Yerli koyun ırklarında beta laktaglobulin ve dgat1gen polimorfizminin pcr-rflp yöntemiyle belirlenmesi
Özet
Bu araĢtırmada, Afyon Kocatepe Üniversitesi Veteriner Fakültesi Medikal Biyoloji
ve Genetik Anabilim Dalı Laboratuvarında bulunan yerli koyun ırklarına ait
kanlardan 120 adet örnek üzerinde çalıĢılmıĢtır. Bu çalıĢmada koyunların süt verimi
ile iliĢkili olan “BETA LAKTOGLOBULĠN” ve “DGAT1” genlerindeki
mutasyonların tespiti saptanmıĢtır. BüyükbaĢ hayvanlardan sağlanan süt üretiminin
gittikçe yeterli olmayacağı belirtilmiĢtir ve süt üretimi için baĢka seçeneklerin gerekli
olacağı Ģeklinde tanımlanmıĢtır. Bu ifadelerden çıkarılacak sonuç olarak tarım ve
hayvancılığın ulusal ölçekte iyileĢtirilmesi ve geliĢtirilmesi gereken bir sektör olduğu
önümüze sunulmuĢtur. Bu çalıĢma ile yerli koyun ırklarında süt verimi
polimorfizmini PCR-RFLP yöntemi ile belirlenmesini sağlamayı amaçlanmıĢtır.
Bu iki genin koyun sütleri üzerindeki verimi belirlenmiĢtir. Yapılan çalıĢmalar
sonucunda genlerin koyun sütü üzerinde birçok etkisine rastlanılmıĢtır. Gelecek
yıllarda bu araĢtırma sonuçlarına daha çok ihtiyaç duyulacağı öngörülmüĢtür. Süt
verimi üzerine daha detaylı incelemeler yapılmalı ve önümüze çıkabilecek olaylardan
daha az etkilenmek amacıyla yan bir beslenme kaynağı oluĢturulması gerektiği
belirtilmiĢtir. In this study, 120 blood samples of domestic sheep breeds in Afyon Kocatepe
University, Faculty of Veterinary Medicine, Department of Medical Biology and
Genetics were studied. In this study, it was tried to detect the mutations in “BETA
LAKTOGLOBULIN” and “DGAT1” genes, which are related to milk yield of sheep.
It means that milk production from cattle will not be enough and other options for
milk production will be required. As a conclusion to be drawn from these statements,
it is presented that agriculture and animal husbandry is a sector that needs to be
improved and developed on a national scale. In this study, it was aimed to determine
the milk yield polymorphism in domestic sheep breeds by PCR-RFLP method.
The efficiency of these two genes in sheep milk was determined. As a result of the
studies, many effects of genes on sheep milk have been found. The results of this
research will be needed more in the coming years. More detailed studies should be
done on milk yield and a secondary nutrition source should be created in order to be
less affected by the events that may come our way.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11630/10172Koleksiyonlar
- Yüksek Lisans Tezleri [636]