Comparison of MRI and CT in the diagnosis of early sacroiliitis
Özet
Objective: A prospective study to compare
the effectiveness and usefulness of CT and MR in
diagnosis of sacroiliitis, and then to determine the most
appropriate sequences to be used in MR.
Material and Methods: The sacroiliac joints (SIJs) of 40
patients with strong clinical suspicion of inflammatory
sacroiliitis (median duration of inflammatory low back
pain of 5 months) were evaluated by MR imaging using
T1, T2 fat saturated (FS), STIR, two-dimensional (2D)
T2* FLASH and after i.v Gd contrast medium T1 fat
saturated (FS) sequences on a 1.5 T system. The findings
were compared with those obtained by CT.
Results: Sacroiliitis was found in 25 patients by CT and
26 patients by MR. MR and CT had equal efficacy in the
diagnosis of sacroiliitis. There was no significant
difference between CT and MR in the determination of
erosion and osseous sclerosis. Only MR allowed the
determination of active inflammatory changes in the
subchondral bone and joint space. Post contrast T1-
weighted sequence did not contribute to the assessment of
sacroiliitis.
Conclusion: MRI and CT can determine destructive bony
changes related with sacroiliitis in close estimates. On the
other hand, only MRI can visualize early inflammatory
changes such as bone marrow edema and enhancement in
the joint space that can not be shown by CT. Another
advantage of MRI is that it has no ionizing radiation.
When available, MRI has to be first modality to choose in
diagnosis of early sacroiliitis. In addition, coronal T1 and
STIR should be considered as the first sequences. Amaç: Bu prospektif çalışmanın amacı, erken
sakroiliit tanısında bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik
rezonans görüntülemenin (MRG) kullanılışlığını ve etkinliğini
kıyaslamak ve sonrasında MRG’ de kullanılabilecek
en uygun sekansları belirlemektir.
Gereç ve Yöntem: Klinik olarak erken sakroiliit şüphesi
olan ( hastaların inflamatuar bel ağrılarının ortalama süresi
5 ay’dır) 40 hastanın sakroiliiak eklemleri koronal planda
T1, yağ baskılı T2, STIR, 2D T2* FLASH ve intravenöz
(I.V) kontrast madde uygulanımı sonrasında yağ baskılı
T1 sekansları kullanılarak 1.5 T MRG ile değerlendirildi.
Elde edilen bulgular BT bulguları kıyaslandı.
Bulgular: Kırk hastanın 26’sında MRG ile 25’inde ise BT
ile sakroiliit saptandı. MRG ve BT sakroiliit tanısında
benzer etkinliğe sahipti. Erozyon ve sklerozun tespitinde
BT ve MRG arasında anlamlı bir farklılık saptanmadı.
Bununla birlikte subkondral kemik ve eklem mesafesindeki
aktif inflamatuar değişiklikler yalnızca MRG ile gösterilebildi.
Kontrast madde kullanımı sakroiliitin değerlendirilmesinde
ek bir fayda sağlamadı.
Sonuç: Sakroiliit ile ilişkili kemik değişikliklerinin saptanmasında
MRG ve BT arasında belirgin bir farklılık
yoktur. Bununla birlikte; MRG BT’den farklı olarak erken
inflamatuar değişiklikleri görüntüleyebilme özelliğine sahiptir.
MRG’nin diğer bir avantajı iyonizan radyasyon
içermemesidir. Ulaşılabilir olduğunda MRG erken
sakroiliit tanısında kullanılacak ilk yöntem olmalıdır. Böyle
bir durumda öncelikle koronal T1 ve STIR sekanslarından
oluşan bir çalışma planlanabilir.
Kaynak
Afyon Kocatepe Üniversitesi, Kocatepe Tıp DergisiCilt
7Sayı
1Bağlantı
http://hdl.handle.net/11630/1824Koleksiyonlar
- Makaleler [452]