Dindarlık ve iş doyumu ilişkisinde iş yeri maneviyatının aracı rolü: Katılım bankası çalışanları örneği
Künye
Balcı Arvas, F. (2023). Dindarlık ve İş Doyumu İlişkisinde İş Yeri Maneviyatının Aracı Rolü: Katılım Bankası Çalışanları Örneği. Kocatepe İslami İlimler Dergisi, 6(Özel Sayı), 238-264. https://doi.org/10.52637/kiid.1327925Özet
Hizmet sektöründe önemli bir yere sahip olan bankacılık ve finans, iş doyumunun oldukça önemli olduğu bir çalışma alanıdır. Bankacılık sektörü ülkemizde ve dünyada iki farklı yapıya sahiptir. Bunlardan ilki konvensiyonel bankacılık diğeri ise katılım bankacılığıdır. Katılım bankacılığı, İslam dininin faiz hassasiyeti dikkate alınarak ve yatırımlarını faizli sistemde değerlendirmek istemeyen müşterilere alternatif sunmak amacıyla oluşturulmuş bir bankacılık türüdür. Katılım bankasını tercih eden müşterilerin genel olarak dini hassasiyetleri olan ve faizsiz bankacılık işlemleri yapmak isteyen müşteriler olduğu söylenebilir. Bu durumun banka çalışanlarında da ortaya çıkacak bir hassasiyet olduğu ön görülmektedir. Bu çalışma, katılım bankası çalışanlarında dindarlık ve iş doyumu ilişkisini ve bu ilişkide iş yeri maneviyatının aracı rolünü konu edinmektedir. Bununla birlikte yaş, cinsiyet, kurumda çalışma yılı ve çalışılan ilin bulunduğu coğrafi bölge değişkenlerinin iş doyumu ve iş yeri maneviyatı üzerindeki etkisi de araştırılmıştır. Araştırmanın kapsamını, Türkiye’nin farklı illerinde bulunan katılım bankalarında çalışan bireyler oluşturmaktadır. Araştırmada örneklem seçimine gidilmiştir. Örneklem seçiminde, basit tesadüfi örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırma Türkiye’de çeşitli illerde yaşayan ve farklı katılım bankalarında çalışan 157 katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Bu model, iki veya daha çok sayıda değişken arasındaki değişimin varlığını ve derecesini belirlemeye çalışan araştırma modelidir. Bu araştırmada örneklem grubunun dindarlık, iş yeri maneviyatı ve iş doyumu arasındaki ilişkiler ele alınmaktadır. Araştırmanın bağımsız değişkenleri yaş, cinsiyet, kurumda çalışma yılı ve çalışılan ilin bulunduğu bölgeden oluşan demografik değişkenler ile dindarlık değişkenidir. Bağımlı değişkenler ise iş yeri maneviyatı ve iş doyumudur. İş yeri maneviyatı ayrıca aracı değişken olarak ele alınmıştır. Verilerin toplanılmasında anket tekniğinden faydalanılmıştır. Araştırmada “Dindarlık Ölçeği”, “İş Yeri Maneviyatı Ölçeği”, “İş Doyumu Ölçeği” ve kişisel bilgilerden oluşan bir anket formu uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre iş doyumu ve iş yeri maneviyatında erkekler kadınlara göre daha yüksek ortalamalara sahip olmakla birlikte aralarında anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. İş yeri maneviyatı ve iş doyumunun yaşla birlikte genel olarak artış gösterdiği görülmüşse de bu artış istatistiksel açıdan anlamlı değildir. Kurumda çalışma yılına göre ise iş yeri maneviyatı ve iş doyumunun U şeklinde bir değişim gösterdiği, kurumda çalışma yılı 16-20 yıl olanların ve ikinci olarak 0-5 yıl olanların anlamlı olarak diğer gruplardan daha yüksek ortalamalara sahip olduğu tespit edilmiştir. Çalışılan ilin yer aldığı coğrafi bölgeye göre iş yeri maneviyatı ve iş doyumunda anlamlı bir farklılık görülmemiştir. Bununla birlikte iş doyumu ortalamasının en yüksek İç Anadolu Bölgesi’nde çalışanlarda olduğu, iş yeri maneviyatı geneli ortalamasının ise en yüksek Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde çalışanlarda olduğu görülmüştür. Bu araştırmada katılım bankası çalışanlarının dindarlık seviyelerinin, iş yeri maneviyatı algılarının ve iş doyumlarının yüksek olduğu tespit edilmiştir. Araştırmanın bağımlı değişkeni olan iş doyumu hem dindarlık hem de iş yeri maneviyatının pozitif etkisine sahiptir. Ayrıca iş yeri maneviyatının bu araştırmada dindarlık ve iş doyumu ilişkisinde tam aracı değişken olarak işlev gördüğü tespit edilmiştir. Bu araştırmanın bulgularından yola çıkarak birtakım önerilerde bulunmak mümkündür. Gelecekte yapılacak çalışmalarda farklı meslek gruplarında dindarlık, iş doyumu ve iş yeri maneviyatı arasındaki ilişkiler ele alınabilir. Ayrıca dindarlık ve iş doyumu arasındaki ilişkide farklı aracı değişkenler test edilebilir. Örgüt yöneticilerinin dinin hem iş yeri maneviyatı hem de iş doyumu üzerindeki olumlu etkilerini dikkate alarak iş yerlerinde çalışanların dini-manevi ihtiyaçlarının karşılanması ve dini-manevi yaşantılarının desteklenmesine yönelik planlamalar yapmaları önerilebilir. Banking and finance, which has an important place in the service sector, is a field of study where job satisfaction is essential. The banking sector