dc.contributor.author | Güler, Mehmet Hilmi | |
dc.date.accessioned | 2024-01-03T07:33:19Z | |
dc.date.available | 2024-01-03T07:33:19Z | |
dc.date.issued | 15.06.2022 | en_US |
dc.identifier.citation | GÜLER, M. H. (2022). Ebû Bekir el-Hallâl’ın Kitâbü’s-Sünne Adlı Eserinde Mezheplere Yönelik Eleştirileri ve Muhtelif Konulardaki Kanaatleri. Kocatepe İslami İlimler Dergisi, 5(1), 113-135. https://doi.org/10.52637/kiid.1056357 | en_US |
dc.identifier.uri | https://doi.org/10.52637/kiid.1056357 | |
dc.identifier.uri | https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2186325 | |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11630/11381 | |
dc.description.abstract | Ehl-i hadîs, dînî meselelerde rivayet merkezli bir yaklaşım tarzını benimseyen kimselere verilen isimdir. İtikâdî meseleleri literal bir yaklaşımla değerlendiren Hanbelîlik, Ahmed b. Hanbel (ö. 241/855) öncülüğünde teşekkül etmiş sünnî/itikâdî/fıkhî mezheplerden biridir. Ehl-i hadîs'ten olan Ebû Bekir el-Hallâl, (ö. 311/923) Ahmed b. Hanbel'in bıraktığı ilmî mirası devralarak geliştirmeye muvaffak olmuş ve sonraki dönemlerde “Hanbelîliği sistemli bir mezhep hâline getiren kişi” olarak anılmıştır. Ebû Bekir el-Hallâl, mezhebin kurumsallaşması aşamasında, yetiştirdiği talebelerin yanı sıra ortaya koyduğu eserlerle, mezhebin itikâdî alt yapısının oluşmasına ciddi bir katkı sağlamış ve Hanbelî mezhebinin günümüze kadar bu şekliyle ulaşmasını temin etmiştir. Ebû Bekir el-Hallâl'ın yaşadığı hicrî III. asır, Müslümanlar arasında ihtilafların arttığı, bu bağlamda eleştiri kültürünün geliştiği ve aynı doğrultuda eserlerin yazıldığı bir zaman dilimidir. Çoğunlukla, ehl-i hadîs tarafından kaleme alınan ve sahih İslâm'ı bidʻatçilere karşı savunma gayesiyle yazılan eserler Sünne ismiyle bilinir. Bu tür eserlerde, dinin aslına dönüşün; Resûlullah'ın sünnetine sarılmakla ve bu sünneti sonraki nesillere aktaran sahâbe, tâbiîn ve tebeu't-tâbiîn'in görüşlerine bağlılıkla mümkün olduğu vurgulanmakta, Havâric, Mürcie, Kaderiyye, Cehmiyye ve Şîa gibi bidʻat ehli olarak kabul edilen fırkalar sert şekilde eleştirilmektedir. Çalışmamızın temelini oluşturan Ebû Bekir elHallâl'ın kaleme aldığı Kitâbü's-Sünne hem Ahmed b. Hanbel'in sözlerini derlemesi açısından hem de yazıldığı asırdaki konulara ışık tutması bakımından oldukça değerlidir. Kitâbü'sSünne'de Hâricîlik, Mürcie, Muʻtezile, Cehmiyye ve Şîa gibi fırkalar rivayet merkezli bir biçimde ele alınmış, Maʻbed el-Cühenî (ö. 83/702), Câʻd b. Dirhem (ö. 124/742), Cehm b. Safvân (ö. 128/745), Ebû Hanîfe (ö. 150/767), Dırar b. Amr (ö. 200/815), Ebû Bekr Abdurrahman b. Keysan el-Esamm (ö. 200/816), Bişr el-Merîsî (ö. 218/833), Ebû Duʻâd (ö. 240/854) ve Kerâbîsî (ö. 248/862) gibi şahısların bazı konulardaki görüşlerine yer verilmiştir. Ayrıca hilâfetin Kureyşîliği, devlet başkanına itaat, sahâbe arasındaki fazilet ve hilâfet sıralaması, Cemel ve Sıffin vakaları gibi siyasî olaylardan da söz edilmiştir. Ebû Bekir el-Hallâl, bidʻat kabul ettiği mezheplerle ilgili genel bilgiler vermiş, onlarla ilişki kurulurken ne denli mesafeli olunması gerektiğini kendi mezhebinin fikrî alt yapısının gerektirdiği şekilde ortaya koymuştur. Örneğin; Hâricîlerin, Ahmed b. Hanbel ve takipçileri tarafından sevilmediklerini, Mürciî imamın arkasında namaz kılmanın caiz