Hicrî II. asırda Hadis rivayeti: Mu‘âfâ b. ‘İmrân’ın (öl. 185/801) vasiyet’indeki Belâğ rivayetler
Künye
Doğan, H. İ. (2023). Hicrî II. Asırda Hadis Rivayeti: Mu‘âfâ b. ‘İmrân’ın (öl. 185/801) Vasiyet’indeki Belâğ Rivayetler. Kocatepe İslami İlimler Dergisi, 6(1), 280-307. https://doi.org/10.52637/kiid.1271654Özet
İnsanoğlunun vasiyet bırakması doğal bir olaydır. İslâm’la birlikte Allah’ın emri ve Hz. Peygamber’in hadislerinin neticesinde vasiyetin dinî bir boyutu da olmuştur. Bu durum, bir Müslümanın ardında vasiyet bırakmasında önemli bir etken sayılmıştır. Vasiyet, bir kimsenin ölümünden sonra yerine getirilmesini istediği şeyler anlamında olsa da hicrî ilk asırlardan itibaren pek çok İslâm âlimi, tavsiye, nasihat ve öğüt tarzındaki konuların yer aldığı vasiyetler kaleme almıştır. Hicrî ikinci asırda yaşayan Mu‘âfâ b. ‘İmrân (öl. 185/801), çocuk ve akrabaları ile diğer Müslümanlara yani İslâm ümmetine yönelik bir Vasiyet bırakmıştır. Muhaddis, mutasavvıf ve aynı zamanda bir fakih olan Mu‘âfâ, birçok temel hadis kitabında rivayeti bulunan sika bir râvîdir. Mu‘âfâ, sünen, edeb ve zühd olmak üzere çeşitli konularda eserler telif etmiştir. Bu çalışmanın konusu, Mu‘âfâ’nın eserlerinden biri olan Vasiyet’inin hadisle ilgili boyutunu incelemektir. Eserin konu edilmesinin sebebi, müellifin bazı görüşleri yanında Vasiyet’te daha ziyade hadislerin nakledilmiş olmasıdır. Hatta bundan dolayı esere “Hadislerle Vasiyet” denilmesi bile uygundur. Fakat Mu‘âfâ’nın Vasiyet’te hatırlattığı hususlardan her biri hakkında hadis nakletmediğini de belirtmek gerekir. Böyle de olsa neredeyse tamamına yakını Hz. Peygamber, sahâbe, tâbiûn ve önceki peygamberlerden nakledilen rivayetlerden oluşan Vasiyet’in incelenmesinin hicrî II. asırda hadis ilminin durumunu gözlemlemek açısından önemli olacağı düşünülmektedir. Çalışmanın amacı, hicrî ikinci asrın belirgin özelliklerinden biri olan ve başta hadis olmak üzere diğer ilim dallarında telif edilen çeşitli eserlerde “belâğ” sîgasıyla hadis nakletme yönteminin Mu‘âfâ b. ‘İmrân’ın Vasiyet’i özelinde ortaya koymaktır. Zira Vasiyet’teki hadislerin tamamı belâğ sîgasıyla nakledilip merfû‘ hadislerde Hz. Peygamber’i, mevkûf hadislerde sahâbeyi, maktû‘ hadislerde tâbiûnu ve önceki peygamberlerden gelenlerde ise onların isimlerini zikretmekle yetinmektedir. Vasiyet’te 259 hadisin nakledildiği belirlenmiş ve bunlar, nitel araştırma yöntemlerinden doküman analiz metoduyla incelenmiştir. Tespit edildiğine göre bu hadislerin 162’si merfû‘, 53’ü mevkûf, 26’sı maktû‘ ve 15’i ise önceki peygamberlerin sözü iken 3 tanesinin hangi hadis türüne dâhil edileceği tespit edilememiştir. Yine Vasiyet’teki 259 hadisin 164’ü temel hadis kaynaklarımızda bulunmaktayken 50’si diğer eserlerde yer almaktadır. Geriye kalan 45 hadisin ise herhangi bir eserde nakledildiği belirlenememiştir. Ayrıca Vasiyet’teki hadislerden kaynağı tespit edilenlerin büyük bir kısmında lafız farklılıklarının olduğu ve bazılarının taktî‘/ihtisar yöntemiyle nakledildiği görülmüştür. Mu‘âfâ b. ‘İmrân’ın Vasiyet’indeki rivayetler incelendiğinde elimizdeki verilerden hareketle her bir hadis hakkında sahih hükmünü vermek mümkün gözükmemektedir. Zira hadislerin bir kısmının kaynağı bulun(a)madığı için senedi hakkında bir araştırma yapma imkânı yoktur. Diğer taraftan Vasiyet’teki hadisler araştırılırken onlardan bazıları hakkında tenkidler olduğu da tespit edilmiştir. Mu‘âfâ’nın naklettiği bazı mevkûf hadislerin diğer eserlerde merfû‘ ya da bunun tam tersi bir durumun görüldüğü hadisler de bulunmaktadır. Yine Vasiyet’te nakledilen mevkûf ya da maktû‘ bir hadisin râvîsinin başka kitaplarda farklı olduğu da belirlenmiştir. Mu‘âfâ, Vasiyet’ini 12 asırdan fazla bir zaman önce yazmış olsa da eserin günümüze de hitap ettiğini söylemek mümkündür. Hatta zamanımızda ilgili Vasiyet’e o dönemden daha fazla ihtiyacımızın olduğu ifade edilebilir. Aslında Vasiyet’in İslâm ümmetinin her dönemine yönelik bir eser olduğu da inkâr edilemez. Bununla birlikte bir mazeret olmadıkça kadınların evde kalmaları gerektiğine dair görüşü gibi günümüz açısından problem teşkil edebilecek bazı hatırlatmaları da Mu‘âfâ’nın yaşadığı dönemdeki güvenlik, savaş vb. olaylar ya da naklettiği hadislere bağlı olarak kişisel görüşü açısından değerlendirmek mümkündür. Ayrıca Vasiyet’te bazen aynı konuları farklı yerlerde birçok kez tekrarladığı da dikkat çekmektedir. It is natural for human beings to leave a will. With Islam, as a result of Allah's command and the Prophet's hadiths, wills also had a religious dimension. This is considered an important factor for a Muslim to leave a will. Although a will means something that a person wishes to be fulfilled after his death, since the first hijri centuries, many Muslim scholars have also written wills that include advice, counsel and exhortation. Mu'āfā b. 