Paris Üniversitesi’nin on üçüncü yüzyılda İbn Rüşdçülük ile tekâmülü
Citation
DORE, Fatma. “Paris Üniversitesi’nin Onüçüncü Yüzyılda İbn Rüşdçülük İle Tekâmülü”, Felsefelogos Dergisi, Üniversiteler, Sayı: 64, 2017/1, ss. 151-171.Abstract
Bu makale, Paris Üniversitesi’nin, onüçüncü yüzyılda İbn Rüşd’ün felsefî etkisiyle gerçek anlamda bir üniversite haline geldiğini savunur. Bu yüzyılda, teolojide Aristoteles felsefesine ilgiyle beraber aklın kullanımı hususunda ortaya çıkan yeni bir yönelimle, üniversite içinde bir kesimin “Yorumcu” İbn Rüşd’ün fikirlerini benimsediğini ortaya koyar. Çalışma, üniversitenin en tanınmış İbn Rüşdçüsü Brabantlı Siger’yi inceleyerek, İbn Rüşd felsefesinin ne kadar büyük bir etkiye sahip olduğunu kanıtlar. Siger ile İbn Rüşd’ün üç önemli felsefi konu –âlemin ezelîliği, akılların birliği ve “çifte hakikat” olarak bilinen kavram- hakkındaki görüşlerini karşılaştırır. Siger’nin, İbn Rüşd’ü ne kadar yakından takip ettiğini göstermekle, bu felsefî kavramların nihayetinde İbn Rüşd vasıtasıyla gelmiş olduğuna işaret eder. Daha sonra, Paris Üniversitesi’nin o dönemdeki diğer önemli felsefi figürlerinden Bonaventura ve Aquinaslı Thomas’ın tepkisel yanıtlarını inceleyerek bu kavramların oldukça büyük bir tartışma başlattığını gösterir. Bu tartışmanın, özellikle iki muhalifin İbn Rüşd’den esinlenen Siger ile olan görüş ayrılıklarındaki farklılık nedeniyle, daha da derin olduğuna dikkat çeker. Makale, bunu kanıtlayarak, akademik çevrelerde beklenen türden ciddi bir felsefi tartışmanın İbn Rüşd felsefesi ile başlatıldığını ve böylece Paris Üniversitesi’ni kelimenin tam anlamıyla bir üniversiteye dönüştürdüğünü gösterir.
Source
FelsefelogosIssue
64Collections
- Makaleler [6]