Hadis metodolojisinde Azîz Hadis’in tanımı ve hüccet olması meselesi
Citation
ÇİFTÇİ, M. E. (2021). Hadis Metodolojisinde Azîz Hadis’in Tanımı ve Hüccet Olması Meselesi. Kocatepe İslami İlimler Dergisi, 4(2), 459-471. https://doi.org/10.52637/kiid.999197Abstract
Âlimler hadisleri râvi sayısına göre mütevâtir ve âhâd olmak üzere iki kısma ayırmıştır. Mütevâtir, yalan üzerine ittifak etmesi mümkün olmayan çoğunluk tarafından rivâyet edilen hadis şeklinde tanımlanmıştır. Âhâd ise râvi sayısı mütevâtir seviyesine ulaşmayan hadistir. Mütevatir hadisin sıhhati tartışma konusu olmamıştır. Hakkında sıhhat araştırılması yapılan hadis türü âhâd olan haberdir. Muhaddislerin, âhâd hadisleri, sahih, hasen ve zayif olmak üzere üçe ayırmaları, bu türün sıhhat yönündeki tasnifidir. Âlimler âhâd haberin kabul edilmesi için sened ve metinde olmak üzere birçok kriter aramışlardır. Bazı âlimler bu tür haberlerin kabulü için senedin her tabakasındaki râvi sayısının en az iki olmasını şart koşmuştur. Bu da birçok âlimin azîz hadis tanımıdır. Ancak azîz hadisin tanımı, râvi sayısı ve hücciyeti konularında farklı değerlendirmeler yapıldığından azîz hadiste bir ittifak sağlanmamıştır. Bu çalışmada âlimlerin azîz hadisin tanımı ve hüccet olması konusundaki görüşleri araştırılmıştır. Lügat anlamı az bulunan şey, nadir; kuvvetli, güçlü ve zilletten sonra izzet sahibi olmak manalarına gelen azîz kelimesi ilk dönemlerde hadis âlimleri tarafından sözlük anlamında kullanılmışken daha sonraları âhâd hadisin bir türü olarak tanımlanmıştır. Ayrıca bu kelime güvenilir, sahih, sika vb. güvenilirliğini ifade etmek üzere râvi ve sened için de kullanılmıştır. Azîz hadisin tanımını ilk yapan İbn Hibbân’a göre azîz hadis her tabakada râvi sayısı ikiden az ve fazla olmayan hadistir. İbn Hibbân’ın bu tanımına itiraz edilmiştir. İbn Hacer el-Askalânî bu tanıma uyan haberin olmadığını söylemiştir. İbn Mende ve İbnüs-Salâh gibi bazı âlimlere göre her tabakada iki veya üç râvisi olan hadise azîz denir. İbn Hacer ve Kastallânî’ye göre azîz hadis her dönemde râvi sayısı ikiden az olmayan hadistir. Haberin bu şekilde isimlendirilmesi ise ya az bulunmasından ya da başka bir tarikle güçlenmesinden dolayıdır. Bu tanımların İbn Hibbân’ın tanımından farkı herhangi bir tabakada ‘ikiden fazla râvinin olmaması’ lafzının bulunmamasıdır. Dolayısıyla ikiden az olmamakla beraber râvi sayısının herhangi bir tabakada ikiden fazla olması azîz tanımına engel teşkil etmemektedir. Azîz hadisin tanımında farklı görüşler olduğu gibi hücciyeti ve hadisin sıhhat şartı olması hususunda da farklı değerlendirmeler olmuştur. Hâkim’e göre azîz hadis rivâyetlerin sıhhat şartlarındandır. Ayrıca Hâkim’e göre Buhârî her tabakadan hadis rivâyetiyle meşhur ikişer râvisi olan rivâyetleri sahih kabul etmiştir. Beyhakî, İbnü’l-A’râbî ve Meyyânişî de Hâkim’in bu açıklamasına benzer tanım yapmışlardır. Mu’tezili âlimi Ebû Alî el-Cübbâî’ye göre de sahih hadis, hadis rivâyetinde cahil olmayan iki râvinin rivâyette bulunduğu ve bu şekilde günümüze gelmiş olan haberdir. Dolayısıyla Hâkim’in azîz hadisin Buhârî ve Müslim’in sıhhat şartlarından olması görüşünde yalnız olmadığı anlaşılmaktadır. Ancak Buhârî ve Müslim’in eserlerini araştıran bazı âlimler Hâkim’in her tabakada iki râvinin olması ifadesini makbul görmemişlerdir. Onlara göre Buhârî ve Müslim hadisin sıhhati şartı için iki râvi şartını aramamışlardır. Muteahhirun âlimlerden bazıları Hâkim’in iki râvi şartını aynı hadis için zorunlu olmadığı şeklinde yorumlamışlardır. Dolayısıyla bu farklı değerlendirmeler hadisler hakkında farklı hükümlerin verilmesine sebep olmuştur. Bazı âlimler ise sahâbenin hadisin kabulü için iki râvi aradıklarını söyleyerek onların da azîz hadis şartına uygun rivâyeti kabul ettiklerini iddia etmişlerdir. Bu âlimler görüşlerini sabâbîlerin bazı uygulamalarına dayandırmışlardır. Her ne kadar bazı hallerde