Cilt 7 : Sayı 1
https://hdl.handle.net/11630/569
2024-03-28T15:22:38ZMultiple Renal Cyst Case in a Dog: Evaluation of Resistive Index
https://hdl.handle.net/11630/2365
Multiple Renal Cyst Case in a Dog: Evaluation of Resistive Index
Civelek, Turan
A male, 6 months aged, crossbred dog which was brought to Kocatepe University, Animal Hospital with dysuria complain formed the presented case material. A mild abdominal pain was identified in the clinical examination. Whole blood values and serum biochemistry findings were all within the reference range. In the performed abdominal ultrasonographic examination, inflammatory rashes and wall thickening were identified in the bladder whereas multiple parenchymal cysts with an unknown etiology were identified in the right kidney. Measured resistive index was above the reference values reported in the literature. Presented case results emphasize that the resistive index alone, measured by doppler ultrasonography in multiple renal cyst cases in young dogs, may not be a sufficient diagnostic parameter to assess parenchymal injury. And, in case of parenchymal damage, serum biochemical parameters must be compatible with resistive index.; Sunulan vaka materyalini; Afyon Kocatepe Üniversitesi, Hayvan Hastanesi’ne dizüri şikayeti ile getirilen, altı ay yaşlı, melez ırk erkek köpek oluşturdu. Hastanın klinik muayenesinde hafif derecede abdominal ağrı belirlendi. Tam kan değerleri ve serum biyokimya ve idrar analiz bulguları referans sınırlar içerisinde ölçülmüştür. Gerçekleştirilen abdominal ultrasografik muayenede idrar kesesinde döküntü ve kese duvarında kalınlaşma, sağ böbrekde ise, etiyolojisi belli olmayan, multiple parankim kisti tespit edildi. Rezistif indeks (RI = 0.85), literatürde belirtilen referans değerlerin üzerinde ölçülmüştür. Sunulan vaka sonuçları; genç köpeklerde multiple renal kist olgularında doppler ultrasonografik olarak ölçülen rezistif indeks parametresinin renal paranşimal hasarın değerlendirilmesinde tek başına yeter diagnostik bir parametre olmadığına vurgu yapmaktadır. Paranşimal hasar olgularında, ölçülen rezistif indeks değeri biyokimyasal ölçüm sonuçları ile uyumlu olmalıdır.
2014-01-01T00:00:00ZBir yeşil i̇guana’da ektoparaziter enfestasyonun (hirstiella spp.) i̇vermektin solüsyonu i̇le tedavisi: Olgu sunumu
https://hdl.handle.net/11630/2364
Bir yeşil i̇guana’da ektoparaziter enfestasyonun (hirstiella spp.) i̇vermektin solüsyonu i̇le tedavisi: Olgu sunumu
Altınok Yipel, Fulya
Bu olgunun metaryalini özel bir veteriner kliniğine muayene ve tedavi amaçlı getirilen 1 yaşındaki yeşil iguana (iguana iguana) oluşturdu. Anamnez bilgilerinde halsizlik, iştahsızlık, kaşıntı ve deride renk değişikliği bulunan iguananın fiziksel ve parazitolojik muayenesi yapıldı. Alınan yüzeysel deri kazıntısının mikroskobik incelemesinde Hirstiella spp. akarı görüldü. Zoonoz ve bulaşıcı karakterde olan enfestasyon iki hafta süreyle hazırlanan ivermektin-su solüsyonu ile topikal olarak tedavi edildi. İkinci hafta sonunda yapılan kontrollerde hastanın sağlığına kavuştuğu görüldü.; In this study; 1 year old green iguana (Iguana iguana) which brought to a private veterinary clinic for medical examination and treatment has been subject. Results of clinical, parasitological findings of iguana which has lethargy, anorexia, itching and skin discoloration in medical history. Hirstiella spp. was diagnosed by microscopic examination of collected superficial skin scraping. Infestation that is zoonoses and communicable character was treated with prepared ivermectin-water solition for two weeks. It was observed in the controls at the end of the second week that the patient totally recovered.
