2020
https://hdl.handle.net/11630/8383
Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi'nin 2020 yılı cilt ve sayıları bu alt bölümde listelenir.2024-03-29T00:25:00ZControl of flow around side by side square prisms using control rods
https://hdl.handle.net/11630/9695
Control of flow around side by side square prisms using control rods
Seyhan, Mehmet; Sarıoğlu, Mustafa
Flow characteristics around side by side square prisms with control rods are numerically investigated at different gap ratios (g*) changing between 0.5 and 6 for Re = 73. Four different flow patterns, whichare single street mode, irregular street mode, regular street mode and two street mode, are identifiedbased on the gap ratio. Maximum drag reduction (%52) is obtained at g* = 6. The mean lift coefficienthas a symmetric variation between these gap ratios for the upper and lower square prisms. It can beconcluded that the control rod is an effective flow control method in terms of drag reduction.; Kontrol çubuklu yan yana kare prizmalar etrafındaki akış karakteristikleri, Re= 73 için g* = 0.5 - 6
aralığında değişen boşluk oranlarında nümerik olarak incelenmiştir. Tekli, ikili, düzensiz ve düzenli
girdap caddesi olmak üzere dört farklı akış modeli boşluk oranlarına bağlı olarak tanımlanmıştır.
Maksimum sürükleme azalması (%52) g* = 6’da elde edilmiştir. Ortalama kaldırma katsayısı, alt ve üst
kare silindir için boşluk oranları arasında simetrik değişim göstermiştir. Kontrol çubuğunun sürükleme
kuvvetini azaltması açısından etkili bir akış kontrol yöntemi olduğu sonucu çıkarılabilir
0018-01-01T00:00:00ZVarto kalderası (Bingöl, Doğu Anadolu) patlamalı püskürüm ürünleri ve kaldera oluşumu
https://hdl.handle.net/11630/9694
Varto kalderası (Bingöl, Doğu Anadolu) patlamalı püskürüm ürünleri ve kaldera oluşumu
Karaoğlu, Özgür
Varto Kaldera volkanı, Kuvaterner döneminde oluşumunu tamamlamasının ardından, Varto Fay Zonutarafından deforme edilerek günümüzde yarım Kaldera morfolojisi ile sonuçlanmıştır. VartoKaldera’sının oluşumu patlamalı püskürümler sonucu açığa çıkan piroklastik yoğunluk akıntı çökelleriyleyakından ilişkilidir. Bu çalışmada Kaldera çökmesine sebep olan püskürüm ürünlerinin fasiyes analizleriyapılarak bu ürünler detaylı olarak tanıtılmıştır. Kaldera çökmesiyle ilişkili beş farklı ignimbirittanımlanmıştır. Kaldera çökmesinin ardından patlamalı püskürümlerin devam ettiği ve Kaldera içindedepolandığı tespit edilmiştir. Ayrıca bu ignimbiritler ile eş yaşlı çökelen sedimanter kırıntılar arasındafasiyes ilişkileri de tespit edilmiştir. Volkano-sedimanter istifler içinde çeşitli yumuşak deformasyonyapıları ile kırılgan deformasyon yapıları tespit edilmiştir. Bu deformasyon yapılarının volkanikpatlamalar sırasında volkano-sismik aktiviteler sonucu oluştuğu sonucuna ulaşılmıştır.; The Varto Caldera volcano has been deformed by the Varto Fault Zone after completing its formationthrough the Quaternary period, resulting in the recent morphology of the half caldera. The formationof the Varto Caldera is closely related to the pyroclastic density current deposits that were erupted asa result of explosive eruptions. In this study, facies analysis of the erupted materials that cause calderacollapse has been carried out, and these products have been introduced in detail. Five differentignimbrites related to the caldera collapse have been identified. After the collapse of the caldera, it wasdetermined that the explosive eruptions continue their volcanic activities and are deposited in thecaldera. In addition, facies relations were determined between these coeval ignimbrites andsedimentary deposits. Various soft deformation structures and brittle deformation structures havebeen identified through volcano-sedimentary sequences. It is concluded that these deformationstructures were formed as a result of volcano-seismic activities during volcanic eruptions.