'Imrān (d. 185/801), who lived in the second hijri century, left a Wasiyet for his children, relatives and other Muslims, that is, for the Muslim ummah. Mu'āfā, a muhaddith, a sufi and a faqīh, was a thiqa (reliable) rāwī whose narrations are found in many of the main books of hadīth. Mu'āfā wrote works on various subjects, including the sunnah, manners, and asceticism. The subject of this study is to examine the hadith-related dimension of Mu'āfā's Wasiyet, one of his works. The reason for the subject matter of this work is that, in addition to some of the author's views, hadiths are mostly quoted in the Wasiyet. For this reason, it is even appropriate to call the work "Wasiyet with Hadiths". It is worth noting, however, that Mu'āfā did not narrate a hadīth on each of the points he recalled in the Wasiyet. Even so, it is thought that analyzing the Wasiyet, which consists almost entirely of narrations from the Prophet, the Companions, the Tābiūn, and the previous prophets, will be important in terms of observing the state of hadīth scholarship in the second hijri century. The aim of this study is to reveal the method of narrating hadith in the form of "balagh" in various works written in other branches of science, especially in hadith, which was one of the prominent features of the second hijri century, in the specific case of Mu'āfā b. 'Imrān's Wasiyet. This is because all of the hadiths in the Wasiyet are narrated in the form of balagh, and he only mentions the Prophet in the marfū' hadiths, the Companions in the mawqūf hadiths, the tābiūn in the maqtū' hadiths, and their names in the hadiths from the previous prophets. It was determined that 259 hadiths were quoted in Wasiyet and these were analyzed by document analysis method, one of the qualitative research methods. It was determined that 162 of these hadiths were marfū', 53 were mawqūf, 26 were maqtū', and 15 were the sayings of the previous prophets, while it was not possible to determine which type of hadith to include three of them. Again, 164 of the 259 hadiths in Wasiyet are found in our basic hadith sources, while 50 of them are found in other works. The remaining 45 hadiths could not be identified as having been transmitted in any work. In addition, it has been observed that most of the hadiths in the Wasiyet whose sources have been identified have differences in wording and some of them have been transmitted with the taqtī'/ikhtisar method. When the narrations in Mu'āfā b. 'Imrān's Wasiyet are analyzed, it does not seem possible to judge each hadīth as authentic based on the available data. On the other hand, while researching the hadiths in the Wasiyet, it was found that some of them were criticized. There are also some mawqūf hadiths that Mu'āfā narrated that are found in other works as marfū' or vice versa. It has also been determined that the narrator of a mawqūf or maqtū' hadīth narrated in the Wasiyet is different in other books. Although Mu'āfā wrote his Wasiyet more than 12 centuries ago, it is possible to say that the work is also relevant today. In fact, it can be argued that we need the relevant Wasiyet even more in our time than it was then. In fact, it cannot be denied that the Wasiyet is a work for every period of the Muslim ummah. In addition, it is possible to evaluate some reminders that may pose a problem for today, such as his view that women should stay at home unless there is an excuse, in terms of Mu'āfā's personal opinion depending on the security, war, etc. events in his time or the hadiths he narrated. It is also noteworthy that he sometimes repeats the same topics many times in different places in the Wasiyet.
Kaynak
Kocatepe İslami İlimler DergisiCilt
6Sayı
1Bağlantı
https://doi.org/10.52637/kiid.1271654https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3038093
https://hdl.handle.net/11630/11692
Koleksiyonlar
- Cilt 6 : Sayı 1 [14]