Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorKöken, Tülay
dc.contributor.authorKoca, Halit Buğra
dc.date.accessioned2015-04-09T07:59:08Z
dc.date.available2015-04-09T07:59:08Z
dc.date.issued2007
dc.date.submitted2007
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11630/3733
dc.description.abstractAteroskleroz, arterlerde kalınlasma ve elastikiyet kaybı ile kendini gösteren ve özellikle aorta, koroner ve serebral arterleri tutan bir damar hastalığıdır. Ateroskleroz patojenezi ile ilgili çesitli hipotezler öne sürülmüstür. Bu hipotezler arasında en geçerli olanı oksidatif stres hipotezidir. Oksidatif stres basit bir sekilde, vücudun antioksidan savunması ile serbest radikal üretimi arasındaki dengesizlik olarak tanımlanabilir. Reaktif oksijen türlerine (ROS) karsı enzimatik korumayı sağlayan, protein oksidasyonu ve DNA’ daki hasarı önleyen Süperoksit dismutaz (SOD), katalaz (CAT), glutatyon peroksidaz (GPx), glutatyon redüktaz (GSSG-R) gibi çesitli enzim sistemleri vardır. Klinik çalısmalar, aterosklerotik hastalarda antioksidan aktivenin azaldığını göstermektedir. Bununla beraber ateroskleroz ile antioksidan markerlarının seviyeleri arasındaki iliski tam bilinmektedir. Koroner kalp hastalığında serum lipid profillerinin değistiği belirtilmektedir. Ateroskleroz gelismesine en ciddi katkısı olan lipid fraksiyonu düsük dansiteli lipoprotein (LDL)-kolesteroldür. Plazmada LDL-kolesterolün artması ile subendotelyal bölgede depolanma ve inflamatuar hücre yanıtının basladığı kabul edilir. Epidemiyolojik çalısmalar, toplumların total ve LDL-kolesterol düzeyleri yükseldikçe koroner arter hastalığı riskinin arttığını göstermistir. Bu çalısmada, koroner anjiyografi yapılan 59 hasta (21 kadın, 38 erkek) tıkalı damar sayılarına göre 3 gruba ayrıldı. I. grup bir damarı tıkalı olanlardan (n= 21), II. grup iki damarı tıkalı olanlardan (n= 18) ve III. grup üç damarı tıkalı olanlardan (n= 20) olusturuldu. Kontrol grubunu, koroner anjiyografi sonucu normal olan 12’si kadın ve 7’si erkek 19 kisi olusturdu. Alınan kan örneklerinden serumda lipid panellerine, plazmadan malondialdehit (MDA), protein karbonil içeriği (PCO) ve plazma sülfhidril (-SH) grupları, eritrosit redükte glutatyon (GSH) düzeyleri, GPx ve GSSG-R aktiviteleri ölçüldü.Yapılan çalısmalar sonucunda koroner kalp hastalarında kontrol grubuna göre plazma MDA düzeyinin arttığı, eritrosit GPx aktivitesinin azaldığı gözlemlendi. Plazma karbonil ve –SH düzeylerinde, serum total kolesterol, trigliserid, LDL, VLDL ve HDL kolesterol düzeylerinde, eritrosit GSH düzeyleri ve GSSG-R aktivitelerinde çalısma grubu ile kontrol grubu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmadı. Bu çalısmada aterosklerotik hastalarda lipid peroksidasyonunun arttığını ve antioksidan bir enzim olan GPx seviyesinin azaldığını bulduk. Damar tıkanıklığı ile lipid paneli arasında bir korelasyonun bulunmaması, lipid panelinin aterosklerozun her zaman erken göstergesi olamayacağını ortaya koymustur. Aterosklerozda MDA düzeyinin artması ve GPx aktivitesinin azalması nedeniyle, klinikte bu parametrelerin lipid paneli ile birlikte bakılması aterosklerozun erken tanısında yararlı olabilir. Bu düsüncenin geçerliliği için daha ileri çalısmalara gerek vardır.en_US
dc.description.abstractAtherosclerosis is a vessel disease that it shows is self with becoming thick and losing flexibility of arteries, and catchs especially aorta, coronary and cerebral arteries. There is a variety of hypothesis about the pathogenesis of atherosclerosis which is suggested. The most common valid hypothesis among them is the hypothesis of oxidative stress. The oxidative stress can be basically defined as a unbalance between the antioxidant defence and free radicals production of body. Enzymatic protection against ROS and the breakdown products of peroxidized lipids and oxidized protein and DNA is provided by many enzyme systems such as superoxide dismutase (SOD), catalase (CAT), glutathione peroxidase (GPx) and glutathione reductase (GSSG-R). Clinical studies shows that on atherosclerotic patients the activity of antioxidant becomes less. However the relation between atherosclerosis and levels of antioxidant markers is not known entirely. It has been noted that in the coronary heart disease the profiles of serum lipid is changing. In the development of atherosclerosis the most serious contrubition that of lipid fraction is low density lipoprotein (LDL)-cholesterol. It is accepted that by the increase in LDL-cholesterol, the store in subendothelial area and response of inflammatuary cell starts. Epidemiological studies has shown that by the increase in LDL- cholesterol levels of societies, the risk of coronary arteries disease is also increasing. In this study, 59 patients (21 women, 38 men) who undergoing coronary angiography that divided in 3 groups according to their number of obstructed coronaries; one vessel (n=21), two vessels (n=18) and three vessels (n=20). The subjects with normal coronary angiograms (n=19, 12 women, 7 men) were evaluated as controls. Serum lipid panels, plasma malondialdehyde (MDA), protein carbonyls (PCO), total sulfhydryl (-SH) levels, erythrocyte glutathione (GSH) levels, GPx and GSSG-R activities measured from the blood samples taken from patients and controls. As the result of study, on coronary heart patients were observed that the plasma MDA levels were increased, the erythrocyte GPx activities were decreased with regard to control group. No statistical significant relation has been found on PCO and -SH levels, serum total cholesterol, trygliseride, LDL, very low density lipoprotein (VLDL) and high density lipoprotein (HDL) collestrol levels, erytrocyte GSH levels and GSSG-R activities between patients and control groups. In this study, we found that increase of lipid peroxidation and decrease of GPx level which is an antioxidant enzyme on the atherosclerotic patients. The lacking of correlation between vessel obstruction and lipid panel has revealed that lipid panel wouldn’t be the early indicator of atheosclerosis in all instances. Since the increase of MDA level and GPx activity in aterosclerosis, it would be benefical to checking these parameters in clinic with lipid panel in order to make early diagnosis of atherosclerosis. For validity of these ideas, there is a necessary to more advanced studies.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherAfyon Kocatepe Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsüen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectAterosklerozen_US
dc.subjectOksidatif Stresen_US
dc.subjectAntioksidanlaren_US
dc.subjectLDLen_US
dc.titleKoroner Arter Hastalarında Lipid ve Protein Oksidasyonu ile Selenyum İçeren Antioksidanların Düzeyien_US
dc.title.alternativeLipid and protein oxidation and levels of selenium containing antioxidants in coronary artery patientsen_US
dc.typemasterThesisen_US
dc.departmentAfyon Kocatepe Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Temel Tıp Bilimlerien_US
dc.authoridTR109394en_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster