Beyaz Yazılar
Abstract
Elinizdeki kitap benim üçüncü eserim. 2009 yılının Ocak ayında; Hayat Kaybedeni Olmayan Bir Oyun Kurmaktır adlı eser ile yola çıktık, ardından 2010 yılında; Yazılar Yazgılar Gibidir Silinmez adlı ikinci kitabım okuyucuyla buluştu ve şimdide üçüncüsü: Beyaz Yazılar.
Kitaplarım yayınlandıktan hemen sonra çoğu olumlu olmak üzere her biri birbirinden değerli, yapıcı katkı ve eleştirilerin muhatabı oldular. Reaksiyon almak güçlendiriyor beni, motive ediyor.
Okuyucularımın büyük bir bölümü bu serüvenin belli bir disiplin ile devamı yönünde bilinçli görüş ve önerilerde bulundular.
Ben dertli bir adamım. Derdim; insanlarım, ülkem, bizi biz yapan değerler. Sabah kalkıp da güne merhaba dediğimde, bu ülke ile ilgili her zamankinden çok daha yoğun umutlar soluyorum.
Bayrağın ancak ve ancak düştüğü yerden kalkacağına dair inancım artarak devam ediyor. Yazmaya dair bir cüretim varsa bundandır.
İnancım odur ki hiçbir kitabın ismi rasgele belirlenmemiştir. Bu düşünce Beyaz Yazılar için de geçerlidir. Beyaz rengin ifadelendirdiği anlamlara her birimiz aşinayız. Geleceğin aydınlık günlerine duyulan özlemin rengidir beyaz, bizim nazarımızda. Kitabın ismi tamamen bu nedenden dolayı Beyaz Yazılar.
Türkiye’de düşünmek ve düşündüğünü yazıya dökmek zor zanaat oldu. Ama sürecin ondan çok daha zor olan yanı, yazıların kamuoyu, yani hedef kitle ile buluşturulması aşamasında yaşanıyor. Hele kitap yayınlamak bu sürecin en zor aşaması olsa gerek.
Bahse konu olan zorlukları aşma noktasında gösterdiği özveri ve verdiği destek için, gölgesi yaşadığı topraklara her zaman çok uzun düşen adamlardan İbrahim Alimoğlu ağabeyime müteşekkirim.
Zaferin kazanıldığı topraklarda büyük bir özveri ile vücuda getirdiği AKSAM (Alimoğlu Kültür Sanat Araştırma Merkezi) aracılığıyla kültür ve sanat projelerine verdiği destek her türlü övgünün üzerindedir. Bu eserin AKSAM yayınlarından çıkması benim için büyük bir mutluluk ve onur vesilesidir.
Bu cümleden hareketle üçüncü eserimin takdim yazısı kaleme alma nezaketini gösteren, benim için fevkalâde önemli bir dost olan değerli kardeşim Yozgat Bozok Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Recep Temel’e huzurunuzda içtenlikle şükranlarımı sunuyorum.
Kitabın, kapak tasarımı sürecinde kılı kırk yaran bir titizlikle çalışan Erdem Özkan’ın ellerine sağlık. Her zamanki gibi çok güzel bir iş çıkardı.
İlk iki kitabım da olduğu gibi üçüncüsünün de koordinatörlüğünü üstlenen Kümbet Yayınları yöneticisi Nurullah Gündoğan’a teşekkür borçluyum.
Evimizi sığınılacak, huzurlu bir liman kılan sevgili eşim Sevim ve varlıkları hayattaki en önemli yaşam kaynağım olan, Asım’ın nesli olmalarına varlığımı adadığım oğullarım Batuhan Yaşar ve Tunahan Hazar’a gönlümden kopup da gelen muhabbetlerimi sunuyorum.
Onların, bizlerin nazarındaki değerlerini anlatabilme kabiliyetinden yoksun olduğumu itiraf ederek, Beyaz Yazılar’ı annem Makbule Göksel’in nezdinde tüm annelere ithaf ediyorum.
Yaşadığımız zaman diliminde; alnında, zihninde ve gönlünde daima ışığı hisseden, saygıyı hak eden tüm gönül dostlarını ise bu vesileyle bir kez daha hayranlıkla selamlıyorum.
Söz bu aşamadan sonra duygu ve düşüncelerindir, samimiyetindir, sohbetindir. Tarihe not düşebilme iddiasınındır.
Afyonkarahisar, Nisan 2012