etmekten uzaktır. Yabancı dil
sınavlarının tüm becerileri içine alacak şekilde değiştirilmesi
gerekmektedir. Bunun yanında bu süreçte teşvik edici, kolaylaştırıcı bazı
eylem planlarına ihtiyaç olduğu da ortadadır. Üniversiteler
akademisyenlerinin test çözerek, kitap okuyarak dil becerilerini
geliştirmeleri yerine onlara pratik yapabilecekleri imkânlar
sağlamalıdırlar.; The purpose of this research is to determine the opinions of the
academicians regarding the new associate proficiency criteria published
in the official gazette as a result of amendment of the resolutions in law
and law with the Higher Education Law No. 7100. The research was
conducted based on qualitative method. In this context, 244
academicians from Erzincan University, Fırat University, Bitlis Eren
University, Afyon Kocatepe University and İnönü University participated
in the study. Based on the relevant legislation, a structured and semistructured interview form was used by researchers to collect data. The
data were analyzed using content analysis and descriptive analysis.
There are also some original expressions. As a result, it is observed that
opinions about the legal regulation related to associate professorship are
rather scattered, and many academicians are reluctant to express their
views. Survey findings do not coincide with legal regulations in terms of
foreign language score. Academicians have some concerns about the
conduct of associate professor oral and assignment processes by
universities. Participants stated that some regulations on associate
professions make this process open to misappropriation. It has been seen
that non-objective situations may be the subject of scientific studies and
in the process of appointment. However, the ultimate impression taken
is that the legal regulation is missing. It is suggested that the
appointment of associate professorships and professors should be done
centrally when the conditions of allocation are met. Foreign language
skills are a must for academicians. However, current exams are far from
testing foreign language skills in all aspects. Foreign language
examinations need to be changed to include all skills. However, there is
also a need for some encouraging, facilitating action plans in this process.
University academics should provide opportunities for them to practice instead of developing their language skills by solving tests and reading
books.
2018-01-01T00:00:00ZMesleki eğitim sorunsalının meslek yüksekokulları bağlamında öğrenci görüşlerine göre değerlendirilmesiTuncer, MuratTanaş, Ramazanhttps://hdl.handle.net/11630/82732021-06-12T08:36:03Z2019-01-01T00:00:00ZMesleki eğitim sorunsalının meslek yüksekokulları bağlamında öğrenci görüşlerine göre değerlendirilmesi
Tuncer, Murat; Tanaş, Ramazan
Bu araştırmada meslek yüksekokulunda öğrenim göre öğrencilerin meslek yüksekokullarına yönelik görüşleri
değerlendirilmiştir. Nitel araştırma desenlerinden olgu bilime göre yürütülen araştırmanın çalışma grubunu Afyon
Kocatepe Üniversitesi Afyon Meslek Yüksekokulunda öğrenim gören 135 öğrenci oluşturmaktadır. Altı açık uçlu
soru ile elde edilen görüşler betimsel analiz ile değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda meslek yüksekokullarının
en çok “yetersiz”, “lise”, “bakımsız”, “diploma” gibi metaforlarla tanımlandıkları belirlenmiştir. Katılımcılar
meslek yüksekokullarının öncelikli misyonunu ara eleman yetiştirme olarak görmekte iken bu yöndeki olumsuz
bulgularda meslek yüksekokullarının aslında bir lise olduğu yönünde görüşler belirtilmiştir. Meslek yüksekokulu
öğrencilerinin öğrenim gördükleri programı tercihlerinde öncelik sırasına göre çevresi (Aile, Arkadaş, vb.), iş
imkânlarının fazlalığına inanma ve ilgili alanı sevme durumlarının etkili olduğu belirlenmiştir. Araştırmaya
katılan öğrenciler uygulama, araç-gereç ve laboratuvar eksiklerinin olduğunu belirtmiş, güvenlik, ders saati
düzensizliği ve sosyal aktivite eksikliğini ise yaşanan başlıca problemler arasında göstermişlerdir. Öğrenciler
seçmeli dersler, işletme yönetimi, meslek eğitimi ve kalite güvence standartları gibi derslerin program ayrımı
olmaksızın programlardan çıkarılması gerektiği yönünde görüş belirtmişlerdir. Öğrencilerin çoğunluğuna göre
meslek yüksekokullarının öğrenim süresi iki yıl teorik ve bir yıl staj olmak üzere üç yıl olmalıdır. Araştırma
sonucunda program içeriklerinde bazı güncellemelerin yapılması, uygulamalara ağırlık verilmesi önerilmektedir.