olmadığını, Kaderiyye'nin tekfire ne kadar lâyık olduğunu, üzerlerine kılıçla yürüme noktasında Cehmiyye'den daha şiddetli bir topluluk olmadığını, Şîa'nın Yahudilerle aynı konumda yer aldığını ifade etmiştir. Ebû Bekir el-Hallâl ayrıca yukarıda isimleri zikredilen şahısları; Kur'ân, kader, Allah'ın sıfatları gibi konular hakkındaki tavırlarından dolayı sert şekilde eleştirmiştir. Eserdeki siyasî tavır incelendiğinde Ebû Bekir el-Hallâl, halifelerin Kureyş kabilesinden olması gerektiğini ispat etmeye çalışır. Bununla birlikte devlet başkanına itaatin bütün Müslümanlar için bir zorunluluk olduğunu vurgular. Muâviye b. Ebî Süfyan'ın (ö. 60/680) faziletine ayrıca değinen Ebû Bekir el-Hallâl, Hz. Peygamber (s) ile akrabalık bağından ötürü ona karşı kötü hisler beslemenin caiz olmadığını belirtir. Hallâl, Cemel ve Sıffin savaşlarının sonuçları ile alakalı ashâbın durumunun konuşulmasının uygun olmadığını, bu kısmın yalnızca Allah'ın takdirinde olduğunu söyler. Bu çalışmada söz konusu hususlar ortaya konularak değerlendirilecektir. Bunun için Kitâbü's-Sünne ve el-Hallâl'ın hayatı hakkında kısa bir bilgi verildikten sonra Hallâl'ın, Kitâbü's-Sünne'de eleştiri yönelttiği mezhepler ve ileri gelenleri hakkındaki kanaatleri ile Hallâl'ın, sahâbe arasında cereyan eden kimi hadiselere bakışı değerlendirilecektir. | en_US |
dc.description.abstract | Ehl-i hadîs, dînî meselelerde rivayet merkezli bir yaklaşım tarzını benimseyen kimselereverilen isimdir. İtikâdî meseleleri literal bir yaklaşımla değerlendiren Hanbelîlik, Ahmed b.Hanbel (ö. 241/855) öncülüğünde teşekkül etmiş sünnî/itikâdî/fıkhî mezheplerden biridir.Ehl-i hadîs'ten olan Ebû Bekir el-Hallâl, (ö. 311/923) Ahmed b. Hanbel'in bıraktığı ilmî mirasıdevralarak geliştirmeye muvaffak olmuş ve sonraki dönemlerde “Hanbelîliği sistemli birmezhep hâline getiren kişi” olarak anılmıştır. Ebû Bekir el-Hallâl, mezhebin kurumsallaşmasıaşamasında, yetiştirdiği talebelerin yanı sıra ortaya koyduğu eserlerle, mezhebin itikâdî altyapısının oluşmasına ciddi bir katkı sağlamış ve Hanbelî mezhebinin günümüze kadar buşekliyle ulaşmasını temin etmiştir. Ebû Bekir el-Hallâl'ın yaşadığı hicrî III. asır, Müslümanlararasında ihtilafların arttığı, bu bağlamda eleştiri kültürünün geliştiği ve aynı doğrultudaeserlerin yazıldığı bir zaman dilimidir. Çoğunlukla, ehl-i hadîs tarafından kaleme alınan vesahih İslâm'ı bidʻatçilere karşı savunma gayesiyle yazılan eserler Sünne ismiyle bilinir. Bu türeserlerde, dinin aslına dönüşün; Resûlullah'ın sünnetine sarılmakla ve bu sünneti sonrakinesillere aktaran sahâbe, tâbiîn ve tebeu't-tâbiîn'in görüşlerine bağlılıkla mümkün olduğuvurgulanmakta, Havâric, Mürcie, Kaderiyye, Cehmiyye ve Şîa gibi bidʻat ehli olarak kabuledilen fırkalar sert şekilde eleştirilmektedir. Çalışmamızın temelini oluşturan Ebû Bekir elHallâl'ın kaleme aldığı Kitâbü's-Sünne hem Ahmed b. Hanbel'in sözlerini derlemesi açısındanhem de yazıldığı asırdaki konulara ışık tutması bakımından oldukça değerlidir. Kitâbü'sSünne'de Hâricîlik, Mürcie, Muʻtezile, Cehmiyye ve Şîa gibi fırkalar rivayet merkezli birbiçimde ele alınmış, Maʻbed el-Cühenî (ö. 83/702), Câʻd b. Dirhem (ö. 124/742), Cehm b.Safvân (ö. 128/745), Ebû Hanîfe (ö. 150/767), Dırar b. Amr (ö. 200/815), Ebû BekrAbdurrahman b. Keysan el-Esamm (ö. 200/816), Bişr el-Merîsî (ö. 