2006
https://hdl.handle.net/11630/588
Sosyal Bilimler Dergisi'nin 2006 yılı cilt ve sayıları bu alt bölümde listelenir.2024-03-29T12:55:03ZAfyonkarahisar kent ekosisteminde su kirliliği
https://hdl.handle.net/11630/8211
Afyonkarahisar kent ekosisteminde su kirliliği
Özdemir, Mehmet Ali; Uçar, Hatice
Artan dünya nüfusuyla birlikte suya duyulan ihtiyaç da her geçen gün
artmaktadır. Temiz ve kullanılabilir su kaynaklarının azaldıgı günümüzde su
kirliligi, çevre sorunları içerisinde önemli bir yere sahiptir.
Eber gölü, göletler, Akarçay, maden suları, yeraltı suları ve jeotermal
sular açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Bu su kaynakları, jeotermal
suların, evsel atıkların, organize sanayi bölgesindeki kurulusların ve bazı
sanayi tesislerinin atık sularının Akarçay’a desarj edilmesi sonucunda
kirlenmekte bu durum dogal hayatı olumsuz etkilemektedir.
Afyonkarahisar’da yılda 5 milyon ton termal su kullanılmakta ve
Akarçay’a desarj edilmektedir. Termal suların içinde bulunan bor, arsenik,
Na-Cl gibi kirleticiler ve organize sanayi bölgesindeki kurulusların atıkları
oksijen ihtiyacında artıslara neden olmakta ve ekolojik denge bozulmaktadır.
Eber-Aksehir kapalı havzasında son bulan Akarçay, çevredeki tüm
yerlesmelerin atık sularını almakta, bu yüzden kirlenmektedir. Bu kirlilik
önemli bir kaynak olan yeraltı suları için de tehlike olusturmaktadır.
Sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde su kaynaklarından
yararlanmak ve su kirliliginin önüne geçmek amacıyla bazı tedbirlerin
alınması gerekir. Havza yönetim sistemi içerisinde atık sular arıtma
tesislerinde arıtıldıktan sonra alıcı ortamlara verilmelidir.
Bu çalısmada, Afyonkarahisar’da su kirliligine neden olan etkenler ve
mevcut kirliligin hangi boyutlara ulastıgı elde edilen verilerle ortaya
konulmus, bazı sorunlara yönelik çözüm ve öneriler belirtilmistir.; The needs for water have been increasing, steadily, with increasing
world population. Because of the fact that clean and usable water resources,
water pollution has a different importance within the environmental
problems.
Afyonkarahisar has an important potential in terms of geothermal
resources, mineral waters, lakes. However Afyonkarahisar is not rich in
terms of drinking water and watering. Because of the fact that the
geothermal waters, domestic contaminant and contaminant waters of
industrial facilities discharge into Akarçay River, water pollution increases
and natural life is affected, negatively.
Approximately 5 million ton thermal water in per year is used and
discharged into Akarçay River for geothermal energy and thermal tourism in
Afyonkarahisar. Some contaminating within the thermal water such as
boron, arsenic and Na-Cl, cause increases in the needs of chemical and
biological oxygen and also solved oxygen. Thus, ecological balance
deteriorates.
Because of the fact that all settlements, which locate from the source
of Akarçay River to Eber Lake, discharge contaminated water into Akarçay
River, surface water is polluted. This pollution is an important dangerous for
underground water.
It must be taken some measures in order to profit by the water
resources and prevent water pollution in the perspective of the principles of
sustainable development. It must be given importance to water management
by constructing watershed management system. After refining contaminated
water, it must be discharged to rivers and lakes.
In this study, the factors which cause water pollution and the
dimension of that existing pollution have been introduced by data.
Suggestions and solutions have been clarified.
2006-01-01T00:00:00ZAtatürk Döneminde Batı’daki Olumsuz Türk ve Türkiye İmajını Düzeltme Çabaları ve Türk Seyyahin Cemiyetinin Bu Konudaki Çalışmaları
https://hdl.handle.net/11630/3641
Atatürk Döneminde Batı’daki Olumsuz Türk ve Türkiye İmajını Düzeltme Çabaları ve Türk Seyyahin Cemiyetinin Bu Konudaki Çalışmaları
Şahin, Gürsoy
Türklerin ve Türkiye’nin Batı’da yanlıs tanınmasında siyasi, sosyal ve
kültürel bir çok etken rol oynamıstır. Bu nedenlere ek olarak Türkiye’ye
gelen yabancıların genellikle gayrimüslim tercümanlar esliginde seyahat
etmeleri, bu olumsuz imajı daha da derinlestirmistir. Mustafa Kemal Atatürk
ise bu eksikligi hissederek tercümanlara çeki düzen vermek amacıyla Türk
Seyyahin Cemiyeti’nin kurulması direktifini vermistir. Arastırmamızda 1923
yılında kurulan bu cemiyetin Türkiye’ye gelen yabancılara, Türkleri dogru
tanıtmak adına yaptıgı çalısmalar ve Atatürk’ün Türkiye ve Türk imajını
düzeltme konusundaki hassasiyeti ortaya konulmaya çalısılacaktır.; Many political, social and cultural factors have played part in Turks’
and Turkey’s wrong fame in the West. Additionally, foreigners’, who come to
Turkey, traveling with non-Muslim translators has deepened this negative
image. By feeling that deficiency, Mustafa Kemal Atatürk instructed to found
Türk Seyyahin Cemiyeti (Turkish Traveler Association) with the aim of this
association, founded in 1923, which were applied to introduce Turks
correctly and Atatürk’s sensitivity to redress the image of Turks and Turkey.
