Sultanönü Sancağında Göç Ve İskân (1299-1839)
Özet
Eskişehir ve çevresi eski çağlardan beri üzerinde çeşitli toplulukların yaşadığı bir yerleşim merkezi olmuştur. Bölge, XI. ve XIII. yüzyıllarda doğudan Anadolu'ya yapılan göçler neticesinde, Türklerin etkisi altına girmiştir. Selçuklu döneminde bölge için Sultanönü ismi kullanılmaya başlanmıştır. Sultanönü ilk etapta Selçuklu ve Bizans sınırını oluşturan ve Osmanlı Beyliği'nin bulunduğu bir uç bölgesiydi. Selçuklu, Anadolu'da etkisini yitirdikten bir süre sonra bölgede Osmanlı Devleti'nin temelleri atılmıştır.
Osmanlı hâkimiyeti altında Sultanönü, Anadolu Beylerbeyliği'ne bağlı bir sancak olarak idare edilmiştir. Bu dönemde ciddi anlamda kurumsallaşarak, sosyal, kültürel bir merkez haline gelmiştir. Sultanönü veya Eskişehir çevresi bulunduğu konum itibariyle bir cazibe noktası olarak, Osmanlı Dönemi'nde de göç ve iskân hareketlerine sahne olmuştur. Bu anlamda, Osmanlı'nın ilk dönemlerinde Yörük-Türkmen cemaatlerinin ve zaviye kurucu şeyhlerin bölgeye gelmesiyle kurulan iskân yerlerinin bulunduğu anlaşılmıştır. Eskisehir and its surroundings have been a center of settlement where various communities have lived since ancient times. The region has also come under the influence of the Turks in XI. and XIII. centuries because of immigration from the East to Anatolia. During the Seljuk period, the name Sultanonu began to be used. Sultanonu was an frontie territory of the Ottoman Principality, which formed the Seljuk and Byzantine borders in the first place. After Seljuk lost influence its state in Anatolia, the foundations of the Ottoman State were laid in the region.
Under the Ottoman domination, Sultanonu was governed as a sanjak connected to the Anadolian Beylerbeyliği. In this period, it began to be seriously institutionalized and became a social and cultural center. Sultanonu or Eskısehir has become a scene for immigration and settlement movements in the Ottoman period due to its location. In this case, it was understood that in early periods of the Ottoman state there were settlements founded following coming of the Yoruk-Turkmen communities and sheiks to the region.
Bağlantı
http://hdl.handle.net/11630/4984Koleksiyonlar
- Yüksek Lisans Tezleri [1638]