Polisiklik Aromatik Hidrokarbon Bileşiği Benzo(a)piren'in Neden Olduğu Pankreas Fonksiyon Bozukluğu Üzerine Resveratrol'ün Koruyucu Etkisinin INS1-E (832/13) Beta Hücre Hattında İncelenmesi
Abstract
Diyabet günümüz dünyasının en önemli sorunlarından birisidir. Tüm yaş gruplarında ve her iki cinsiyette giderek artan bir prevelans göstermektedir. Hastalık çok sayıda ve farklı organ ve sistemleri etkilemesi nedeniyle çok önemli bir sağlık sorunudur. Uluslararası diyabet federasyonunun verilerine göre bu hastalık dünya nüfusunun %8,3’ünü etkilemekte olup 382 milyon olan bu sayının 2035 yılında 592 milyon olacağı öngörülmektedir. Aynı kuruluş, yaklaşık 183 milyon kişinin de bu hastalıktan habersiz olduğunu ileri sürmektedir.
Çevresel kirleticilerin çok sayıda kronik hastalıkta önemli bir etken olduğu bilinmektedir. Bu çevresel kirletici ajanların glukoz metabolizmasında bozulmalara, insülin direncine ve tip 2 diyabete neden olduğu değişik çalışmalarla ortaya konulmuştur. Bu çalışma ile, çevresel kirleticiler içerisinde önemli bir yer tutan; akciğer, deri, ovaryum, kolon, retina , karaciğer ve özafagus gibi çok sayıda organ ya da dokuda karsiNOjonik ve diğer zararlı etkileri yapılan değişik çalışmalarla ortaya konulan Benzo(a)piren’in pankreas beta hücrelerinde hücresel ve moleküler düzeyde zararlı etkilerinin ortaya konulması ve bu zararlı etkileri üzerine resveratrolün iyileştirici özelliğinin incelenmesi amaçlanmıştır.
Çalışmada rat pankreas INS-1E beta hücre hattı kullanılmıştır. HücrelerE kültür işlemleri sonrasında uygun sayıya ulaşıldıktan sonra önce resveratrol (80 µM) uygulaması (48 saat), sonrasında benzo(a)piren (20 µM) uygulaması (24 saat) yapılmıştır. İnkubasyonlar sonrasında toplanan hücrelerde oksidatif stres, insülin sekresyonu (hücre ve medyumda), hücre canlılığı, hücre çoğalması ve apoptozis yönünden biyokimyasal ve moleküler analizler yapılmıştır.
B(a)P uygulaması sonucunda NO düzeylerinde artış olurken, resveratrolün bu artışı daha da ilerlettiği görülmüştür. B(a)P tarafından düşürülen TAS, resveratrol tedavisi ile yükselmiş; enteresan bir şekilde TOS düzeyleri de resveratrol uygulaması ile artış göstermiştir. TAS ve TOS düzeyleri dikkate alınarak hesaplanan OSİ değerlerinde ise önemli bir değişiklik saptanmamıştır. GSH düzeyleri ise B(a)P tarafından düşürülürken, resveratrol ile kontrol değerlere yakın bir düzeye yükseltilmiştir. Beta hücre fonksiyonları ile ilişkili olarak mRNA ekspresyon düzeyleri incelenen İns-1, İns-2 ve SIRT-1 genleri resveratrol tedavisi sonrasında uyarılmışlardır. Hücre içi ve sekrete edilen (medyum) insülin seviyeleri resveratrol etkisiyle artış göstermiştir. Resveratrol tedavisi ile hücre çoğalması ile ilişkili genlerden olan Foxo-1 geninin mRNA ekspresyon düzeyi artarken; Pdx-1 geninin mRNA ekspresyon düzeyi ise azalmıştır. B(a)P, p53 geni mRNA ekspresyonunu baskılamış, resveratrol ise B(a)P’nin bu etkisini tersine çevirerek ilgili genin mRNA ekspresyon düzeyini artırmıştır.
Bu çalışma ile ilk defa pankreatik beta hücrelerinde benzo(a)piren'in etkileri ve bu etkileri üzerine resveratrolün koruyucu yönü in vitro olarak incelenmiştir. Elde edilen sonuçlar, resveratrolün pankreas beta hücrelerinde B(a)P’nin oksidatif değişiklikler, fonksiyonel bozukluklar ve karsinogenetik etkilerine karşı korunmada etkili bir ajan olabileceğini göstermektedir.
Collections
- Yüksek Lisans Tezleri [635]