2014-01-01T00:00:00ZÜç kedide feline herpes virus 1 (fhv-1) ilişkili okuler lezyonların famciclovir ile sağaltımı
https://hdl.handle.net/11630/2363
Üç kedide feline herpes virus 1 (fhv-1) ilişkili okuler lezyonların famciclovir ile sağaltımı
Gül Sancak, İrem; Ergin, İrem
Feline herpesvirus-1 (FHV-1) associated ocular lesions and it’s treatment was presented in two adult cats and one kitten. Adult cats were showing corneal edema, conjunctivitis and corneal sequestrum while ocular discharge, conjunctivitis and keratitis was predominant in the kitten. Conjunctival swabs obtained from the cats were evaluated with PCR and found positive against FHV-1. Effectiveness of systemic anti-herpes drug, Famciclovir combination with L-lysine in the clinical management of FHV-1 were investigated. Famciclovir was found to be an effective drug in combination with the L-lysine in the treatment of FHV-1 infection. The treatment was well tolerated and the clinical signs were resolved in all cats.; Bu çalışmada, üç kedide kedi herpesvirus Tip-1 (FHV-1) ile ilişkili gözlenen göz bulguları ve tedavisi üzerinde durulmuştur. Çalışmaya göz bulguları bulunan iki ergin ve bir yavru kedi dahil edilmiştir. Ergin kedilerde korneal ödem, konjunktivit ve korneal sekester gözlenirken, yavru kedide öne çıkan bulgular göz akıntısı konjunktivit ve keratit olarak izlenmiştir. Kedilerden elde edilen konjunktival svaplar FHV-1 yönünden PCR ile değerlendirilmiş ve pozitif bulunmuştur. Tedavide sistemik anti-herpes ilaç olarak Famciclovir’in (Famvir, Novartis) L- lysine ile kombinasyonu kullanılmıştır. FHV-1 enfeksiyonunun tedavisinde Famciclovir’in L-lysine ile kombinasyonu etkili bulunmuştur. Her üç kedide de tedavinin iyi tolere edildiği ve klinik bulguların düzeldiği izlenmiştir.
2014-01-01T00:00:00ZHolştayn düvelerde sabit zamanlı tohumlama sonrası 12. Günde uygulanan gnrh enje ksiyonunun gebelik oranı üzerine etkisi
https://hdl.handle.net/11630/2362
Holştayn düvelerde sabit zamanlı tohumlama sonrası 12. Günde uygulanan gnrh enje ksiyonunun gebelik oranı üzerine etkisi
Çınar, Mahmut; Yılmaz, Oktay; Ceyhan, Ayhan; Erdem, Hüseyin
Bu çalışmada, Holştayn düvelerde sabit zamanlı tohumlama (SZT) sonrası 12. günde GnRH enjeksiyonunun gebelik oranı üzerine etkisi araştırıldı. Araştırmada kullanılan 56 baş Holştayn düve rastgele deneme (n=28) ve kontrol (n=28) gruplarına ayrıldı. Düvelerin tamamına çalışmanın 0. ve 14. günlerinde PGF2a analoğu, 16. günde GnRH analoğu uygulandı ve GnRH enjeksiyonundan 16 saat sonra da SZT yapıldı. Deneme grubundaki düvelere SZT sonrası 12. günde GnRH analoğu uygulanırken, kontrol grubuna herhangi bir uygulama yapılmadı. Düvelerin gebelikleri tohumlamayı izleyen 30. ve 45. günlerde real-time ultrasonografi ile belirlendi. Gebe kalma oranı deneme ve kontrol gruplarında sırasıyla % 60.7 ve % 57.1 olarak saptandı. Deneme grubundaki gebe kalma oranı kontrol grubuna göre yüksek olmasına rağmen istatistiksel olarak fark belirlenmedi (P> 0.05). Sonuç olarak, Holştayn düvelerde SZT sonrası 12. günde uygulanan GnRH enjeksiyonunun gebelik oranı üzerine önemli bir etkisinin olmadığı kanısına varıldı.; In this study, the effect of GnRH treatment applied on day 12 after timed artificial insemination (TAI) on pregnancy rate was investigated in Holstein heifers. A total of 56 heifers was randomly divided into control (n=28) and experimental (n=28) groups. All heifers were treated with PGF2a analogue on days 0 and 14, GnRH analogue on day 16 and TAI was performed 16 h after GnRH injection. The experimental group was treated with additionally GnRH injection on day 12 after TAI, while control group did not receive any injection. Pregnancy diagnosis was determined by real-time ultrasonography on days 30 and 45 after TAI in heifers. The pregnancy rates were found as 60.7% and 57.1% in experimental and control groups, respectively. Although the pregnancy rate in the experimental group was determined to be higher than the control group, the difference between two groups was not statistically significant (P> 0.05). In conclusion, it is suggested that the injection of GnRH applied on day 12 after TAI has no effect on pregnancy rate in Holstein heifers.
2014-01-01T00:00:00Z