Cemal Şakar’ın Mevlit Öyküsü: Edebiyat Sosyoloji Açısından Bir Değerlendirme
Özet
Toplumların tarihi, kültürel kodlarını anlamada edebiyat metinlerinin ayrı bir yeri vardır. Adeta, toplumun arkeolojisi diyebileceğimiz birçok toplumsal olguyu metin içinde bir araya getirirler. Metinlerde kullanılan dil, semboller, imajlar üzerinden kültürel unsurlar metine girer. Edebi metnin yazan kendinden önce oluşan sosyo-kültürel bütünlüğü kendi yaşadığı dönem açısından yorumlar.
Sonuçta, metni bir araya getiren yazar da, toplumun hafızasının hem bir parçası hem de aktif katkı sağlayıcısıdır. Yaşadığı dönemin kaydını tutarak, yön bulmak isteyen topluma yaşadıklan hakkında bir fikir verir. Yazar, kendinden önce oluşmuş ve zaman içinde yeni sosyal eklerle değişen toplum şartlarının son geldiği noktayı belli bir perspektiften ve tutarlıktan hareketle düzenli ve anlaşılır hale getirmeye çalışmaktadır. Bu sayede topluma ait sosyo-kültürel malzemeyi dağınıklıktan kurtararak edebiyat disiplini içinde kurgular. Toplumun arka planında yatan zihinsel, duygusal ve sembol dünyasını görünür hale getirir.
Cemal Şakar’ın Mevlit öyküsü de böyle bir arka planı içinde barındırır. Yüzlerce yıllık tarihsel bir geçmişe sahip mevlidi, İkibinli yılların sosyal ekleriyle birlikte tahkiye eder; öykünün imkanlarını kullanarak sosyal malzemeyi işler. Toplumsal hafıza içinde dağınık olarak duran ve birbiriyle teması bulunmayan toplumu, insanı, ritüeli ve geleneği bilim mantığıyla ayrıştırıp kategorize etmeden edebiyatın diliyle bir araya getirir.
Bu makalede Cemal Şakar’ın Mevlit öyküsünü edebiyat sosyolojisinin imkanlarıyla çözümlerken; bir olgu olan mevlidi daha çok ritüellerin toplumsal hafızaya katkıları ve toplumda gördüğü işlevleri açısından anlamaya çalışacağız. Makalede yöntem olarak, kendimizi Mevlit öyküsüyle sınırlandırdığımız için ritüellerle ilgili eleştirel bir bakış açısı kendiliğinden doğmuştur.
Kaynak
Sosyal Bilimler DergisiCilt
12Sayı
1Bağlantı
http://hdl.handle.net/11630/3783Koleksiyonlar
- Cilt 12 : Sayı 1 [13]