Dimetilhidrazin (dmh) ve ışık altında strese maruziyeti sonucu ratlarda oluşan dna hasarının ve bu hasara karşı belirlenmiş olan etken maddelerinin koruyucu etkisinin comet assay yöntemi ve genetik analizle belirlenmesi
Abstract
DimetilHidrazin (DMH) ve Işık Stresine maruz kalan sıçanlarda DNA hasarını tespit etmeyi amaçlayan bir çalışma, DNA hasarının kapsamını incelemek için Comet Assay yöntemini ve genetik analizi birleştirmektedir. Yine bu çalışmada standart tedavi ile alternatif tedaviler farklı etken maddeler kullanılarak karşılaştırmaya çalışılmıştır.
DMH ve ışık stresi nedeniyle comet assay analizi yaparak, elde edilen görsellerle ortaya çıkan hasarları gözlemledik. Gen expresyon analizleri yaparak comet assayden elde ettiğimiz hasar bulgularını hem p53 gen analiz hemde caspase 3 analiz sonuçları ile gen expresyon değerlerindeki değişimlerle teyit etmiş olduk.
Bu verilere göre; Genetik analizler açısından her iki gen (p53 ve caspase 3 genleri) ve her iki doku (böbrek ve karaciğer) bazında değerlendirdiğimizde, caspase 3 gen expresyon seviyeleri bazında değerlendirdiğimizde, uzun süre ışığa maruz kalmanın yarattığı tahribat, güçlü bir kimyasal olan DMH uygulamasına kıyasla daha fazla gerçekleşmiş olarak görülmekte. Tedaviler bazında ise; DMH uygulamasında gen expesyonunu daha azalttığı için capsasin cisplatine kıyasla daha başarılı bulunurken, ışık uygulamasında ise cisplatin en başarılı olmuş ve ikinci sırada ise crosin daha başarılı gelerek capsaisinin önüne geçmiş görünmekte. p53 bazında elde ettiğimiz verileri özetlersek; cisplatinin kanser tedavisindeki rolü ve başarısından yola çıktığımızda, ışık uygulaması böbrekte, DMH ise karaciğerde daha fazla hasar vermiş olarak görülmekte. Kısaca her iki uygulamada hasar vermiş. DMH bilinen ve kanserojen etkili güçlü bir kimyasal olması sebebi ile bu beklenebilir. Ama ışığa uzun süre maruz kalmanın da kimyasal kadar çok ciddi boyutta DNA ya zarar verebileceği anlaşılmaktadır. O sebeple özellikle gece çalışanlar veya çok uzun süre ışık ortamında bulunanlar için ciddi düzeyde zarara uğrayabileceği bu açıdan bulunduğu ortama daha fazla dikkat edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Tedavide ise cisplatin çok başarılı olarak etkinliği görülmekte ki buda zaten beklenen bir sonuçtur. Ancak capsaisin ve crosine geldiğimizde tek başına kullanımlarda capsaisin, cisplatin ile beraber kullanımında ise crosin daha tedavi edici bulunmuş.
Comet assay sonucunu değerlendirdiğimizde; özellikle kuyruktaki DNA miktarı bakımından uzun süre ışığa maruz kalma, kimyasal bir ajan olan ve ciddi boyutta DNA hasarı yarattığı farklı yayınlarca ve yapılan çalışmalarla gösterilen DMH maddesine maruz kalmaktan daha fazla zarar vermiştir. Bu sebeple günün büyük bölümünde ışığa maruz kalarak çalışmaktan kaçınılması gerektiği ortaya çıkmakta olup, ışık gücünü azaltarak fazla ışığın yarattığı olumsuz etkiyi azaltabilmek ya da bu olumsuz etkiyi azaltacak önlemler alarak çalışmanın sağlanması önemli görülmektedir. Tedavi bakımından ise; en başarılı tedaviler cisplatin+ capsaisin ya da cisplatin+crosin birlikte uygulamalarında görülmüştür. Tek başına kullanılan tedavi ajanları olarak baktığımızda cisplatin en iyi sonucu vermiştir. Ancak bu madde zaten halihazırda farklı kanserlere karşı kullanılan bir ilaç olarak karşımıza çıkmakta. Ancak ilaç kullanımının getirebileceği olası yan etkileride unutmamak gerekir ve ona göre kullanımında dikkatli olmak gerekir. Bu sebeple doğal bir madde olarak cisplatine en yakın başarılı sonucu veren capsaisin olmuştur. Alternatif olarak farklı uygulamalarda farklı seviyelerde olmak üzere hem capsaisin hemde crosin cisplatinle başa baş gelecek düzeyde başarılı bulunmuştur. Ucuzluk, kolay erişim gibi avantajlarını da göz önüne alarak, sadace kullanımlarında dikkat edilmesi gereken noktalarında olabileceği gözardı edilmeden rahatlıkla ve başarı ile kullanılabileceği söylenebilir. A study aiming to detect DNA damage in rats exposed to Dimethylhydrazine (DMH) and Light Stress combines the Comet Assay method and genetic analysis to examine the extent of DNA damage. Also in this study, standard treatment and alternative treatments have been compared using different active ingredients.
We have observed the damages caused by DMH and light stress with the visuals obtained by analysing comet assay. We have confirmed the damage findings obtained from comet assay by analysing gene expression values with the changes in gene expression values with both p53 gene analysis and caspase 3 analysis results.
According to these data; in terms of genetic analyses, when evaluated on the basis of both genes (p53 and caspase 3 genes) and both tissues (kidney and liver), when evaluated on the basis of caspase 3 gene expression levels, it is seen that the damage caused by prolonged exposure to light is more than DMH application, which is a strong chemical. On the basis of treatments; capsacin was found to be more successful than cisplatin in DMH application because it decreased gene expression more, while cisplatin was the most successful in light application and crosin was more successful in the second place and it seems to be ahead of capsaicin. If we summarise the data we obtained on the basis of p53; based on the role and success of cisplatin in cancer treatment, light application seems to have caused more damage in the kidney and DMH in the liver. Briefly, both treatments have caused damage. This is to be expected since DMH is a known and potent carcinogenic chemical. Nevertheless, it is understood that prolonged exposure to light can damage DNA as seriously as the chemical. For this reason, it has been concluded that especially those who work at night or who are in a light environment for a very long time can be seriously damaged, and in this respect, more attention should be paid to the environment. In the treatment, cisplatin seems to be very successful, which is already an expected result. However, when we came to capsaicin and crosine, capsaicin has been found to be more therapeutic when used alone and crosine has been found to be more therapeutic when used with cisplatin.
When we evaluated the Comet assay result; in terms of the amount of DNA especially in the tail, long-term exposure to light had more damage than exposure to DMH, which is a chemical agent and has been shown by different publications and studies to cause serious DNA damage. Consequently, it seems that working with exposure to light for most of the day should be avoided, and it is important to reduce the negative effect of excess light by reducing the light power or to take measures to reduce this negative effect. In terms of treatment, the most successful treatments have been seen in cisplatin+ capsaicin or cisplatin+ crosine combination. When we look at the treatment agents used alone, cisplatin has given the best results. However, this substance is already used against different cancers. However, it should not be forgotten about the possible side effects of drug use and it is necessary to be careful in its use accordingly. For this reason, capsaicin, as a natural substance, has been the closest successful result to cisplatin. Alternatively, both capsaicin and crosine have been found to be successful at different levels in different applications. By considering its advantages such as cheapness and easy access, it can be said that it can be used easily and successfully without ignoring that there may be points to be considered in its use.
Collections
- Yüksek Lisans Tezleri [648]