218/833), Ebû Duʻâd (ö.240/854) ve Kerâbîsî (ö. 248/862) gibi şahısların bazı konulardaki görüşlerine yerverilmiştir. Ayrıca hilâfetin Kureyşîliği, devlet başkanına itaat, sahâbe arasındaki fazilet vehilâfet sıralaması, Cemel ve Sıffin vakaları gibi siyasî olaylardan da söz edilmiştir. Ebû Bekirel-Hallâl, bidʻat kabul ettiği mezheplerle ilgili genel bilgiler vermiş, onlarla ilişki kurulurkenne denli mesafeli olunması gerektiğini kendi mezhebinin fikrî alt yapısının gerektirdiğişekilde ortaya koymuştur. Örneğin; Hâricîlerin, Ahmed b. Hanbel ve takipçileri tarafındansevilmediklerini, Mürciî imamın arkasında namaz kılmanın caiz olmadığını, Kaderiyye'nintekfire ne kadar lâyık olduğunu, üzerlerine kılıçla yürüme noktasında Cehmiyye'den dahaşiddetli bir topluluk olmadığını, Şîa'nın Yahudilerle aynı konumda yer aldığını ifade etmiştir.Ebû Bekir el-Hallâl ayrıca yukarıda isimleri zikredilen şahısları; Kur'ân, kader, Allah'ınsıfatları gibi konular hakkındaki tavırlarından dolayı sert şekilde eleştirmiştir. Eserdekisiyasî tavır incelendiğinde Ebû Bekir el-Hallâl, halifelerin Kureyş kabilesinden olmasıgerektiğini ispat etmeye çalışır. Bununla birlikte devlet başkanına itaatin bütün Müslümanlariçin bir zorunluluk olduğunu vurgular. Muâviye b. Ebî Süfyan'ın (ö. 60/680) faziletine ayrıcadeğinen Ebû Bekir el-Hallâl, Hz. Peygamber (s) ile akrabalık bağından ötürü ona karşı kötühisler beslemenin caiz olmadığını belirtir. Hallâl, Cemel ve Sıffin savaşlarının sonuçları ilealakalı ashâbın durumunun konuşulmasının uygun olmadığını, bu kısmın yalnızca Allah'ıntakdirinde olduğunu söyler. Bu çalışmada söz konusu hususlar ortaya konularakdeğerlendirilecektir. Bunun için Kitâbü's-Sünne ve el-Hallâl'ın hayatı hakkında kısa bir bilgiverildikten sonra Hallâl'ın, Kitâbü's-Sünne'de eleştiri yönelttiği mezhepler ve ileri gelenlerihakkındaki kanaatleri ile Hallâl'ın, sahâbe arasında cereyan eden kimi hadiselere bakışıdeğerlendirilecektir. | en_US |
dc.language.iso | tur | en_US |
dc.publisher | Afyon Kocatepe Üniversitesi | en_US |
dc.identifier.doi | 10.52637/kiid.1056357 | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.subject | Mezhep | en_US |
dc.subject | Hanbelîlik | en_US |
dc.subject | Ebû Bekir el-Hallâl | en_US |
dc.subject | Kitâbü's-Sünne | en_US |
dc.subject | Eleştiri Kültürü | en_US |
dc.subject | Hanbalism | en_US |
dc.subject | Sect | en_US |
dc.subject | Abu Bakr al-Khallal | en_US |
dc.subject | Kitab al-Sunna | en_US |
dc.subject | Culture of Criticism | en_US |
dc.title | Ebû Bekir el-Hallâl'ın Kitâbü's-Sünne adlı eserinde mezheplere yönelik eleştirileri ve muhtelif konulardaki kanaatleri | en_US |
dc.title.alternative | Abu Bakr al-Khallal's Criticisms Against Islamic Mahdabs in his book “Kitâbu's-Sunna” and his opinions on various issues | en_US |
dc.type | article | en_US |
dc.relation.journal | Kocatepe İslami İlimler Dergisi | en_US |
dc.department | Afyon Kocatepe Üniversitesi | en_US |
dc.authorid | 0000-0002-9228-9563 | en_US |
dc.identifier.volume | 5 | en_US |
dc.identifier.startpage | 113 | en_US |
dc.identifier.endpage | 135 | en_US |
dc.identifier.issue | 1 | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Makale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanı | en_US |
dc.contributor.institutionauthor | Güler, Mehmet Hilmi | |