Çocuklarda Korozif Madde İçimi Sonucu Oluşan Özofagus Yanıklarında, Etken Madde ve Ailenin Sosyo-Ekonomik Düzeyinin Yanık Derecesi Üzerine Etkisinin İncelenmesi
Citation
Doruk, Dilek. Çocuklarda Korozif Madde İçimi Sonucu Oluşan Özofagus Yanıklarında, Etken Madde ve Ailenin Sosyo-Ekonomik Düzeyinin Yanık Derecesi Üzerine Etkisinin İncelenmesi. Afyonkarahisar: Afyon Kocatepe Üniversitesi,2008.Abstract
Bu çalışma korozif madde içimi şüphesiyle çocuk cerrahisi kliniğine başvuran çocukların ailelerine ulaşarak anket formlarının doldurulması ve çocukların dosyalarının geriye dönük incelenmesiyle; çocukların aldıkları korozif madde ve ailenin sosyo-ekonomik durumu ile oluşan yanık dereceleri arasındaki ilişkinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırma örneklemi, Pamukkale ve Afyon Kocatepe Üniversiteleri Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastaneleri Çocuk Cerrahisi Klinikleri’ne korozif madde içimi nedeniyle 01.10.2004 – 31.05.2007 tarihleri arasında başvuru yapan 109 hastanın dosyası geriye dönük incelenerek, 109 hastadan 50 hastanın ebeveynlerine ulaşılarak, yüz yüze görüşerek ve telefonla ulaşarak anket uygulama yoluyla oluşturulmuştur. Verilerin toplanmasında “Hasta Çocuk ve Ailesini Tanıtıcı Bilgi Formu” kullanılmıştır. Annelere araştırmacı tarafından araştırma hakkında bilgi verilerek anket formunun doldurulması sağlanmıştır. Çocukların ve ebeveynlerinin tanıtıcı özellikleri ve içilen korozif maddeye ilişkin özelliklerin sayı ve yüzde dağılımları verilmiş, bağımsız değişkenler ile etken madde, ailenin sosyo ekonomik düzeyi ve oluşan yanık düzeyleri arasındaki ilişkinin belirlenmesi için ki-kare (x²) analizleri kullanılmıştır. Araştırma kapsamına alınan annelerin %56’sı 26-35 yaş grubunda yer almaktadır. Korozif madde alan çocukların ailelerinin %46’sının gelir düzeyinin düşük olduğu ortaya çıkmıştır. Araştırma kapsamına alınan çocukların %31’i çamaşır suyu içmiştir. Kazaların %42’sinin yaz aylarında meydana geldiği görülmüştür. Çocukların %92’si korozif maddeyi tedbirsizlik sonucu kendileri içmişlerdir. Araştırma kapsamındaki ailelerin %66’sı temizlik maddelerini markalı özel ambalajlarında satın almaktadır. %36’sı bu maddeleri orijinal paketlerinde saklamaktadır. Bu çocukların ebeveynlerinin %74’ü kaza sonrası bu tür maddeleri özel yerlerde saklamaya başlamıştır. Çocukların %27’sinde 1. derece yanık meydana gelmiştir. Kaza sonucu meydana gelen yanık ile içilen etken madde arasındaki ilişki karşılaştırıldığında, aralarındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Çocukların ailelerinin gelir düzeyi ile yanık oluşumu arasında ise anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Sonuç olarak; risk grubunda bulunan ailelerin belirlenmesi, korozif madde alımı sonucu oluşabilecek zararların çocuklarımızın ve ailelerinin yaşam kalitesinde oluşturacağı kayıpların önlenmesi için eğitime öncelik verilmesi, çocukların gelişim düzeyleri göz önünde bulundurularak ebeveynlerin bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Ailelerin temizlik ürünlerini doğru biçimde saklamaları konusunda eğitilmeleri ve temizlik amacıyla kullanılan bu maddelerin kilitli kapaklı ambalajlarda satılmaları yasal düzenlemelerle sağlanmalıdır. This work we study incidents related to corrosive substances taken by children in order to determine relations between burns caused by the substances and parents’ socio-economic status. We performed a questionnaire to collect statistical data about families, and analyzed retrospective data about the children suspected with the misuse of corrosive substance use while visiting pediatric surgery clinics. This study was carried out between 01.10.2004 – 31.05.2007 on mothers of 109 patients, only 50 of which could be contacted by Pamukkale University of Medical School Department of Pediatric Surgery and Afyon Kocatepe University Medical Faculty Department of Pediatric Surgery. In order to complete our research we have analyzed patient journals and their retrospective data. We designed a specific questionnaire form, called “Information form of patients and their families”, to collect the statistical data. To determine correlations among independent variables, the corrosive substances, and the socio-economic status of the families, we have applied hypothesis tests based on the chi-square method using the statistical data about the parents and the corrosive substances collected earlier. For our research 56% of mothers fall within the age group of 26 and 30, and 46% of families considered have lower income level. 42% of the incidents have occurred during the summer season, where 31% of the children had taken bleach. Due to lack of precaution 92% of children considered in the research had taken different corrosive substances. 66% of the families considered in our research have purchased cleaning substances in their original packages, while 36% of them preserved the cleaning
substances in the original packages. After incidents 74% of the parents of the children have started preserving the substances in safe places. 27% of the children considered in the research happened to have first-degree burns. Consequently, esophageal burns are considered to be the disease of the industrial era. In order to thwart these incidents, families in this risk group should be determined and informed. Families should also be educated in accordance with the development level of their children. Furthermore, families should be instructed to preserve cleaning products properly. Necessary education should be prioritized in order to prevent from losses in the life standards of families and their children due to damages caused by the misuse of corrosive substances. Legislative regulations are needed to enforce the preservation of substances used for the purpose of cleaning in safe and locked packages.
Collections
- Yüksek Lisans Tezleri [635]