XIX. Asırdan Günümüze Kırgızistan’da Hac Olgusu ve Osmanlı Devleti’nin Bölge Hacılarına Yaklaşımı
Abstract
1517 yılında Mısır ve Hicaz’ı ilhak ederek mukaddes mekânların hâmiliğini
üstlenen Osmanlı Devleti, bu tarihten itibaren sadece Mekke-Medine’nin imarı ve
oradaki hacıların ağırlanması ile ilgilenmemiş, aynı zamanda hacı adaylarının
memleketlerinden başlayarak tüm yolculukları boyunca değişik tedbirler almıştır.
Orta Asya, Doğu Türkistan’dan hacca gitmek için yola çıkanların
güzergâhları olmamasına rağmen; Osmanlı Devleti’nin kendilerine gösterdiği
yakınlık nedeniyle yolculuklarını İstanbul’a uzatmaları oldukça dikkat çekicidir.
Osmanlı yöneticileri onları Anayurttan gelen misafirler olarak görmüş, gelen hac
yolcuları için cömert tedbirler almışlardır.
Çalışmada XIX. asırdan başlayarak Rus işgali ve sonrası Osmanlı
Devleti’nin özellikle Kırgızistan’dan İstanbul’a gelen hacı adayları için yaptıkları
düzenlemeler ile 1991’den sonra bölgede yeniden neşvü nemâ bulunan hac anlayışı
ile kıyaslamalar yapılacaktır. Receiving the protectorate of the holy places following the conquests of
Egypt and the Hijaz region in 1517, the Ottoman State, which, not only engaged
both in there construction of Mecca and Madinah and in the entertainment with foot
and lodge of pilgrims there, but also took certain measures in the aim to facilitate
the hajj journey for the pilgrims from the departure from their own homelands
throughout the whole journey since then.
It is saliently not eworthy to point out that though whose it in erarypath did
not pass through Istanbul the pilgrim-candidates from central Asia and Turkistan
lengthened their routes to Istanbul. may be highly possible that the Ottoman
administration took highly munificent and compassing providences pertaining
coming from these regions may homeland for Turks these providences taken by the
Ottomans.
In this topic, we will discuss the arrangements and praxes made by the
Ottoman State forth pilgrim-candidates coming from these regions after and before
Russian occupations in XIX. century. In this context, we will be explained the newly
phenomenon of pilgrimage after 1991.
Source
Afyon Kocatepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler DergisiVolume
18Issue
1Collections
- Cilt 18: Sayı 1 [12]