Kedilerde ekstremite uzun kemiklerinin kırıklarında tie-in konfigürasyon uygulamaları
Citation
Sağlam, M. , Khoushnahad, S. & Çalışkan, M. (2019). Tie-in Configuration Applications in The Fractures of Extremity Long Bones in Cat . Kocatepe Veterinary Journal , 12 (4) , 370-377 . DOI: 10.30607/kvj.562808Abstract
Bu çalışmada, kedilerde karşılaşılan ekstremite uzun kemiklerinin kırıklarında klinik olgularda endike olduğu
durumlarda Tie-in konfigürasyonunun sağaltım uygulamaları ile sonuçlarının klinik ve radyolojik
değerlendirmelerinin yapılması ve aktarılması amaçlanmıştır. Çalışma materyalini ön veya arka ekstremitelerini
kullanamama şikâyeti ile getirilen, klinik ve radyografik muayeneler sonucunda ekstremite uzun kemiklerinde kırık
belirlenen değişik ırk, yaş ve cinsiyetteki toplam 23 kedi oluşturdu. Akrilik ile modifiye Tie-in konfigürasyonu 2
humerus, 15 femur, 4 tibia, 1 femur ile tibia ve 1 humerus ile femur’da belirlenen kırıkların (toplam; 3 humerus, 17
femur, 5 tibia) sağaltımında uygulanmıştır. Postoperatif dönemde, olguların 10, 21, 30 ve 45. günlerinde klinik ve
radyografik kontrolleri yapıldı. Modifiye Tie-in eksternal fiksatör apareyi 45-60. günlerde uzaklaştırıldı. İzlenen
olgulardan 22 olguda herhangi bir sorun olmaksızın iyileşme sağlanırken, 1 olguda da operasyon bölgesinde
gelişen enfeksiyon nedeniyle klinik fonksiyonel iyileşme sağlanamadı. Tie-in konfigürasyon yönteminin kedilerde
ekstremite uzun kemik kırıklarında kırık fragmentlerinin redüksiyonu sonrasında stabilizasyonunu sağlamada
uygun olduğu ve kırık sağaltımının başarıyla sonuçlandırabileceği belirlenmiştir. The aim of this study to compare clinical examination and radiographical evaluations of Tie-in configurations in
clinical cases which is indicated and results of cats long extremity fractures. The study material consisted of 23
cats of different breed, age and gender, who were fractured in extremity long bones as a result of clinical and
radiographic examinations brought with the complaint of not being able to use the front or hind limbs. The tie-in
configuration was applied in 2 humerus, 15 femur, 4 tibia, 1 femur and tibia and 1 humerus and femur fractures
(total; 3 humerus, 17 femur, 5 tibia). Postoperative 10,21,30,45th days clinical and radiographical examinations of
cases performed. Modified Tie-in external fixator removed at 45-60th days after the operation. Followed up 22
cases recovered without any problems and one case did not result in functional recovery after infection of the
operation site. In conclusion, it was declined that the Tie-in configuration method is succesful to stabilize the
fracture line of long bone fractures during reduction of fracture bone fragments in the cats.
Source
Kocatepe Veteriner DergisiVolume
12Issue
4URI
https://dergipark.org.tr/tr/pub/kvj/issue/48417/562808https://doi.org/10.30607/kvj.562808
https://hdl.handle.net/11630/9212
Collections
- Cilt 12 : Sayı 4 [16]