2006-01-01T00:00:00ZTaşrada Harf İnkılabının Uygulanışı (Afyonkarahisar Örneği)
https://hdl.handle.net/11630/3640
Taşrada Harf İnkılabının Uygulanışı (Afyonkarahisar Örneği)
Sarısaman, Sadık
Türk Milleti Harf inkılabı ile yüzyıllardan beri kullandığı Arap
Alfabesine veda ederek Latin Alfabesini kabul etti. Mustafa Kemal Pasa
Latin Alfabesinin yerleşebilmesi için geçiş süresini çok kısa tuttu. Öyle ki
okullar 1928-1929 eğitim-öğretim yılının basında, basın 1 Aralık
1928’tarihinde, devlet daireleri 1 Ocak 1929’da Latin Harflerini kullanmak
mecburiyetindeydiler. Halk 1 Haziran 1929 tarihinden itibaren Arap harfleri
ile dilekçe veremeyecekti.
Bu makale alfabe devriminin taşrada uygulanışını Afyonkarahisar
örneğinde değerlendirmektedir. Bu konudaki çalışmaların daha yasa
çıkmadan başlatıldığı görülüyor. Milletvekilleri, Milli Eğitim Müdürlükleri,
valilikler yoğun bir kampanya başlatmışlardır. Yasa çıkmadan evvel
öğretmenlerin tamamı yeni harfleri öğrendi. Memurlara ve halka yönelik
kurslar da başladı.
Millet Mektepleri başlangıçta yoğun bir ilgi gördüğü halde ikinci
yıldan itibaren bu mekteplere olan ilgi azaldı. Öyle ki, Afyonkarahisar’da
birinci yılda 11.945 olan kursiyer sayısı 1933-1934 döneminde 2577’ye
düşmüştür. Diğer bir ifadeyle yaklaşık % 78,5 luk bir düşüş söz konusudur.
Buna rağmen Harf inkılabı sayesinde Türkiye’de okuma- yazma oranı ciddi
bir yükselme göstermiştir.; Turkish Nation with the Alphabet Revolution approved of Latin
alphabet instead of Arabic alphabet which has been used for hundres years.
Mustafa Kemal Pasha held short the transition period for the setle down of
Latin Alphabet. Thus, the Latin Alphabet had to be used by the Schools at
the beginning of 1928-1929 education semester, the pres on December 1,
1928 and the Government Offices on October 1, 1929. The people would
not able to give a petition with arabic alphabet from on June 1, 1929.
This article evaluates the application of alphabet revolution in the
province as in the case of Afyonkarahisar. It seeems that the revolution’s
application process started before making the law. The campaign was
carried out intensively by the members of Grand National of Assembly, the
Directories of National Education, the Governors. Before making the law,
the whole teachers learned the new letters. Also the Courses started to the
civil servants and the people.
At the beginning of National Schools saw highly interest, but the
interest to the mekteps fairly fell down from the second years. The coursier
numbers, which is 11.945 in the first year of Afyonkarahisar, fell down such
2577 in the period of 1933-1934. On the other hand the coursier reduce was
approximately %78,5. Hovewer, the percentage of reading and writing in
Turkey showed importantly increase with the aid of Alphabet Revolution.
2006-01-01T00:00:00ZAtatürkçülük ve Küreselleşme Sürecinde Türkiye
https://hdl.handle.net/11630/3639
Atatürkçülük ve Küreselleşme Sürecinde Türkiye
Öksüz, Hikmet
Bu çalışmada, Atatürkçülük olarak nitelendirdiğimiz Türkiye
Cumhuriyeti Devletinin kuruluş felsefesini ve 20.yüzyıl boyunca ortaya
atılan, tartışılan ve kısmen de hayata geçirilen jeopolitik teorileri Türkiye
ölçeğinde ve küreselleşme olgusu karsısında irdelemeye çalışacağız. Burada
ulaşılmak istenen hedef, ikincil ideolojilerin iflas ettiği ya da sorgulandığı bir
dönemde Atatürkçü Düşünce Sisteminin bir çağdaşlaşma projesi olarak
Türk milletinin ve devletinin geleceğine ışık tuttuğunu bir kez daha
vurgulamaktır.; This study aims to focus, within the scope of Turkey and the idea of
globalism, on the philosophy behind the establishment of the Republic of
Turkey, which is called Kemalism, and the geopolitical theories put forward,
discussed and partly implemented throughout the 20 th century. The purpose
of the study is to re-emphasize that in a period in which most secondary
ideologies were criticised or lost their effect and meaning Kemalist Thinking
System as a modernization project still shed light on the will of Turkish
People and the Republic.
2006-01-01T00:00:00Z