0018-01-01T00:00:00ZToprak içi radon ve karbondioksit gaz konsantrasyonlarının değişiminin depremler ile ilişkisinin incelenmesi: Karabayır (Eskişehir) örneği
https://hdl.handle.net/11630/9692
Toprak içi radon ve karbondioksit gaz konsantrasyonlarının değişiminin depremler ile ilişkisinin incelenmesi: Karabayır (Eskişehir) örneği
Yasin, Didem
Depremler ile toprak içi radon ve CO2 gaz konsantrasyonlarının değişimi birçok araştırmacı tarafındandeğerlendirilmektedir. Bu çalışmanın amacı, çalışma alanı olarak seçilen Eskişehir Karabayır mevkiindeTemmuz 2015-Ekim 2015 tarihleri arasında toprak içi günlük radon ve CO2 gaz konsantrasyonu ölçümleriile Eskişehir ve çevresinde meydana gelen depremler arasındaki olası ilişkiyi araştırmaktır. Sonuçlarındeğerlendirilmesinde, Ocak 2015 ile Kasım 2015 tarihleri arasında Boğaziçi Üniversitesi KandilliRasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü tarafından kaydedilmiş depremler ile Meteoroloji GenelMüdürlüğü tarafından ölçülen yağış, hava sıcaklığı, nemlilik, hava basıncı verilerinden yararlanılmıştır.Ölçülen toprak gazı radon konsantrasyonları 1600-18000 kB/m3 ve CO2 gazı konsantrasyonlarının 3100-21800 ppm (% 0.3-2.18) arasında değiştiği gözlenmiştir. Çalışmada bazı depremler ile ilişkili olabileceğidüşünülen radon ve CO2 konsantrasyonlarındaki değişimler belirlenmiştir; The change of radon and CO2 gas concentrations due to earthquakes is evaluated by many researchers.The aim of this study is to investigate the possible relationship between daily radon and CO2 soil gasconcentration measurements in July 2015-October 2015 and the earthquakes occurring in Eskişehir andits surroundings. In evaluation of the results, the earthquakes between January 2015 and November2015 recorded by the Boğaziçi University Kandilli Observatory and Earthquake Research Institute andthe precipitation, air temperature, humidity and air pressure data measured by the General Directorateof Meteorology were used.The measured soil gas radon concentrations were observed to vary between1600-18000 kB/m3 and CO2 gas concentrations ranged between 3100-21800 ppm (0.3-2.18%). In thisstudy, changes in radon and CO2 concentrations, which are thought to be related to some earthquakes,were determined.
0018-01-01T00:00:00ZThe mineropetrographic and geochemical properties of reservoir rocks (Ömer-Gecek/Afyonkarahisar geothermal field)
https://hdl.handle.net/11630/9691
The mineropetrographic and geochemical properties of reservoir rocks (Ömer-Gecek/Afyonkarahisar geothermal field)
Bağcı, Metin; Yıldız, Ahmet; Başaran, Can
The most important elements of the geothermal system are fluid, reservoir-cover rock, heat source,
and fault lines. In geothermal basins, it is necessary to have a reservoir rock of sufficient thickness with
high porosity and permeability. This study aims to determine the mineralogic-petrographic and
geochemical features of the marbles, which are the reservoir rocks of Omer-Gecek geothermal region.
In this scope, the samples taken from both the outcrops and the geothermal drillings made in the region
were investigated and the possible effects of water-rock interaction were determined. There are low
and medium temperature (45-128ºC) fluids produced from Omer-Gecek region, the most important
geothermal field in Afyonkarahisar (Western Turkey). Afyon metamorphics, which are composed of
Bayramgazi schists and Oyuklu Tepe marbles, are the basement rocks of the study area and the marble
lenses/bands form the reservoir rock. As a result of the analyses, it has been determined that the
samples are mainly composed of calcite and dolomite minerals, and these minerals are accompanied
by quartz and mica minerals with secondary minerals and kaolinite minerals as alteration minerals. The
granoblastic textured outcrop marble samples gained breccia texture due to alteration and secondary
manganese and iron-rich solutions were deposited into the pores and micro-cracks. According to the
geochemical analysis results, while the CaO is the most important component in outcrop samples, it is
significantly depleted in drilling samples, while MgO, Al2O3, and SiO2 levels are enriched.; Jeotermal sistemin en önemli elemanlarını akışkan, rezervuar kayaç, örtü-ısıtıcı kayaç ve fay hatları
oluşturmaktadır. Jeotermal havzalarda her şeyden önce yüksek porozite ve permeabiliteye sahip olan
yeterli kalınlıkta rezervuar kayacın bulunması zorunludur. Bu çalışmanın amacı Ömer-Gecek jeotermal
bölgesinin rezervuar kayacı olan mermerlerin mineralojik-petrografik ve jeokimyasal özelliklerinin
belirlenmesidir. Bu kapsamda hem mostra yüzeylerinden, hem de bölgede yapılmış olan jeotermal
sondajlardan alınan kırıntı numuneler üzerinde incelemeler yapılarak, su-kayaç etkileşiminin muhtemel
etkileri belirlenmiştir. Afyonkarahisar ilindeki en önemli jeotermal saha olan Ömer-Gecek bölgesinden
düşük ve orta sıcaklıkta (45-128ºC) akışkan üretilmektedir. Bayramgazi şistleri ve Oyuklu Tepe
mermerlerinden oluşan Afyon metamorfikleri inceleme alanının temel kayaçları olmakla birlikte, bu istif
içerisinde yer alan mermer mercek ve bantları akışkanların ana rezervuarını oluşturmaktadır. Yaptırılan
analizler sonucunda örneklerin başlıca kalsit ve dolomit minerallerinden oluştuğu, bu minerallere tali
oranda kuvars ve mika mineralleri ile alterasyon minerali olarak kaolinit mineralinin eşlik ettiği
görülmektedir. Makroskobik olarak şekerimsi doku gösteren mermerler alterasyonun etkisiyle breşik
yapı kazanmış ve sekonder mangan ve demir bakımından zengin eriyikler kayaç içindeki boşluk ve mikro
çatlaklara yerleşmiştir. Jeokimyasal sonuçlara göre, mostra örneklerinde CaO kimyasal bileşimindeki en
önemli bileşen olarak göze çarpmakta iken kırıntı örneklerde CaO önemli derecede azalmakta ve MgO,
Al2O3 ve SiO2 miktarlarında artış gözlenmektedir.
0018-01-01T00:00:00Z