Safra kesesi polipoid lezyonlarının tanı ve tedavisinde ultrasonografinin yeri
View/ Open
Access
info:eu-repo/semantics/openAccessDate
2006-05Author
Şahin, Dursun AliKuşaslan, Ramazan
Koşar, Mehmet Nuri
Akbulut, Gökhan
Şaykol, Volkan
Değirmenci, Bumin
Dilek, Fatma Hüsniye
Dilek, Osman Nuri
Metadata
Show full item recordAbstract
Ultrasonografı (USG), safra kesesi ve safra yollan patolojilerini değerlendirmede yaygın olarak kullanılan non-invazif bir görüntüleme yöntemidir. USG görüntülemenin klinik kullanıma girmesi ile safra kesesi poliplerine daha sık rastlanmaktadır. Küçük kolesterol polipleri parlak ve ekojenik görülebildiğinden, kese duvarına yapışık, impakte ve gölge bırakmayan taşlar kolesterol polipi olarak yorumlanabilmektedir. Çalışmamızda, polipoid oluşumların tespitinde USG görüntülemenin etkinliğini ve tedavi seçeneklerini tartışmayı amaçladık.
Gereç ve Yöntem: Ocak 2001- Şubat 2006 tarihleri arasında kiniğimizde kolesistektomi yapılan hastalar çalışmaya alındı. Çalışmamızda preoperatif USG veya postoperatif histopatoloji ile polip tanısı konan 26 hastanın dosyaları retrospektif olarak tarandı. Hastaların; yaş, cins, klinik bulguları, polip çapları ve sayıları, ameliyat türü, USG ve patoloji inceleme bulguları çalışma kapsamına alındı. USG incelemede ameliyat endikasyonu olarak; semptomatik polipler, > 10 mm polipler, < 10 mm + risk faktörleri varlığı kriter olarak alındı. Çalışmamızda; kolesterol polipleri, inflamatuar polipleri, hiperplastik polipleri, lenfoid polipleri, fıbröz polipleri, kolesterolozis (çilek kese) ve adenomlar polipoid lezyon olarak değerlendirildi. Bulgular: Hastaların ortalama yaşı Al fi yıl (en küçük 22, en büyük 76) ve kadın erkek oranı 14/12 olarak belirlendi. Kliniğimizde 5 yıllık sürede çeşitli nedenlerle toplam 554 hastaya kolesistektomi yapıldı. Piyeslerin histopatolojik incelemesinde hastaların 26 (%4,6)’smda polipoid lezyon saptandı ve polip çaplan 3-14 mm arasında değişmekte idi. Hastalann 22 (%3,9)’si, USG incelemede polipoid oluşum tespit edilmesi üzerine ameliyat edildi. USG ile polipoid lezyon tanısı konup ameliyat edilen 6 (%27) hastanın patolojisinde polip görülmedi. USG ile tespit edilmeyen 4 (%15,3) hastada patolojik incelemede polip tespit edildi. Çalışmamızda vaka sayısı az olmakla beraber, USG ile polip tanısı koymadaki duyarlılık %80 ve yalancı pozitiflik oranı %27 olarak tespit edildi. USG inceleme her ne kadar non-invaziv bir yöntem olsa da, kesin olmayan polipoid lezyonlann ayırıcı tanısında diğer radyolojik görüntüleme yöntemlerine zaman zaman gerek duyulabilir. Objectives: Ultrasonography (USG) is a widely used non-invasive method for the evaluation of gallbladder and biliary tree pathology. The frequency of gallbladder polyps increased after the clinical use of USG. Because of the brightness and echogenic image of small cholesterol polyps, non-shadow stones that are impact and stuck to the gallblader wall can be considered as polyps. In this study, we aimed to evaluate the postoperative pathological diagnosis of gallbladder polyps which were diagnosed radiologically at preoperative stage.
Materials and Methods: We evaluated the
cholecystectomy patients between January 2001 and February 2006, retrospectively. There were 26 patients in our study who were diagnosed pathologically or with USG as having polyps. The age, gender, and clinical findings of patients, number and diameter of polyps, operation types, USG and pathological investigation findings were evaluated. Symptomatic polyps, polyps greater than 10 mm, and polyps smaller than 10 mm and has risk factors were considered as the criterion for operation indication. In our study, cholesterol polyps, inflammatory polyps, hyperplastic polyps, lymphoid polyps, fibrous polyps, cholesterolosis (strawberry gallbladder) and adenomas were evaluated as polypoid lesions.
Results: The mean age of the patients was 47,7 (between 22 and 76) and the women/men ratio was 14/12. Cholecystectomy was performed to 554 patients in 5 years due to different diagnoses. Histopathological studies showed polypoid lesions in 26 patients (4.6%). The diameter of polyps were between 3 and 14 mm. Twenty two patients (3.9%) were operated after the diagosis of polypoid lesion in USG. The histopathological studies of 6 patients (27%) did not show polypoid lesion which was diagnosed as polypoid lesion with USG. The histopathological studies of 4 patients (15.3%) showed polypoid lesion which were not diagnosed with USG. Conclusion: This study showed that the sensitivity of USG for the diagnosis of polypoid lesion was 80% and false positivity ratio was 27%. Although USG is a non-invasive method, further radiological methods are necessary for the diagnosis of polypoid lesions.
Source
Afyon Kocatepe Üniversitesi, Kocatepe Tıp DergisiVolume
7Issue
2Collections
- Makaleler [452]