Kaymak Altı Sütünün Değişik Oranlarda İnek Sütü İle Karışımından Üretilen Yoğurtların Bazı Fiziksel, Kimyasal, Mikrobiyolojik ve Duyusal Özelliklerinin Belirlenmesi
Citation
Akalan, Fatma Esra. Kaymak Altı Sütünün Değişik Oranlarda İnek Sütü İle Karışımından Üretilen Yoğurtların Bazı Fiziksel, Kimyasal, Mikrobiyolojik Ve Duyusal Özelliklerinin Belirlenmesi. Afyonkarahisar: Afyon Kocatepe Üniversitesi,2011.Abstract
Bu araştırmada, inek ve kaymak altı sütlerinden üretilen yoğurtların bazı fiziksel, kimyasal, mikrobiyolojik ve duyusal özellikleri incelenmiştir. Üretilen yoğurtlar +4°C‟de depolanmış ve depolamanın 0, 3, 7, 11, 14 ve 20. günlerinde analizleri gerçekleştirilmiştir. Elde edilen bulguların TGK Fermente Sütler Tebliği ve Türk Standartları Enstitüsü TS 1330 Yoğurt Standardı’na göre uygunluğunu değerlendirilmiştir. Ayrıca manda sütü ile kaymak yapıldıktan sonra arta kalan kaymak altı sütlerinin yoğurt olarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır. En yüksek kuru madde miktarı (% 16,04) muhafazanın 3. gününde 5. numunede, en düşük kuru madde miktarı (% 13,73) ise muhafazanın ilk gününde 3. numunede belirlenmiştir. 0. günde grup ortalamaları arasında istatistiksel değerlendirmede fark bulunmuştur. 3. günde de grup ortalamaları arasında istatistiksel değerlendirmede fark bulunmuştur. 7, 11 ve 14. günlerde kuru madde oranları arasında önemli bir fark bulunmamıştır. Yoğurt örneklerine ait en düşük yağ oranı (%2,93) 3. numunede muhafaza süresinin 11. gününde belirlenirken, en yüksek yağ oranı (%4,07) ise 4. Numunede muhafaza
süresinin ilk gününde belirlenmiştir. Yapılan istatistiksel analizler sonucu, muhafaza süresinin aynı gününde gruplar arasında önemli ölçüde fark bulunmamıştır. Muhafazanın 20. gününde ise grup ortalamaları arasında istatistik değerlendirmede fark bulunmuştur. Muhafaza süresince yoğurt numunelerinin yağ oranlarındaki artış ve azalmalar sabit bir seyir göstermemiştir. Yoğurt örneklerine ait en düşük protein oranı (%3,34) 1. numunede muhafaza periyodunun 20. gününde belirlenirken, en yüksek protein oranı ise (%5,33) 5. numunenin muhafaza süresinin 3. gününde tespit edilmiştir. İstatistiksel analizler sonucu, protein oranlarındaki farklılıklar gruplar arasında muhafazanın ilk, 3, 7, 14. günlerinde P˂0,01 seviyesinde önemli bulunmuştur. 11. Günde P˂0,05 seviyesinde, 20. Günde ise P˂0,001 seviyesinde yüksek oranda önemli bulunmuştur. Yoğurt numunelerine ait en düşük serum ayrılması değeri (5,52 ml/25 g) muhafazanın 7. gününde 5. numunede, en yüksek değer ise (10,94 ml/25 g) muhafazanın 7. gününde 1. numunede kaydedilmiştir. Yapılan istatistiksel analizlerde 0 ve 3. günlerde gruplar arasında önemli bir değişiklik saptanmazken, 7, 14 ve 20. günlerde P˂0,01 seviyesinde önemli, 11. günde ise P˂0,05 seviyesinde önemli bulunmuştur. Yoğurt örneklerine ait en yüksek titrasyon asitliği değeri (%1,90) muhafazanın 20. gününde 5. numunede, en düşük değer (%1,30) ise muhafazanın 0. gününde 4. numunede ve 3. gününde1. Numunede belirlenmiştir. Gruplar arasında 0 ve 14. günlerde titrasyon asitliği bakımından
istatistiksel olarak P<0,05 seviyesinde önemli bulunurken, 3, 7, 11 ve 20. günlerde ise P<0,01 seviyesinde çok önemli bulunmuştur. Yoğurt örneklerine ait en yüksek pH değeri (4,94) muhafazanın ilk gününde 5. numunede, en düşük değer (4,18) ise muhafazanın 20. gününde 3. numunede belirlenmiştir. Muhafaza süresince istatistiksel olarak gruplar birbirinden farksız bulunmuştur. Muhafaza süresi boyunca gruplar arasında mikrobiyolojik analizlerde istatistik olarak fark bulunmamıştır (P>0,05). Yalnızca 7. günde toplam aerofilik mezofilik bakteri sayılarında, gruplar arasındaki farklılık istatistiki olarak önemli bulunmuştur. Duyusal analizlerde en düşük genel kabul edilebilirlik puanını (16,33) 11. günde yalnızca kaymak altı
