Effect of paclitaxfl administration on electrocardiographic parameters reflecting ventricular heterogenity
Abstract
Son birkaç dekr.ddir tubulin dinamiklerini bozarak etki eden ve prototip bir taksan bileşiği olan paklitaxel, küçük hücreli olmayan akciğer kanseri, over ve meme kanseri, baş ve boyun kanserleri dahil olmak iizere birçok solid malignitenin tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak paklitaxel infüzyonıı sırasında pekçok kardiyak yan etki rapor edilmiştir. Bu nedenle, bu çalışmada paklitaxel infüzyonunun elektrokardiyografi (EKG) üzerine etkisi araştırıldı. Çalışmaya meme (6 vaka), over (3 vaka) ve küçük hücreli olmayan akciğer kanseri (3 vaka) nedeniyle paklitaxel kemoterapisi alan toplam 12 hasla (7 kadın, 5 erkek ortalama 55±9 yaş) alındı. Tüm hastalarda paklitaxel infüzyonundan hemen önce ve infüzyondan 1 saat sonra EKG kaydedildi. Tüm kayıtlar 12 derivasyonlu yüzey elektrokardiyogramında alındı. Ventriküler heterojeniteyi gösteren elektrokardiyografik parametreler manuel olarak hesaplandı. Ortalama kalp hızı, maksimum QT, düzeltilmiş QT ve QRS interval süresi infüzyon sonrası değişmedi. (Ortalama kalp hızı; 85±5 ve 79±4 atım/dakika, maksimum QT 414±22 ve 420±24 ms, QTc 412±25 424± 15 ms, ortalama QRS interval süresi 93±4 ve 95±5 ms p>0.005). Ancak düzeltilmiş QT dispersiyonu infüzyon sonrası belirgin olarak arttı (düzeltilmiş QT dispersiyonu 41±9 ve 70±11 ms p< 0.005). Sonuç olarak paklitaxel infüzyonu sonrası artmış QT dispersiyonu, otonomik disfonksiyoııu yansıtır ve aynı zamanda bu ilaçtan kaynaklanan ciddi potansiyel aritmi riskini de gösterebilir. Ancak, paklitaxel infüzyonuna bağlı kardiyak yan etkilerin altta yatan mekanizmasını aydınlatmak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. During past several decades the prototypic taxane paclitaxel, which disrupt tubulin dynamics, has been widely used in treatment of solide malignancies, including non-small cell lung carcinoma, ovarian and breast, head and neck cancer. However, a variety of cardiac adverse effects have been reported during paclitaxel therapy. Therefore, in this study effect of the paclitaxel infusion on electrocardiogram was investigated. Twelve patients (7 female, 5 male mean 55±9 years) receiving paclitaxel chemotherapy because of breast (in 6 cases), ovarian (in 3 cases), non¬small cell lung (in 3 cases) carsinomas were included to study. For all patients just before infusion and 1 hour after the end of infusion electrocardiogram were recorded. All records were obtained on a routine 12 lead surface electrocardiogram. Electrocardiographic parameters suggesting ventricular heterogeneity were calculated manually. Mean heart rate, QT max, corrected QT (QTc) and QRS interval duration did not change after infusion. (Mean heart rate; 85±5 vs. 79±4 beats/min., QT max. 414±22 vs. 420±24 ms, QTc 412±25 424±15 ms, mean QRS interval duration 93±4 vs. 95±5 ins p>0.005). However, corrected QT dispersion (QTcd) significantly increased after infusion (QTcd 41 ±9 vs. 7()±11 ms p< 0.005). In conclusion, increased QT dispersion after paclitaxel infusion reflects autonomic dysfunction and it may also suggest the risk of potential serious arrhythmias arising front this drug. However further studies are warranted to elucidate the underlying mechanism of cardiac adverse effects relevant to paclitaxel.
Source
Afyon Kocatepe Üniversitesi, Kocatepe Tıp DergisiVolume
4Issue
1Collections
- Makaleler [452]