Hallâl’ın 'Tabakâtü Ashâbi’l-İmâm Ahmed b. Hanbel' adlı eseri ve İslam düşüncesindeki yeri
Citation
KOÇ, İ. (2022). Hallâl’ın ’Tabakâtü Ashâbi’l-İmâm Ahmed b. Hanbel’ Adlı Eseri ve İslam Düşüncesindeki Yeri. Kocatepe İslami İlimler Dergisi, 5(1), 93-112. https://doi.org/10.52637/kiid.1064635Abstract
İslam düşüncesinin önemli yazım türlerinden biri olan tabakat türünde erken tarihlerden
itibaren birçok eser hazırlanmıştır. II/VIII. yüzyıldan itibaren kaleme alınan eserlerde
muhaddislerin çabası dikkat çekmektedir. Mezheplerin teşekkülüyle birlikte mezhep
müntesipleri tarafından da tabakat türünde eserler yazılmaya başlanmıştır. Rivayet merkezli
ya da rivayet yönü ağır basan ve İslam dünyasının batısında varlığını sürdüren mezheplerin
bu alanda daha aktif olduğunu söylemek gerekir. Tabakat edebiyatına katkı sağlayan
mezhepler arasında Hanbelîliğin önemli bir yeri bulunmaktadır. Hanbelî tabakatı denilince
hiç şüphesiz akla gelen ilk eser, İbn Ebî Yaʿlâ’nın (öl. 526/1131) Tabakâtü’l-Hanâbile’sidir.
Üzerine birçok muhtasar ve zeyl çalışması yapılan bu eser, Hanbelî mezhep tabakatları
arasında günümüze ulaşan ilk çalışma olması nedeniyle bu vasfı kazanmıştır. Ancak Ebû Bekr
Ahmed b. Muhammed b. Harun el-Hallâl’ın (öl. 311/923) kaynaklarda ismi geçen Tabakâtü
ashâbi’l-imâm Ahmed b. Hanbel isimli çalışmasının gün yüzüne çıkarılması, kayda değer bir
yenilik olarak kabul edilmelidir. Hanbelî mezhebinin tarihi gelişiminde önemli bir yer tutan
Hallâl’ın zikredilen çalışması, mezhep tabakatları arasında ilk eser olması yönüyle dikkat
çekmektedir. Bu makalenin üzerinde yoğunlaştığı konu, Hallâl’ın Tabakât’ı ve eserin İslam
düşüncesindeki yeridir. Hanbelî müellifler tarafından yazılmış tabakat eserleri arasında
Hallâl’ın kitabının önemini ve dikkat çeken yönlerini ortaya koymak çalışmanın amaçları
arasında yer almaktadır. Araştırmanın hedefleri gerçekleştirilirken deskriptif/betimleyici
yaklaşımın esas alınacağı ifade edilmelidir. Bununla birlikte dönemin genel yapısı ve
müellifin içinde bulunduğu şartlar bağlamında fikir-hadise irtibatı ve zaman-mekan
ilişkisinin dikkate alındığı belirtilmelidir. Hallâl, tamamı gün yüzüne çıkarılamayan Tabakâtü
ashâbi’l-imâm Ahmed b. Hanbel adlı eserinin ikinci cüzünde birçoğu III/IX. yüzyılda yaşamış
kırk dokuz isim hakkında bilgi vermektedir. O, zikrettiği bu isimlerin niteliklerine dair
genellikle olumlu içeriğe sahip malumata değinmektedir. Müellifin Tabakât’ında yer verdiği
bilgilerden hareketle Hanbelî mezhebinin karakteristik özelliklerine ilişkin kıymetli bilgilere
ulaşılmaktadır. Hanbelî müelliflerin erken dönemde sıklıkla hocaları Ahmed b. Hanbel’e
sordukları soruları ve bu sorulara Ahmed b. Hanbel’in verdiği cevapları kaydettikleri Mesâil
türünde eser kaleme aldığı bilinir. Hallâl’ın eseri, Hanbelî mesâil geleneğine ilişkin
kaynaklarda yer almayan bilgiler ihtiva etmektedir. Aynı şekilde eserde Ahmed b. Hanbel’in
hayatı ve Mihne döneminde yaşadığı zorluklara dair de malumat yer almaktadır. Hallâl’ın
eserinde yer verdiği isimler hakkında Ahmed b. Hanbel’e yakınlık, uzaklık ve ondan
naklettiği rivayetlere ilişkin bilgi vermesi, mezhebin ilk yüzyılına ışık tutmaktadır. Buradan
yola çıkarak Ahmed b. Hanbel’in büyük talebeleri tespit edilirken, ondan az sayıda nakilde
bulunan ve mezhep içerisinde önemli bir yer işgal etmeyen şahıslar da belirlenmektedir.
