6769 sayılı sınai mülkiyet kanunu’na göre marka ihlalinin hukuki sonuçları

Abstract

Ticaretin küresel boyut kazandığı günümüzde gerek teknolojik gelişmeler gerek yaygınlaşan elektronik ticaret uygulamaları ile markanın sahibinin izni olmaksızın kullanılarak suistimal edilmesinde yaşanan artış, marka hakkının korunmasının gerekliliği ve önemini de artırmaktadır. Türk Marka Hukuku’nun temel normatif düzenlemesi olan 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 10.01.2017 tarihinde yürürlüğe girmesi ile birlikte 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ilga edilmiştir. Esasen KHK’lar ile düzenlenmiş olan sınai mülkiyet hakları böylece Avrupa Birliği mevzuatından da yararlanılarak tek çatı altında toplanmış ve kanuni zemine kavuşmuştur. Bu çalışmada SMK’ya göre marka ihlalinin hukuki sonuçları inceleme konusu yapılarak tartışılmıştır. Konu, yer yer mülga 556 sayılı KHK düzenlemeleri ile yapılan karşılaştırmalar ve Avrupa Birliği Adalet Divanı kararlarına da yer verilerek Yargıtay kararları ışığında incelenmiştir. Çalışmamızın konusu, tescilli marka hakkının korunmasına yönelik olup tescilsiz markalar için öngörülen koruma bu kapsamda ele alınmamıştır. Çalışmamızın birinci bölümünde marka hukukuna ilişkin temel kavramlara yer verilmiş olup ikinci bölümde SMK’da belirtilen ihlal niteliğindeki fiiller ele alınmıştır. Bu bölümün son kısmında günümüzde her alanda yaygınlaşan internetin ticaret hayatına da kazandırdığı ivme düşünüldüğünde önemi mahiyetiyle internette marka hakkı ihlali üzerinde ayrıca durulmuştur. Son bölümde ise marka ihlalinin hukuki sonuçları olarak marka hakkı sahibinin ihlaller karşısında başvurabileceği hukuki çareler, talepler; geçici hukuki koruma talepleri, marka ihlali hâlinde açılabilecek davalar, ihlal edenin hukuki sorumluluğu, tazminat talepleri ve ileri sürülebilecek diğer talepler incelenmiştir. Ayrıca markadan doğan uyuşmazlıklarda arabuluculuğa yer verilerek arabuluculuk müessesesinin marka hukukundaki yansıması yine son bölümde incelenmiştir.

İn today’s world, where trade has gained a global dimension, both technological developments and widespread electronic commerce applications and the increase in the abuse of trademarks by using them without the permission of the right holder increases the necessity and importance protection of the trademark right. With the entry into force of the İndustrial Property Law (İPL) no. 6769, the basic normative regulation of Turkish Trademark Law, on 10.01.2017, the Decree Law no. 556 on the Protection of Trademarks (Decree Law) was abolished. Thus, industrial property rights, originally enacted by decree laws were gathered under a single framework and were provided a legal ground with the help of European Union legislation. İn this study, the legal consequences of trademark infringement according to İPL is examined and discussed. The subject has been examined in the light of the Supreme Court decisions while also sporadically including comparisons with obsolete Decree Law no. 556 regulations and Court of Justice of the European Union decisions. The subject matter covers protection of the registered trademark right and excludes protection of the nonproprietary trademarks. İn the first part of our study, the basic concepts related to trademark law are examined and in the second part, acts of the infringement are discussed. İn the last section of this part, considering the acceleration that the İnternet, which has become widespread in every field today, has also brought to the commercial life, the importance of the trademark infringement on the İnternet is also emphasized. İn the last part, were examined the legal solutions and demands, temporary legal protections, trademark infringement lawsuits, the violater's legal responsibility, indemnity demands, and other demands that the trademark owner can apply for when faced with trademark infringement. İn addition, mediation is included in disputes arising from trademarks and the reflection of mediation in trademark law is examined in the last section.