Erenler (Afyonkarahisar) bölgesinde yer alan killerin kıvam özelliklerinin jeoteknik davranışlarına etkisi
Citation
İşoğlu, S. S., Yıldız, A., & Mutlutürk, M. (2024). Erenler (Afyonkarahisar) Bölgesinde Yer Alan Killerin Kıvam Özelliklerinin Jeoteknik Davranışlarına Etkisi. Afyon Kocatepe Üniversitesi Fen Ve Mühendislik Bilimleri Dergisi, 24(6), 1482-1490. https://doi.org/10.35414/akufemubid.1424765Abstract
Killi zeminlerin jeoteknik özelliklerini tespit etmek amacıyla
kullanılan yöntemler genellikle kıvam limitleri, elek analizi, üç
eksenli sıkışma dayanımı deneyleridir. Yapılan bu çalışmada killi
zeminlerin jeoteknik özelliklerini belirlerken kil minerallerinin
türünü ve bunların diğer parametrelerle ilişkilerinin araştırılması
amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda arazi koşullarında alınan
numunelerin fiziksel özellikleri tanımlandıktan sonra X-ışınları
kırınımı (XRD) analizleri yapılmıştır. Mekanik özellikler üç eksenli
sıkışma dayanımı deneyi yardımıyla belirlenmiştir. Üç eksenli
sıkışma dayanımı deneylerinde benzer su içeriklerine sahip
numuneler düşük plastisiteli ve yüksek plastisiteli olarak iki
gruba ayrılmıştır. Her iki grubun da üç eksenli sıkışma dayanımı
deneyi sonucunda gerilme-deformasyon grafikleri
oluşturulmuştur. Deneyler sonucunda hâkim kil minerallerinin
klorit ve illit-mika olduğu anlaşılmıştır. Klorit ve illit-mika
minerallerini içeren numunelerin üç eksenli sıkışma dayanımı
deneylerinde gerilme arttıkça deformasyon miktarlarının artmış
ve sonrasında sabit kalmıştır. Elde edilen sonuçlar aktif
tektonizma içinde yer alan yerleşim yerleri veya önemli
mühendislik yapılarının yapılacağı yerlerde bulunması kil türü ile
su içeriği arasındaki ilişkinin önemini net bir şekilde ortaya
koymaktadır. The methods used to determine the geotechnical properties of
clayey soils are generally consistency limits, sieve analysis and
triaxial compressive strength tests. In this study, it was aimed to
investigate the type of clay minerals and their relationship with
other parameters while determining the geotechnical
properties of clayey soils. For this purpose, X-ray diffraction
(XRD) analyses were performed after the physical properties of
the samples taken under field conditions were defined.
Mechanical properties were determined by triaxial compression
strength tests. In triaxial compression strength tests, samples
with similar water contents were divided into two groups as low
plasticity and high plasticity. As a result of the triaxial
compression strength tests of both groups, stress-deformation
graphs were created. As a result of the tests, it was understood
that the dominant clay minerals were chlorite and illite-mica. In
the triaxial compression strength tests of the specimens
containing chlorite and illite-mica minerals, the amount of
deformation increased as the stress increased and then
remained constant.The results obtained clearly reveal the
importance of the relationship between clay type and water
content in settlements located in active tectonism or in places
where important engineering structures will be built.
Source
Fen ve Mühendislik Bilimleri DergisiVolume
24Issue
6Collections
- Cilt 24 : Sayı 6 [25]