sütünden üretilen 5. grup yoğurt alırken en yüksek puanı (22,20) muhafazanın ilk gününde %75 inek ve % 25 kaymakaltı sütünün karışımından üretilen 2. grup yoğurt almıştır. Duyusal muayenenin yapıldığı 0, 3, 7 ve 11. günlerde gruplar arasında çok önemli seviyede fark (P˂0,01) bulunmuştur. Sonuç olarak; yoğurt üretiminde kullanılan hammadde sütün, yoğurdun kalitesi ve besin değerleri açısından çok önemli olduğu ortaya konmuştur. Elde edilen verilere göre, farklı süt karışımlarından üretilen yoğurtların fiziksel, kimyasal, duyusal ve mikrobiyolojik özelliklerinin de farklılıklar arzettiği görülmüştür. The objectives of this research were to invastigate some physical, chemical, microbiological and sensorial qualities of the milk produced from the mixtures of skimmed buffalo milk and cow milk and to evaluate suitability of the findings to Turkish Food Codex Fermented Milk Notification and TS 1330 Yogurt Standard of Turkish Standards Institution. In addition, we aimed to evaluate the buffalo milk and skimmed buffalo milk for producing the yogurt. The yogurt samples have been stored at 4°C and analized on 0th, 3rd, 7th, 11th, 14th, 20th days of storage. The highest dry matter content (16.04%) was determined on 3th day of storage of the 5th sample and the lowest dry matter content (13.73%) was determined on 1st day of the storage at the 3rd sample. On the 0th day and 3rd day, we found the statistical difference among the avarages of the groups. On 7th, 11th and 14th days, we found no significant difference in the proportion of dry matter. The lowest fat content of yogurt samples (2.93%) was determined on 11th day of the storage of the 3rd sample while the highest fat content (4.07%) was determined on 1st day of the storage of the 4th sample. As a result of the statistical analysis, storage time did not differ significantly between the groups on the same day. On 20th day, we found the statistical difference between the avarages of the groups. Increases or decreases of the fat rates of the yogurt kept constant during the storage. The lowest protein content of yogurt samples (3.34%) was determined on the 20th day of the storage of the 1st sample, and the highest protein content (5.33%) was determined on the 3th day of storage of the 5th sample. As a result of statistical analysis, statistical difference on the 1st, 3rd, 7th, 14th days at the level of the P<0.01 were significant. On the 11th days at the level of the P<0.05, on the 20th days at the level of the P<0.001 statistical difference was highly significant. The lowest value of the separation of the serum of the yogurt samples (5.52 ml / 25 g.) was determined on the 7th days of the storage of the 5th sample while the highest value (10.94 ml/25gr.) was determined on the 7th days of the storage of the 1st sample. In the statistical analysis, on the 0th and 3rd days of the storage, there was no significant statistical difference between the groups, but on the 7th, 14th and 20th days of the storage at the level of the P<0.01, and on the 11th days of the storage at the level of the P<0.05 the statistical difference were significant. The highest titratable acidity value of yogurt samples were determined (1.90%) on the 20th days of the storage of the 5th sample while the lowest value (1.30%) were determined on the 0th days of storage of the 4th sample and at the 3rd days of the storage of the 1st sample. In the statistical analysis, on the 0th and 14th days of the storage, the statistical difference were significant at the level of the P<0,05. On the 3rd, 7th, 11th, 20th days of the storage, the statistical difference were highly significant at the level of the P<0.01. The highest pH value of yogurt samples (4.94) were determined on the first day of the storage of the 5th sample while the lowest value (4.18) was determined on the 20th day of the storage of the 3rd sample. Groups were statistically indistinguishable from each other during storage. Throughout the storage period there was no statistically difference between the groups in the microbiological analysis (P>0.05). Only on the 7th day of the storage, difference of the total number of mesophilic bacteria between the groups were found statistically significant. The lowest overall acceptability score (16.33) in the sensorial analyses was determined on the 11th day of storage of the 5th sample which produced from only the skimmed buffalo milk, the highest score (22.20) was determined on the first day of the storage of the 2nd sample which was produced from %75 cow milk and %25 skimmed buffalo milk. On the 0th, 3rd, 7th and 11th days when the sensorial analyses made, there was a significant difference among the groups (P˂0.01). As a result, raw materials used in the production of yogurt has been found to be very important in terms of quality of the milk, yogurt and nutritional value. According to the data obtained from this study, yogurt which produced from different mixtures of milk have got difference about physical, chemical, sensory and microbiological properties.
Collections
- Yüksek Lisans Tezleri [635]