Bilecik Müzesi'nden bir grup Lydion
Citation
Erpehlivan, H. (2022). Bilecik Müzesi'nden Bir Grup Lydion . Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi , 24 (2) , 762-774 . DOI: 10.32709/akusosbil.952297Abstract
Bu makale Afyonkarahisar ve Bursa çevresinden ele geçmiş lydionların araştırılmasını içermektedir.
Eserler bugün Bilecik Müzesi’nde korunmaktadır. Buluntu noktalarına dair kayıtlar eksik olsa da tüm
olarak elde olan eserlerin mezar buluntusu olması muhtemeldir. Bursa’da ele geçen lydionlar Daskyleion
kentiyle, Afyonkarahisar’da ele geçenler ise, Kelainai kentiyle bağlantılı buluntular olabilir. Her iki
satraplık merkezinin de önemi tarihi ve arkeolojik kaynaklardan bilinir. Bu yerleşmelerden gelen benzer
buluntular daha önce de yayınlanmıştır. Makale kapsamında yapılan araştırmalar ile Bilecik Müzesi
lydionlarının Greenwalt Jr.’ın yaptığı sınıflandırma ile geçiş tipi ve geç tipe ait olduğu anlaşılmıştır. Üç
grup halinde incelenebilecek eserlerden ilk grup (Kat. 1-3) M.Ö. 6. yüzyılın son çeyreği ile M.Ö. 5. yüzyıl
başları arasına tarihlendirilmiştir. İkinci grup (Kat. 4) M.Ö. 5. yüzyıl başlarına, üçüncü grup (Kat. 5-7) ise
M.Ö. 5. yüzyılın ortalarına tarihlendirilir. Dolayısıyla bu eserlerin Anadolu’nun Geç Demir Çağı içinde
Pers hâkimiyeti altında Akhaimenid Dönemi’ne ait olduğu anlaşılmıştır. Egzotik içerikleri ile lydionlar
varsıl kişilerin Pers ya da yerel elitlerin mezarlarına hediye olarak bırakılmış olmalıdır. İçeriklerin
kıtlığına paralel olarak azalan lydion ihracatının, M.Ö. 5. yüzyıl boyunca da Anadolu’daki merkezlere
devam ettiği görülmektedir. Gerek Daskyleion gerekse Kelainai çevresinden bilinen tümülüs ve diğer
mezarlar bu eserlerin orijinal kontekstleri olabilir. This article deals with a group of lydion found from the vicinities of Afyonkarahisar and Bursa which are
preserved in Bilecik Museum today. Although the records of the findspots are missing, it is possible that
all they belong to the graves. They may have been found from the graves in the area around Bursa or
nearby Dascylium. Those from Afyonkarahisar must have been found around Dinar, from Celaenae. The
importance of both satrapal centres is known from historical and archaeological sources. Similar finds
from these settlements have been published before. Researches made within the scope of the article, it is
understood that the lydia of Bilecik Museum belong to the transitional-type and the late-type put forth by
Greenewalt Jr. The first group (Cat. 1–3) is dated between the last quarter of the sixth century and the
beginning of the fifth century BC. The second group (Cat. 4) is dated to the early fifth century BC, lastly,
the third group (Cat. 5–7) is dated to the middle of the fifth century BC. Therefore, it has been understood
that these containers belong to the Achaemenid Period when Anatolia was under Persian rule in the Late
Iron Age. The lydia with their exotic contents must have been presented as gifts to the graves of wealthy
individuals, possibly Persian or local elites. It is seen that the export of lydia which decreased in parallel
with the shortage of contents, continued to the centres in Anatolia in the fifth century BC. The tumuli and
rock-cut tombs known from both Dascylium and Celaenae may be the original contexts of these vessels.
Source
Sosyal Bilimler DergisiVolume
24Issue
2Collections
- Cilt 24 : Sayı 2 [25]