Türkiye Selçuklu Devletinin beyliklerle münasebetleri üzerine bir inceleme
Özet
Türkiye Selçuklu Devleti fiilen Moğol yönetimi altına girdiği dönemde uc bölgelerde Selçuklulara bağlı olarak varlıklarını devam ettiren beylikler kendi hâkimiyet alanlarında zamanla bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir. Bununla beraber Türkiye Selçuklu Devleti ile siyasî, iktisadî, sosyal ve kültürel alanda iletişim ve etkileşimleri devam etmiştir. Selçuklu Devleti Moğol hakimiyeti altına girmesinin ardından beylikler, sürekli olarak isyan girişimimde bulunmuşlardır. Buna bir örnek olarak Karamanoğulları’nın sahte şehzade olan Siyavuş’u Konya tahtına oturtarak yönetimi ele geçirme girişimini gösterebiliriz. Bunun gibi birçok olay bu dönemde kendisini göstermiştir. Tabii bu olayların sadece Anadolu’yu Moğol baskısından kurtarmak için olduğunu söyleyemeyiz. Bu beylikler kendi hakimiyet alanlarını genişletmek ve devletleşmek amaçlarını da gütmekteydiler. Türkiye Selçuklu Devleti’nin yıkılış sürecinde ortaya çıkan Anadolu Beylikleri, pek çok konuda Selçuklu devlet geleneğini devam ettirmişlerdir. Örneğin Selçukluların Konya’yı önemli ticaret şehri haline getirmiş olmaları Karamanoğulları’nın ticari faaliyetlerine ve ekonomisine büyük katkı sağlamıştır. Türkiye Selçuklu Devleti’nde önemli bir gelir kaynağı olan şap üretimi ve ticaretini, Germiyanoğulları hâkimiyet alanlarında da yapılmıştır. Türkiye Selçuklu Devleti’nde dil kullanımı Arapça ve Farsça üzerinde yoğunlaşırken Beylikler döneminde Türkçeye gereken önem verilmiş, birçok eserin çevirisi ve telifi Türkçe olarak kaleme alınmıştır. Her beylik kendi hâkimiyeti altındaki bölgeler de yaşayan halkın refahını sağlamak amacıyla Türkiye Selçukluları uygulamalarına benzer icraatlarda bulunmuş, birçok cami, medrese, han, köprü inşa etmişlerdir. Hatta Türkiye Selçuklu Devleti’nden kalan ve hasar görüp yıpranan yıkılan yapıları da onarmışlardır. Örneğin, Kütahya’daki Balıklı Camii, Germiyanoğulları tarafından tamir edilmiş ancak bu onarım beyliğin kendi yapı tarzına uygun bir şekilde yapılmıştır. During the period when the Seljuk state of Turkey was actually under Mongol rule, the principalities that continued to exist under the Seljuks in the peripheral regions declared their independence in time in their areas of sovereignty. As a result, they interacted with the Seljuk state in political, economic, social and cultural fields. Politically, after the Seljuk state came under Mongol rule, the principalities were constantly trying to revolt because the Seljuk state did not do anything against the Mongol rule. An example of this is the Karamanids' attempt to seize power by placing Siyavuş, a false prince, on the throne of Konya. There were many such incidents in this period. Of course, we cannot say that these events were only aimed at saving Anatolia from Mongol oppression. These principalities also wanted to expand their sphere of influence and statehood. After the collapse of the Seljuk state, they continued with their economic, military and social policies. For example, the Seljuks' establishment of Konya as an important trading city contributed greatly to the Karamanids' economy, and they continued their activities to maintain this situation. Again, the alum trade was an important source of income during the Seljuk period. The Germiyanoğulları also continued their trade by producing alum in the areas they controlled. One of the most important areas of difference is the use of language and the production of artefacts.While Arabic and Persian were the main languages used in the Seljuk Empire, Turkish was given due importance during the Principalities and many works were translated and produced in Turkish. This was not only limited to the works, but also the inscriptions on the endowments were written in Turkish. Socially, each principality worked to ensure the welfare of the people living in the regions under their rule, and they donated many mosques, madrasas, inns, bridges, etc. in the regions. They even repaired the damaged structures left over from the Seljuk Empire. For example, the Balıklı Mosque in Kütahya was repaired by the Germiyanoğulları in the style of the Principality. There are many such examples.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11630/12820Koleksiyonlar
- Yüksek Lisans Tezleri [2013]