Ratlarda Obezite Oluşumunda Balık Yağı ve Mısır Şurubunun Etkisi ile Zencefil ve Nikotinin Obezite Olan Ratlardaki Antiobezite Etkisinin Belirlenmesi
Abstract
Obezite, Dünya Sağlık Örgütü tarafından kronik bir hastalık olarak, vücuda besinler ile alınan enerjinin, harcanan enerjiden fazla olmasından kaynaklanan ve vücut yağ kitlesinin, yağsız vücut kitlesine göre artması ile karakterize olarak tanımlanan bir hastalıktır. Obezite günümüz dünyasının giderek artan bir sağlık sorunudur. Beraberinde insülin direnci sendromu, Diabetes Mellitus (DM), hipertansiyon, koroner kalp hastalığı, hiperlipidemi, bazı kanser türleri, obstrüktif uyku apne sendromu ve osteoartrit gibi hastalıklarla artık bir toplum sorunu halini almıştır. Vücutta yağın, besinlerle alınan enerjinin fazla, harcanan enerjinin az olması sonucu yağ dokusu halinde depo edilmesidir. Günümüzde kişiler daha hareketsiz bir yaşam tarzına ve düzensiz beslenmeye yönelmişlerdir. Özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kalıtsal olarak da geçebilen obezite hızla yayılmaktadır.
Bu çalışmamızda obezite etkeni olarak mısır şurubu ve balık yağı verilmiş; antiobezite tedavisinde yarar sağlayan etken maddeler olarak zencefil ve nikotin kullanılmıştır. Toplam 42 adet erkek rat kullanılmıştır. Bu ratlar rasgele yöntemle 19’ ar olarak 2 gruba ayrılmıştır. Grup 1'deki ratlara günlük 0,4 cc balık yağı yemleriyle beraber oral yolla verilerek obezite rahatsızlığı oluşturmaya çalışılmıştır. Grup 2 içerisindeki ratlara ise günlük 8 gr mısır şurubu 100 ml suyla karıştırılarak verilmiş ve obezite hastalığı oluşturulmaya çalışılmıştır. Her bir grup kendi içinde iki gruba ayrılarak Grup1a-1b ve Grup 2a-2b oluşturulmuştur. Grup 1a-2a'da ki ratlara antiobezite tedavisi için günlük 0,1gr /200 gr zencefil 1cc’ lik gavaj yöntemiyle verilmiştir. Grup 1b-2b'de yer alan ratlara ise antiobezite tedavisi için inhaler olarak nikotin verilmiştir.
Bu amaçla yaklaşık 7 hafta süren uygulamadan sonra 42 rat gruplar halinde sırayla ketamin ve ksilazin (5 mg/kg/-50 mg/kg) anestezi altında sakrifiye edilerek analizler için örnekler alınmıştır. Biyokimyasal incelemelerde serumda kolestrol, HDL-C, LDL-C, Trigliserit, Leptin gibi diğer parametrelere bakıldı. Karaciğerleri ve böbrekleri alınan ratların karaciğer ve böbreklerin bir kısmı histopatolojik inceleme için formaldehitli kaplara gruplar halinde ayırılmıştır. Karaciğer dokularında (hepatic speatosis) yağ birikimi oluşumu, miktarı ve dağılımı belirlenerek yağlanmanın ne kadarlık alanı kapladığı ve dağılımı görüntülenmiştir. Karaciğer ve böbreklerin bir kısmı da genetik inceleme için ayrılmıştır. SPSS 18.0 programı ile istatistik analizleri yapılmıştır.
Sonuçlara göre; biyokimyasal analiz sonucunda HDL- C kolestrol değeri (normal aralığı 40-60 mg/dl) olması gereken değere göre balık yağı+nikotin (32,56 mg/dl) ve mısır şurubu+nikotin (29,85 mg/dl) gruplarında düşük bulunmuş olup; özellikle mısır şurubu+nikotine grubundaki değer belirgin derecede düşük çıkmıştır. HDL dokulardaki kolestrolü toplayarak dışarı atılmasını sağladığı için iyi kolestrol olarak bilinmektedir. Yalnızca vücutta bulunur, besinler içerisinde bulunmaz. Bu da; sigara içilmemesi HDL kolestrol düzeyinin arttırılmasında önemli faktörlerdendir maddesini doğrulamaktadır. LDL- C, Trigliserit ve Leptin gruplar arasında anlamlı bir farklılık tespit edilememiştir.
İstatistiksel olarak anlamlı çıkan değerler incelendiğinde; balık yağı ile nikotin ve mısır şurubu ile nikotin zayıflatma arasında istatistiksel olarak fark tespit edilmiştir (p<0,05). Nikotinin zayıflatıcı etkisinin balık yağı verilerek obezite yapılan grupta mısır şurubu ile obezite yapılana kıyasla daha etkili olduğu gözlenmiştir. Mısır şurubu ile nikotin ve mısır şurubu ile zencefil zayıflatma arasında istatistiksel olarak fark belirlenmiştir (p<0,05). Mısır şurubu ile zencefil verilen deneklerin ağırlıkları mısır şurubu ile nikotin verilen deneklerin ağırlıklarına göre daha düşüktür. Mısır şurubu verilerek obezite yapılan grupta antiobezite etkisi için zencefilin zayıflatıcı etkisinin daha fazla olduğu, kilo kaybına daha çok yol açtığı istatistiki olarak anlamlı düzeyde gözlenmiştir (p<0,05). Kontrol grubu ile mısır şurubu ve balık yağı verilerek kilo aldırma açısından mısır şurubu grubunda bir fark oluşmakla beraber bu farklılık kilo alımları açısından istatistiki olarak anlamlı bulunmamıştır.
Genetik analizlerde ise karaciğer doku örneklerinde leptin mRNA analizi yapılmış olup kontrol grubu ile kıyaslandığında balık yağı verilerek obezite yaratılan gruplarda tedavi amaçlı zencefil uygulaması ile leptin sentezi düzeyinde hiçbir değişim yaratmayarak obeziteyi bir ölçüde azalttığı söylenebilir. Mısır şurubu verilerek obezite yaratılan gruplarda tedavi amaçlı zencefil uygulaması ile leptin sentezi düzeyinde kontrol grubuna kıyasla azda olsa bir artış gözlenmiş olup zencefil uygulamasının mısır şurubunda balık yağı grubuna göre obeziteyi engellemede daha etkili olduğu veya mısır şurubu grubunda balık yağına kıyasla; daha fazla kilo artışı gözlemlendiğinden rasyonel olarak zencefilin antiobezite etkisinin daha açık ve etkili bir şekilde oluştuğu söylenebilir. Ancak nikotin tedavisinde özellikle leptin sentezinin %5’lik azaldığı gözlenmiş olup; leptin seviyesinin azalmasına bağlı olarak obezite oluşumunu engelleyemediği söylenebilir.
Collections
- Yüksek Lisans Tezleri [635]