Hallâl’ın bu çalışmasıyla bilgi edinilen en dikkat çekici konu Hanbelîlik-tasavvuf ilişkisidir. Bu
konu ile ilgili yapılan çalışmalar, aralarındaki ilişki temelinde iki farklı kanaate ulaşmışken,
müellifin zikredilen çalışması, bu konuya ilişkin bir ayrıma dair bazı ipuçları vermektedir.
Eserde zühd ile tasavvuf arasındaki ayrıma ve buna bağlı olarak Hanbelî zühd geleneğine
ilişkin kayda değer bilgiler bulunmaktadır. III/IX. yüzyılda yaşamış abdal olarak
nitelendirilen bir ismin varlığı, zühd kavramının kullanılması, fakir ve sade hayata yönelik
vurgunun bulunması bu konuyla ilgili olarak dikkat çekmektedir. Ayrıca el-emr bi’l-maruf
ve’n-nehy ani’l-münker kaidesine yönelik vurgu da bu konu özelinde değerlendirilmelidir.
Ahmed b. Hanbel ve Hallâl’ın hayatı, Hanbelî mezhebinin “mütekaddimîn” ve “mukıllîn”
olarak nitelendirilen isimleri, Hanbelî mesâil ve zühd geleneği Hallâl’ın eserinden hareketle
bilgi sahibi olunan konuların başında gelmektedir. Since early dates many works have been prepared in the type of tabaqat, which is one of the
important writing styles of Islamic thought. The efforts of the traditionists (muhaddithun)
draw attention to the works written since the eighth century. With the formation of the
madhhabs, works in the genre of tabaqat began to be written by their followers. It should be
said that the sects that are based on narration or that have a more dominant narrative aspect
and continue their existence in the west of the Islamic world are more active in this field.
Hanbalism has an important place among the sects that contribute to tabaqat literature.
Undoubtedly, the first work that comes to mind when the Hanbali tabaqat is mentioned is
Ibn Abi Yala’s (d. 526/1131) Tabaqat al-Hanabilah. This work, on which many concise and
supplementary studies have been made, has gained this qualification because it is the first
work that has survived among the Hanbali tabaqats. However, the discovering of Khallal’s (d.
311/923) work called Tabaqat Ashab al-Imam Ahmad bin Hanbal, mentioned in the sources,
should be considered a remarkable innovation. The mentioned work of Khallal, which has a
significant place in the historical development of the Hanbalism sect, draws attention as the
first work among the sect’s tabaqats. The focus of this article is Khallal’s Tabaqat and its
place in Islamic thought. Among the aims of the study is to reveal the importance and
remarkable aspects of Khallal’s book among the tabaqat works written by Hanbali authors. It
should be stated that the descriptive method was determined as the method while the
targets of the research were being carried out. However, it should be noted that the ideaevent connection and the time-space relationship are taken into account in the context of the
general structure of the period and the conditions of the author. Khallal gives information
about forty-nine names, most of whom lived in the 3rd century AH, in the second part of his
work Tabaqat Ashab al-Imam Ahmad bin Hanbal, which has not been fully brought to the
light. He refers to the generally positive information about the qualities of these names he
mentions. Based on the information included in the author's Tabaqat, valuable information is
reached about the characteristic features of the Hanbali sect. In the early period Hanbali
authors wrote works in the type of mesail in which they recorded the questions they
frequently asked their teacher Ahmad bin Hanbal and his answers to these questions.
Khallal’s work contains information about the Hanbali mesail tradition that is not included in
the sources. Likewise, there is information about Ahmad b. Hanbal’s life and the difficulties
he experienced during the Mihna period. About the names Khallal included in his work, their
closeness or distance to Ahmad b. Hanbal and the narrations they narrated from him shed
light on the first century of the sect. From this point of view, while Ahmad b. Hanbal’s great
students are determined, and the people who transport less from him and do not occupy an
important place in the sect are also determined. The most striking subject that has been
learned from this work of Khallal, which was brought out, is the relationship between
Hanbalism and Sufism. While studies on this subject have reached two different opinions
based on the relationship between them, the mentioned study of the author gives some clues
about a distinction on this subject. There is significant information about the distinction
between asceticism and mysticism in the work and, accordingly the Hanbali tradition of
asceticism. The existence of a name described as abdal, who lived in the 3rd century AH, the
use of the concept of asceticism, and the emphasis on the poor and simple life draws
attention in this regard. In addition, the emphasis on the rule of al-amr bi al-maruf wal-nahy
an al-munkar should also be evaluated in this context. The life of Ahmad b. Hanbal and
Khallal, the names of the Hanbali sect described as “mutaqaddimin” and “muqillin”, the
Hanbali mesail and asceticism tradition are among the leading subjects that are learned from
Khallal’s work.
Source
Kocatepe İslami İlimler DergisiVolume
5Issue
1URI
https://doi.org/10.52637/kiid.1064635https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2219060
https://hdl.handle.net/11630/11380
Collections
- Cilt 5 : Sayı 1 [10]