Araştırma Geliştirme-Ekonomik Büyüme İlişkisi: Seçilmiş OECD Ülkeleri Üzerine Uygulama
Özet
Ülkelerin temel hedefleri ekonomik büyümeyi sürdürülebilir şekilde
sağlamaktır. Bunun için ekonomik büyümenin dinamiklerine sahip olmak ve bunları
doğru kullanarak geliştirmek gerekmektedir. Üretim faktörlerinin verimli olarak
işlemesi ve üretim sürecine yansımasını sağlayan temel faktör ise teknolojidir.
Teknolojinin gelişimi ise ancak Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) faaliyetleri ile mümkün
olabilmektedir. Ar-Ge harcamalarının arttırılması, üretim süreçlerinde kullanılan
teknolojinin yeniliklerle güçlenmesini ve verimliliğin arttırılmasını sağlamaktadır.
Artan verimlilik ekonomiye Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYİH) artışı olarak
yansımaktadır. Çalışma bu süreçten yola çıkarak seçilmiş OECD ülkelerinde 1970’li
yıllardan bu yana yapılan Ar-Ge harcamaları ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi
“Nedensellik Analizi” çerçevesinde ele almıştır. Ekonomik büyümenin dinamiklerinden
teknolojiyi, ekonomik büyümenin motoru olarak kabul eden yeni içsel büyüme
modellerine dayalı olarak analiz etmektedir. Ekonomik gelişmenin ar-ge harcamalarına
bağlı olup olmadığını OECD ülkeleri açısından hem uzun hem de kısa vadede analiz
eden bu çalışma, ekonomik gelişmede teknolojinin önemini vurgular. Çalışmada elde
edilen bulgular, Ar-Ge harcamaları ile ekonomik büyüme arasında nedensellik
ilişkisinin bulunduğunu kanıtlamaktadır. Nations’ main goal is to provide economical growth in a sustainable manner. For
this goal it is requisite to have the dynamics of economic growth and to develop these
dynamics using them in a proper way. On the other hand the main factor is technology
that enable production factors operate efficiently and reflect to the production process.
Development of technology is only possible with research-development (R&D)
activities. Increasing of R&D expenditure give rise to technology, in the production
process, getting stronger and more productive. Increasing productivity reflects in
economy as increasing gross domestic product (GDP). Moving this point this study
analyzes realtionship between R&D expenditures and economic growth of chosen
OECD members in the frame of “causality analysis” since 1970s. The technology, one
of the dynamics of economic growth, is discussed on the basis of new internal growth
models that accept technology as the engine of economic growth. This study, involves
an analysis examining whether economic growth depends upon R&D expenditures both
in the short and long run for chosen OECD countries, emphasizes the importance of
technology for economic growth. Findings obtained from study demonstrate that there
exists causality relationship between R&D expenditures and economic growth.
Bağlantı
http://hdl.handle.net/11630/3085Koleksiyonlar
- Yüksek Lisans Tezleri [1638]