has two different structures in our country and the world. The first of these is conventional banking and the other is participation banking. Participation banking is a type of banking that was created by considering the interest sensitivity of the Islamic religion and offering an alternative to customers who do not want to evaluate their investments in the interest-bearing system. It can be said that the customers who prefer the participation bank are generally those who have religious sensitivities and want to make interest-free banking transactions. It is foreseen that this situation is a sensitivity that will arise in bank employees as well. This study deals with the relationship between religiosity and job satisfaction in the participation bank employees and the mediating role of workplace spirituality in this relationship. In addition, the effects of age, gender, working year in the institution and the geographical region of the province where the work is located on job satisfaction and workplace spirituality were also investigated. The scope of the research consists of individuals working in participation banks located in different provinces of Turkey. Sample selection was made in the study. A simple random sampling method was used in sample selection. The research was carried out with 157 participants living in various cities in Turkey and working in different participation banks. A relational screening model was used in the study. This model is a research model that tries to determine the existence and degree of change between two or more variables. In this study, the relationships between religiosity, workplace spirituality and job satisfaction of the sample group are discussed. The independent variables of the study are demographic variables consisting of age, gender, working year in the institution and the region of the province where the study is located, and the variable of religiosity. The dependent variables are workplace spirituality and job satisfaction. Workplace spirituality is also considered a mediating variable. A questionnaire technique was used to collect data. In the research, a questionnaire consisting of a "Religiousness Scale", "Workplace Spirituality Scale", "Job Satisfaction Scale" and personal information was applied. According to the results obtained, although men have higher averages than women in job satisfaction and workplace spirituality, no significant difference was found between them. Although it has been observed that workplace spirituality and job satisfaction generally increase with age, this increase is not statistically significant. It has been determined that workplace spirituality and job satisfaction show a U-shaped change according to the working year in the institution, and those with 16-20 years of employment in the institution and those with 0-5 years have significantly higher averages than other groups. There was no significant difference in workplace spirituality and job satisfaction according to the geographical region of the province where the study is located. On the other hand, it was observed that the highest job satisfaction average was among those working in the Central Anatolia Region, and the highest average overall workplace spirituality was among those working in the Southeastern Anatolia Region. In this study, it was determined that the level of religiosity, workplace spirituality and job satisfaction of participating bank employees were high. Job satisfaction, which is the dependent variable of the research, has a positive effect on both religiosity and workplace spirituality. In addition, it was determined that workplace spirituality functions as a full mediator variable in the relationship between religiosity and job satisfaction in this study. Based on the findings of this study, it is possible to make some suggestions. In future studies, the relationships between religiosity, job satisfaction and workplace spirituality in different occupational groups can be discussed. In addition, different mediator variables can be tested in the relationship between religiosity and job satisfaction. Considering the positive effects of religion on both workplace spirituality and job satisfaction, it can be suggested that organizational managers make plans to meet the religious-spiritual needs of the employees and to support their religious-spiritual lives.
Kaynak
Kocatepe İslami İlimler DergisiCilt
6Sayı
Özel SayıBağlantı
https://doi.org/10.52637/kiid.1327925https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3266326
https://hdl.handle.net/11630/11707
Koleksiyonlar
- Cilt 6 : Özel Sayı [17]