Türkiye Sosyalist Solu Ve Milliyetçilik (1960-1971)
Abstract
1960-1971 arası dönem sosyalizmin siyasal olarak yükselişinin yanı sıra entelektüel / düşünsel zeminde de belirginleşmeye başladığı bir aralığı ifade etmektedir. Bu süre zarfında sosyalizmin kamusal görünümü artacak, çok sayıda süreli yayın ile teorileştirme faaliyeti yürütülecektir. Bununla birlikte Türkiye'de sosyalizmi savunan entelektüellerin çok büyük bölümünün evrensel standartlarda bir sosyalizm tartışması yapmadıklarını; 1960'lı yıllarla birlikte yükselişe geçen Üçüncü Dünyacılık / Bağlantısızlık hareketinin etkisiyle alternatif bir kalkınma stratejisi arayışı içerisinde oldukları söylenebilir. Milliyetçi bir retorik benimsenmiş, bir Türk sosyalizmi oluşturulmaya çalışılmıştır. Diğer taraftan Atatürkçülük, söz konusu entelektüeller tarafından kendi düşünsel dinamikleri bağlamında yeniden inşa edilmekte ve Türk sosyalizminin kurucu unsuru haline getirilmektedir. Milli Mücadele süreci Birinci Kurtuluş Savaşı olarak adlandırılmakta, Türk sosyalizminin 1960'lı yıllarda Atatürk devrimlerinden uzaklaşılması dolayısıyla ikinci kurtuluş savaşını gerçekleştirdiği savunulmakta ve kendileri için kullanılan "devrimci" sıfatıyla Erken Cumhuriyet Dönemi devrimleriyle irtibat kurulmaktadır. Türk sosyalizminin bir diğer belirgin vasfı ABD'nin dış politika pratikleri ve ABD karşıtlığı üzerinden tanımlanan anti-emperyalizmdir. Bu çalışma Türkiye'de sosyalist solun bu ideolojik angajmanlarını milliyetçilik nokta-i nazarından ele almaktadır. Çalışma 27 Mayıs 1960-12 Mart 1971 tarihleri ile sınırlanmıştır. The years between 1960 and 1971 represents a period in which socialism has not only boosted politically, but also begun to become evident in the intellectual / ideational arena. During this period, the public view of socialism will be increasing and the theorization activity will be carried out with numerous periodical journals. However, it could be argued that many of the intellectuals advocating for socialism in Turkey have not carried out this debate on universal standards; and are in search of an alternative development strategy with the influence of the Third World / Disconnectivity movement which has risen in the 60s. A nationalist rhetoric was adopted and Turkish socialism was tried to be established. Kemalism, on the other hand, is being rebuilt by the intellectuals in the context of their own intellectual dynamics and turned into the fundamental basis of Turkish socialism. National Campaign is named as the First Independence War and it is argued that the Turkish Socialism has carried out the second liberation war because of the distancing from the Atatürk revolutions in the 60s and their nickname of “revolutionist”is being linked to the revolutions of the early Republican period. Another distinctive attribute of Turkish socialism is anti-imperialism, defined by USA foreign policy practices and opposition against the USA. This study examines these ideological engagements of the socialist left in Turkey with respect to nationalism. The study was limited to between 27 May 1960 and 12 March 1971.