Üreme Çağındaki Kadınlarda Premenstrual Sendromun Yaşam Kalitesine Etkisinin Araştırılması
Citation
Eğicioğlu, Hanife. Üreme Çağındaki Kadınlarda Premenstrual Sendromun Yaşam Kalitesine Etkisinin Araştırılması. Afyonkarahisar: Afyon Kocatepe Üniversitesi,2008.Abstract
Bu araştırmanın amacı, üreme çağındaki kadınlarda Premenstrual Sendrom(PMS)’un, yaşam kalitesine etkisini ve sosyodemografik özelliklerle ilişkisini araştırmaktır. Bu araştırma PMS’ un bireyin yaşam kalitesini ne kadar etkilediğinin saptanması, PMS’un neden olduğu iş gücü kaybının azaltılması ve doktora başvurma oranının artırılmasına katkıda bulunmak amacıyla planlanmıştır. Araştırma, Afyon il merkezinde yaşayan üreme çağındaki 80 ev hanımı, 80 Adölesan, 80 sağlık çalışanı olmak üzere 240 kadın üzerinde yapılmıştır. Verilerin toplanmasında yüzyüze görüşme ve anket yöntemi uygulanmıştır. Anket formu sosyodemografik sorular ve SF-36 ölçeğinden oluşmaktadır. SF-36 ölçeği, fiziksel fonksiyonellik, fiziksel rol güçlüğü, sosyal fonksiyonellik, duygusal rol güçlüğü, mental sağlık, vitalite, ağrı, genel sağlık olmak üzere 8 boyuttan oluşmaktadır. Araştırmada PMS deneyimleyen kadınların %35.4’ünü 26 yaş üzeri grup oluşturmaktadır. Çalışmadaki kadınlarda en sık görülen premenstrual semptomlar öfkeli ruh hali, karında şişlik, yorgunluk, memelerde gerginlik, anksiyete ve başağrısı olarak saptanmıştır. Araştırmamızda meslek grupları ile yaşam kalitesini karşılaştırdığımızda, mental sağlık ile meslek arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p<0.05). Mental sağlık boyutuna baktığımızda ise en yüksek puan ortalaması ev hanımlarında, en düşük puan ortalamasının ise adölesanlarda olduğu görülmüştür. Araştırmanın sonucuna göre PMS ile mental sağlık boyutunda en iyi yaşam kalitesine sahip grup ev hanımlarıdır. Adölesan ve sağlık çalışanlarında ise daha düşüktür. PMS kadınların yaşam kalitesini düşürmektedir. Bu araştırmaya göre çalışma hayatında yer alan kadınların PMS’dan daha fazla etkilendikleri görülmektedir. Araştırmamızda düzenli adet gören grupta yaşam kalitesi anlamlı ölçüde yüksek bulunmuştur. Sekiz yaşam kalitesi boyutundan 6’sında istatitiksel olarak anlamlı fark
bulunmuştur (p<0.05). Meslek grupları ve yaşam kalitesi karşılaştırmasında ise sadece mental sağlık boyutunda anlamlı fark bulunmuş (p<0.05), diğer boyutlarda anlamlı fark bulunamamıştır. Bu çalışmada kadınlara PMS hakkında anket soruları yöneltilerek, PMS’nin tedavi edilebilir bir sendrom olduğu belirtilmektedir. PMS’nin eğitimdeki yeri arttırılarak kadınlar bilgilendirilirse, doktora başvurma oranında artış sağlanabilir. Böylece PMS insidansı düşürülüp, kadınların yaşam kaliteleri artırılarak, PMS’den kaynaklanan işgücü kaybı azaltılabilir. The aim of this study was to investigate the effects of premenstrual syndrome (PMS) on quality of life and its relationships with sociodemographic properties. The study was planned to determine the PMS effects on quality of life of individuals, to reduce the loss of power at work due to PMS, and to increase the rate of consulting to a doctor. This study was conducted on 80 housewives, 80 adolescents, and 80 health workers in Afyon, a total of 240 women. During data collection face-to-face method was used, and a standard questionnaire method was applied. The questionnaire consists of the questions about sociodemographic properties and SF-36 inventory. SF-36 includes 8 sub-levels, these are Physical Functioning, Role-Physical, Bodily Pain, General Health, Vitality, Social Functionins, Role- Emotional, Mental Health. Thirty five point four percent of women who experienced PMS are up to 26 ages. The most observed premenstrual symptoms among women were mad attitude, bulge in abdomen, fatigue, breast tension, anxiety, and headache. According to the results, significant relation was found between occupation and mental health when we compare occupation with all dimensions of the quality of life (p<0.05). The higher score in mental health was observed in housewives while adolescents showed the lower score. As a result, housewives with PMS have better quality of life in mental health dimension. Adolescents and health workers have poorer scores on the quality of life. PMS negatively influences the quality of life. According to the results of this study, it was seen that employed women were more affected from PMS. Higher scores in quality of life were found in the group that has regular menstruations. Significant differences in this group were found in 6 dimensions of quality of life (p<0.05). When occupation is compared with dimensions of the quality of life, a significant difference was found only in mental health dimension (p<0.05), while there was no significant relation in other dimensions. Asking question about PMS, this study makes clear that PMS is a syndrome that can be treated. If women are well informed about PMS, the rate of consulting to a doctor can be increased. Thus, reducing PMS incidence results in improving the quality of life, and reducing the loss of power at work.
Collections
- Yüksek Lisans Tezleri [635]