Bunun yanında meslek yüksekokullarındaki derslerin yakın programları olan fakülteler ile birlikte yürütülmesi,
meslek yüksekokulu programlarının enstitülerde temsili konusunda düzenlemeler yapılması önerilmektedir.; In this study, the opinions of the students of higher education about vocational schools were evaluated. According
to the phenomenology being one of the qualitative research designs, the study group of this research is composed
of 135 students studying at Afyon Kocatepe University Afyon Vocational School. The opinions obtained with six
open-ended questions were evaluated by descriptive analysis. As a result of the research, it was determined that
vocational schools are defined by metaphors such as “insufficient”,” high school”, “neglected” and” diploma”.
While the participants see the priority mission of vocational schools as intermediate staff training, opinions about
the fact that vocational schools are actually a high school are mentioned in the negative findings. It has been
determined that the preference of the vocational high school students in the program they are studying in order of
priority (Family, Friend etc.), believing in the excess of job opportunities and loving the area are effective. The
students who participated in the study stated that there are deficiencies in application, equipment and laboratory,
and lack of security, lesson clock irregularity and social activity were among the main problems experienced.
Students expressed the opinions that courses such as elective courses, business management, vocational training
and quality assurance standards should be removed from the programs without any program distinction. According
to the majority of students, the duration of study of vocational schools should be three years, which is in the way
of two years of theoretical and one year of internship. As a result of the research, it has been recommended to
make some updates in the program contents and to concentrate on the applications. In addition, it has been proposed to carry out the courses in the vocational schools together with the faculties which are close programs,
and to make arrangements on the representation of the vocational school programs in the institutes.
2019-01-01T00:00:00ZMeslek yüksekokulu öğrencilerinin üst biliş düşünme becerileri açısından değerlendirilmesiTuncer, MuratGüner Berkant, HasanBilgin, BurcuTanaş, Ramazanhttps://hdl.handle.net/11630/82722021-06-12T08:36:11Z2016-01-01T00:00:00ZMeslek yüksekokulu öğrencilerinin üst biliş düşünme becerileri açısından değerlendirilmesi
Tuncer, Murat; Güner Berkant, Hasan; Bilgin, Burcu; Tanaş, Ramazan
Bu araştırmanın genel amacı meslek yüksekokulu öğrencilerinin üst biliş
becerilerinin bazı değişkenler açısından değerlendirilmesidir. Bu genel amaç
doğrultusunda meslek yüksekokulu öğrencilerinin üst biliş düşünme
becerilerinin sınıf, cinsiyet, öğrenim görülen bölüm ve bilgisayar eğitimi alma
durumu gibi bağımsız değişkenler açısından farklılaşıp farklılaşmadığı
araştırılmıştır. Öğrencilerin üst biliş düşünme becerilerini belirlemek için
Tuncer ve Kaysi tarafından geliştirilen ölçek kullanılmıştır. Araştırma Atatürk
Üniversitesi Atatürk Meslek Yüksekokulu’nun çeşitli programlarında öğrenim
gören 348 öğrenci üzerinde yürütülmüştür. Araştırmanın veri toplama aracı
Üst Biliş Düşünme Becerileri Ölçeği’dir. Araştırma sonucunda üstbiliş düşünme
ölçeğinin alt faktörlerinde cinsiyete göre anlamlı fark olmadığı anlaşılmıştır.