sahâbe, işittikleri bazı haberi tespit etmek ve mutmain olmak için başka şahitler de aramış olsalar da onların bütün hadisler için bu şartı aradıklarının söylemek mümkün görünmemektedir. Hadith scholars categorized hadiths according to the number of their narrators as mutawatir and ahad. Mutawatir is defined as the hadith transmitted by the majority that cannot agree on lies. Ahad is a hadith whose number of narrators does not reach the level of mutawatir. Ahad hadith is questioned and investigated by its authenticity. Some of hadith scholars asserted that there should be at least two narrators on each layer of sanad to qualify a hadith as sahih. This is also the description of aziz hadith according to many scholars. However there is no an agreement on the term of aziz hadith. In this study, azîz hadith’s description and it’s acceptance as hujja (proof) are researched and discussed. Azîz means rare, strong, valuable and having dignity after humiliation lexically. This term is used by hadith scholars in its lexical meaning in early periods. However it became a term that states one of subbranchs of ahad hadith. This term is also used to express the narrators’ and sanad’s authenticity in the meaning reliable, authentic and siqa. According to Ibn Hibbân, who was the first to define aziz hadith, azîz is a type of hadith that the number of narrators in each layer is not less or more than two. The definition of Ibn Hibbân was objected by some hadith scholars. For example Ibn Hajar al-Askalani defends that there is no narration fits this definition. According to some scholars such as Ibn Manda andIbn al-Salah, a hadith with two or three narrators from each layer is called azîz. According to Ibn Hajar and al-Qastallani, azîz hadith is a hadith which number of narrators is not less than two in every layer. This type of hadith is named azîz either because it is rare or it is strengthened by anothers anad. The difference between these definitions and Ibn Hibbân's first definition is that there is no word "no more than two narrators" in any layer. Therefore, the number of narrators being more than two in any layer, although not less than two, does not constitute an obstacle to the definition of azîz hadith. As there are different opinions in the definition of azîz hadith, there have been different evaluations about its authenticity and its acceptance as hujja. According to Hâkim,aziz hadith is one of the conditions of soundness of narrations. Al-Bayhaqi, Ibn Arabi and al-al-Mayyanishi also made a definition similar to the explanation of Hâkim. Therefore, it is seen that Hâkim is not alone in his judgement that the azîz hadith is one of the soundness conditions of Bukhari and Muslim. A Mu'tazila scholar Abu Ali al-Jubbai, defends that a sahih hadith is the narration narrated by two narrators that were not ignorant in hadith narration and reached to the present. Some of the mutaahhirun scholars have interpreted Hakim's condition for two transmitters as follows: Two transmitters condition is not obligatory for the same hadith. These different evaluations have led to different judgments about the hadiths. Some scholars, on the other hand, said that the Companions were looking for two narrators for the acceptance of the hadith and claimed that they accepted the narration in accordance with the aziz hadith. These scholars based their opinions on some practices of Companions. Although in some cases Companions seeked other witnesses to identify a hadith they heard and to be satisfied about its authenticity, it does not seem possible to state that they seeked this condition for all hadiths.
Source
Kocatepe İslami İlimler DergisiVolume
4Issue
2URI
https://doi.org/10.52637/kiid.999197https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1988761
https://hdl.handle.net/11630/11365
Collections
- Cilt 4 : Sayı 2 [12]