dc.contributor.author | Çetinkaya İsmail | |
dc.date.accessioned | 2019-11-29T07:43:30Z | |
dc.date.available | 2019-11-29T07:43:30Z | |
dc.date.issued | 2019 | en_US |
dc.date.submitted | 2019 | |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11630/7342 | |
dc.description.abstract | 2000'li yılların akıllarda en çok kalan özelliği, birbiri ardına patlayan işletme skandalları ve sonrasında kurumsal yönetim anlayışının öneminin artmasıdır. Kurumsal yönetimin öneminin artması yanında işletmeleri denetleyen kurumların da bu süreçte önemi artmıştır. Denetim firmalarının, raporları son derece şeffaf bir şekilde hazırlamaları ve ilgili otoritelere herhangi bir manipülasyona başvurmadan sunmaları son derece önemlidir. Enron skandalı ve bu süreçte rol oynayan Arthur Andersen denetim firmasının da yapılan manipülasyonlarda rol oynadığının anlaşılması, kurumsal yönetimdeki kuralların yeniden gözden geçirilmesine ve güncellenmesine yol açmıştır. Bu değişimler, bir yandan işletmeleri daha güçlü bir pozisyona taşırken diğer taraftan da sermaye piyasalarını daha güvenilir hale getirmiştir. Bunun sonucunda para ve sermaye piyasalarına akan fonların hem hacimsel anlamda miktarı artmış ve hem de çeşitlenmiştir. Böylece geçmiş on yıllarda varlığı dahi bilinmeyen bir çok türev ürünün yatırımcılara sunulma imkanı doğmuştur.
Dünyanın özellikle gelişmiş ülkelerinde ortaya çıkan bu yeni oluşum, ülkemizde de yeni dönüşümlere neden olmuştur. Bunlardan en önemlisi kamunun öncülüğünde kurulan üst kurullardır. Üst kurullar, piyasalarda haksız rekabetin önlenmesi, yatırımcılara bilgilerin doğru ve şeffaf bir şekilde aktarılması sürecinde önemli görevler üstlenmişlerdir. Bu üst kurullardan birisi de Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)'dur. Bu çalışma kapsamında önce ülkemizde kurulan üst kurulların hangileri olduğu saptanmış ve bunlardan 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun eki (III) sayılı cetvelde belirtilen (5) adet üst kurulun görev alanları ile ilgili genel bilgiler verilmiştir. Daha sonra, özellikle SPK tarafından 1 Ocak 2000 ile 31 Aralık 2018 tarihleri arasında yapılan denetimler sonucunda verilen cezalar belirlenmiştir. Sonraki aşamada ise, bu cezaların şirketlerin hisse senedi getirilerinde herhangi bir anormal değişime neden olup olmadığı araştırılmıştır. Elde edilen veriler Olay Çalışması (Event Study) yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Olay çalışması yönteminin uygulanması sürecinde de pazar modeli yaklaşımından yararlanılmıştır. Elde edilen verilerin değerlendirilmesinden, denetimler sonucunda verilen cezaların, kamuya açıklandığı günü takip eden günlerde anormal getirilere neden olduğu bulunmuştur. Elde edilen anormal getirilerin hem %5 ve hem de %1 güven aralıklarında anlamlı olduğu saptanmıştır. Bu sonuçlar; ülkemizdeki sermaye piyasasının, yarı güçlü formda dahi etkin olmadığını göstermektedir. | en_US |
dc.description.abstract | The most remarkable feature of the 2000s is the explosion of business scandals and the increase in the importance of corporate governance. In addition to the increase in the importance of corporate governance, the importance of the institutions that audit the enterprises has increased in this process. It is also important that audit firms prepare reports in a very transparent manner and submit them to the relevant authorities without any manipulation. The Enron scandal and the fact that the audit firm Arthur Andersen was involved in the manipulations also led to the revision and updating of the rules in corporate governance. These changes have made businesses more powerful and capital markets more reliable. As a result, the volume of funds flowing into money and capital markets increased and diversified. Evev in the past decades, many derivatives have not been known to be present, leading to investors being offered.
This new formation, especially in developed countries of the world, has caused new transformations in our country as well. The most important of these are the top institutions established under the leadership of the public. The supreme boards have undertaken important tasks in the process of preventing unfair competition in the markets and providing information to investors in an accurate and transparent manner. One of these high boards is the Capital Markets Board (CMB). Within the scope of this study, firstly the general assemblies established in our country and general information about their duties are given. Subsequently, the penalties imposed as a result of the audits carried out by the CMB between January 1, 2000 and December 31, 2018 were determined. In the next stage, it was investigated whether these penalties caused any abnormal return in the stock returns of the companies. The data obtained were analyzed by using Event Study method. The market model approach was also utilized in the process of applying the event study method. According to the results, the penalties given as a result of the audits were found to cause abnormal returns on the days following the public disclosure. Abnormal returns were found to be significant in both 5% and 1% confidence intervals. This shows that the capital market in Turkey is not effective even in semi-strong form. | en_US |
dc.language.iso | tur | en_US |
dc.publisher | Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.subject | Bağımsız üst kurullar | en_US |
dc.subject | etkin piyasalar hipotezi | en_US |
dc.subject | denetim | en_US |
dc.title | Sermaye piyasası kurulu'nun yaptığı denetimlerin hisse senedi getirileri üzerine etkileri | en_US |
dc.title.alternative | The effects of audıts of the capıtal markets board on the returns on stocks | en_US |
dc.type | masterThesis | en_US |
dc.department | Sosyal Bilimler Enstitüsü | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Tez | en_US |
dc.contributor.institutionauthor | Çetinkaya, İsmail | |