Bununla birlikte Problem Çözmeye Yönelik Yansıtıcı Düşünme Becerisi alt
faktöründe ise kız öğrenciler lehine anlamlı fark gözlenmiştir. Üst biliş
düşünme becerileri ölçeğine yönelik öğrenci görüşleri arasında bölüm
değişkenine göre problem çözmeye yönelik yansıtıcı düşünme becerileri alt
boyutunda ve ölçeğin tamamı açısından anlamlı fark bulunmuştur. Bireylerin
psikolojik özelliklerinin ölçülmesinde farklı nitelikteki veri toplama araçlarının
kullanımı ve bunların korelasyonuna bağlı yorumların yapılmasıyla daha
tutarlı sonuçlar elde edilebileceği düşünülmektedir. Sınıf içi öğrenme
yaşantılarının planlanmasında öğrencilerin üst biliş becerilerini geliştirmeye
yönelik etkinlikler planlanmalıdır; The general aim of this study is evaluating the metacognitive skills of
vocational high school students. In line with this general purpose, the
differentiation of metacognitive skills of vocational high school students
depending on class, gender, major and status of having computer training
has been investigated. The study was conducted according to the
descriptive survey method. In order to measure the students’
metacognition thinking skills, the scale developed by Tuncer and Kaysi
was used. The study was conducted on 348 students studying in various
programs of Atatürk University Atatürk Vocational School of Higher
Education. As a result of the study, it was understood that, there was no
significant difference in the sub-factors of Metacognition Thinking Skills
by gender. However, there was significant difference in favor of female
students in the sub-factors of Reflective Thinking Skill Towards Problem
Solving. There was significant difference between the opinions of students
regarding metacognitive thinking skills scale in terms of sub-factors of
reflective thinking skills towards problem solving by the variable of major
and the entire scale. The use of data collection instruments with different
qualifications and interpretations depending on correlation of these
instruments would give more consistent results in the assessment of
psychological characteristics of individuals. In the planning of classroom
learning experiences, some activities towards improvement of
metacognitive skills of the students should be included.
2016-01-01T00:00:00ZTeknik Eğitim Fakültelerinin Teknoloji Fakültelerine dönüştürülmesi uygulamasının delphi tekniğine göre değerlendirilmesiTuncer, MuratTanaş, Ramazanhttps://hdl.handle.net/11630/82642021-06-12T08:36:15Z2015-01-01T00:00:00ZTeknik Eğitim Fakültelerinin Teknoloji Fakültelerine dönüştürülmesi uygulamasının delphi tekniğine göre değerlendirilmesi
Tuncer, Murat; Tanaş, Ramazan
Araştırmada teknik eğitim fakültelerinin teknoloji fakültesine dönüştürülmesi uygulamasının Delphi tekniğine göre değerlendirilmesi planlanmıştır. Bu genel amaç doğrultusunda öğretim elemanlarının bu dönüştürme sonrasında, meslek liselerinin nasıl etkileneceği, mezunların istihdam edilebilirliği, öğretim elemanlarının nasıl etkilendiği, derslerin içerik, yapı ve işleyişi, derslerin uygulama boyutu, lisansüstü eğitim, Avrupa Birliği ülkeleri ile karşılaştırılabilirlik, fakülteyi tercih edecek öğrenci kitlesi, mezun olacakların nitelikleri gibi konulardaki görüşleri alınarak değerlendirilmiştir. Araştırmanın veri toplama süreci Delphi tekniği temelinde yürütülmüştür. Araştırmanın evreni Türkiye ölçeğindeki Teknik Eğitim ve Teknoloji fakültelerinde görev yapan öğretim üyeleridir. Örneklem ise araştırmanın yapıldığı dönemde öğrenci alımı yapmış ve eğitime başlamış yedi üniversitenin (Fırat, Marmara, Gazi, Afyon Kocatepe, Karabük, Süleyman Demirel ve Sakarya Üniversitesi) teknoloji fakültelerinde ve teknik eğitim fakültelerinde görev yapan öğretim üyelerinden oluşturulmuştur. Öğretim üyelerinin görüşleri doğrultusunda bu araştırmada ortaya çıkan bulgulara bakıldığında; bu dönüştürme sonrasında meslek liselerinin olumsuz etkileneceğini düşündükleri görülmekte ve meslek liselilerin alanlarında öğretmenlik yapma şanslarının azaldığı belirtilmektedir. Araştırma bulgularından bir diğeri öğretim üyelerinin teknoloji fakülteleri ile iş bulma konusunda daha iyimser bir durumun gelişip gelişmeyeceği konusunda kararsız kalmış olmalarıdır.
2015-01-01T00:00:00Z